Beril DEDEOĞLU
"Charlottesvilie'de bir yıl önce yaşanan ayaklanma anlamsız ölümler ve ayrışma ile sonuçlandı. Millet olarak bir araya gelmeliyiz. Irkçılık ve şiddet eylemlerinin her türünü kınıyorum. Tüm ABD'lilere barış!"
Bu sözler Trump’a ait. Geçen yıl Virginia eyaletinin Charlottesville kentinde “beyazların üstünlüğünü” savunan gösteriler yapılmıştı. Sebebi, Amerikan iç savaşı sırasında ayrılıkçıların komutanı olan bir generalin heykelini kaldırmak isteyenlere ırkçı ve neo-nazi grupların karşı çıkmasıydı. Irkçılarla ırkçılığa karşı olanların yaptıkları gösteriler çatışmalara dönüştü, ırkçılığa karşı çakanların üzerine sürülen bir araç, bir kişinin ölümüne 19 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu olaydan sonra gerilim arttı ve eyalette OHAL ilan edildi.
Bu arada belirtmek gerekir ki, olayların büyümesinde Trump’ın da epeyce katkısı oldu. Zira Trump, her zamanki ciddiyetiyle bir Twitt attı ve sanki ırkçılığa karşı çıkanlar da en az ırkçılar kadar suçluymuş gibi, tarafları eşit olarak sükunete davet etti. Ardından Nazi sloganlarını bağnazlık olarak yorumladı. Diğer bir ifadeyle ırkçılık, bir suç olarak değil sadece fanatiklik olarak değerlendirildi.
Irkçılık suçtur, ceza gerektirir
ABD toplumsal yaşamında içselleşmiş olan ırkçılığın bir anlamda dışa vurumu olan bu olay, yıldönümünde de benzer bir duruma işaret etti. Diğer bir ifadeyle, ABD yönetimi Cherlottesville olayını “uf oldu geçti” diye görme eğilimde olsa da, toplumsal kesimler meseleyi öyle görmediler.
Irkçılar, hükümeti kendi lehlerine önlem almamakla suçladılar. Ne de olsa epeyce beyaz, yeterince milliyetçi ve yabancıları katiyen sevmeyen bir başkanın seçilmesi için çok destek vermişlerdi; şimdi karşılığını görmek istiyorlardı. Öte yandan ırkçılık karşıtları da, Trump’ı “büyük Amerika” rüyasıyla yaralamaya çalıştılar. Onlara göre ABD’yi büyük yapan farklılıkların birlikteliği idi. Bu ortadan kalkarsa, ABD’nin güçlü ve büyük olması mümkün olamazdı.
Hakkını yemeyelim, meseleyi gayet insan hakları üzerinden değerlendiren kesimler de var ve onlar “beyazlığın üstünlüğü” konusunu evrensel hukuk, vicdan ve demokrasi içinden değerlendiriyor ve devletin büyüklüğü konusuna temas etmiyorlar.
“Barış” dileyerek gelmez, çaba gerektirir
Bu yılki anma törenlerinde tarafların yaklaşımlarında bir farklılaşma olmadığı görülüyor; zira sorunun çözümü son derece derinlerde yatıyor. Ancak bundan önemlisi, şimdiki iktidarın da bu konuda yol almak gibi bir niyeti olmadığının anlaşılmasında.
Trump, geçen yılki ölümü “anlamsız ölüm” olarak görüyor. Yani “mutlu mesut büyük Amerika’da yaşarken karşı gösteri falan yapmanın ne anlamı vardı?” demeye getiriyor. Gayet tabi karşı gösterinin konusunun “beyazların üstünlüğü”ne karşı çıkış olduğunu dikkate almayarak.
Ayrıca, “ırkçılık ve şiddetin her türünü kınıyorum” derken Trump’ın inandırıcı olması da beklenmemeli. İsrail’in “Yahudi ulus devleti”ni şevkle karşılayan birinin ırkçılığa karşı olduğunu söylemesi, en fazla ben “siyahi Amerikalılara kısmen razıyım” demesi olarak yorumlanabilir; yoksa ırkçılığa karşı genel bir tutumu olduğu sonucuna değil.
Sorun şu ki, Trump ve onu örnek alanlar ırkçılık yaptığını farkında değil. Ve ne yazık ki bu eğilim bugün dünyanın hemen her yerinde var; kimi şuurlu, kimi şuursuzca insanı insan olarak görmek yerine doğumla kazandıkları özelliklerine göre farklı sepetlere koyuyor. Bu zihni yapının “Barış istiyorum” demekle değişmesi kolay değil. Barış, niyet meselesi ve ne yazık ki günümüz ABD’sinin böyle bir niyeti yok.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018