Aydın ENGİN
İçinizde pazarı iple çeken çoktur. Hele haftada beş değil, altı gün çalıştırılanlardansanız...
Haftanın tek tatil günü. Sabah erken kalkmak yok. Bir yerlere yetişmek zorunlu değil. İşe uygun giyinmek gereği yok.
İple çekilmez mi hiç?
Peki, birileri (genellikle yargıç denen devlet adamları oluyor bu birileri) sizi hapse tıkmışsa pazarı iple çekmenin bir anlamı olabilir mi? Günün pazar ya da perşembe ya da salı olmasının sizin için ne gibi bir önemi olabilir?
Hele hükümlü değil tutuklu iseniz.
Öyle ya hükümlü iseniz mapus damında yatacağınız güne bağlı bir yaşam planı yapar, kendinize bir düzen kurarsınız. Haftanın önemli günü de görüş gününüz olur, öteki günleri ona göre sıralarsınız.
Ama ya tutuklu iseniz...
Adı üstünde. Kaçmasın, delil karartmasın filan gibi gerekçelerle hapse atılmışsınızdır. Ceza alma olasılığı kadar beraat etme olasılığı da vardır. Hapishane geçici, eğreti evinizdir. Duruşma gününden bile önce, bir akşamüstü, ansızın, gardiyan adınızı çağırıverir, mesela “İlhan Çomak tahliyeeee” deyiverir.
Eğreti yaşam biter. Başkaları gibi olağan bir yaşama dönersiniz.
Pazar günleri sizin için de anlam kazanır.
Haftanın tek tatil günü olur.
***
“Hapishane... Tutukluluk... Görüş günü” gibi sözcükler kullandığıma bakıp CanDündar ve Erdem Gül arkadaşlarım üstüne bir Tırmık yazacağımı düşündünüz.
Yanıldınız.
Yukarıda İlhan Çomak adını kullanırken, “Mesela” dediğime bakıp rasgele uyduruverdiğim bir ad sanmayın.
Onu tanımıyorum. Neyle suçlanarak hapse atıldığını bilmiyorum. İstesem elbette öğrenirim. Ama bu yazı bağlamında bu bilgilerin anlamı yok.
Bildiğim: İlhan Çomak tam yirmi bir yıldır tutuklu...
İnanmadınız. Belki de “Olmaz öyle şey” dediniz.
Yanıldınız.
Çünkü “Olur öyle şeyler”.
İlhan Çomak’ın kendi kaleminden, mapus damında yazdığı “Çiçek Kurusu, AçıkDeniz, Günaydın Yeryüzü, Kedilerin Yazdığı İlahi” adlı şiir kitaplarına yansıyan hünerli dilinden aktarıyorum:
“21 yaşındayken başladı yargılamam. Şimdi 42 yaşındayım. 1994’ün Ağustosayından bu yana, 21 yıl 4 aydır cezaevindeyim. Ve 21 yıl 4 aydır yargılanıyorum.1994-2001 arası yargılandım. Ceza verildi. Sonra dosyam bozuldu. 2007- 2013 arası yargılandım. Ceza verildi. Dosyam bozuldu. AİHM’nin verdiği karar gereği. 19 Aralık 2013’ten bu yana yeniden yargılanıyorum, 22 Aralık 2015’te İstanbulÇağlayan’da, 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmam var. 21 yıl 4 aylık bu zamaniçinde yine yargılanıyorum. Yine, yeniden ama hep tutuklu, hep cezaevindeyken...”
Bu “tutukluluğa devam” kararlarını birtakım yargıçlar verdi. İlhan Çomak’ın deyimi ile kimileri artık emekli olmuş yargıçlar. Bana sorarsanız kendilerini sadece ve sadece “devlet memuru” olarak tanımlayacakları bir ayıp zihniyetin tutsağı olmuş yargıçlardı onlar. İlhan Çomak’ın aynasında kendilerine baktıklarında kafalarını pişkince öte yana çeviren, geceleri rüyalarına 21 yıldır tutuklu yargıladıkları bir adam girmeyen yargıçlardı...
Bakalım 22 Aralık’ta nasıl olacak?
***
Savcı için not: Görülmekte olan bir davayı etkilemeye çalıştığımı düşünebilirsiniz.Haklısınız. 21 yıldır bir yurttaşımı tutuklu olarak yargılayan bir süreci etkilemekistiyorum. Bu yazıyı o yüzden yazdım. Haberiniz ola...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021