Ergun BABAHAN

Karartıyorlar, tutukluyorlar ama susturamıyorlar!
21.06.2016
1707

 Türklerin Kürt gazetecilerle dayanışmaya gitmesi belli ki Sultan'ı çileden çıkarmış. Demokrasiye, hukuka, basın özgürlüğüne sahip çıkan insanların bir araya gelmesi korkutuyor, rahatsız ediyor Saray'ı…

Özgür Gündem'in "nöbetçi eş genel yayın yönetmeni" kampanyasına katıldıkları için haklarında soruşturma açılan ve bugün savcıya ifade veren 9 isimden Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu savcı tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Yazımı kaleme aldığım sırada, mahkeme henüz kararını vermemişti.

 

Özgür Gündem'le dayanışmaya girilmesini engellemek ve göz korkutmak için yapıldığı apaçık belli olan bir talep bu. Talebin gittiği yer de Sulh Ceza Mahkemesi. Sonucu tahmin etmek zor olmasa gerek.

 

Aynı saatlerde, tek bir savcının talebi üzerine Can Erzincan televizyonunun 20 Temmuz'da uydudan indirileceği haberi geldi. Ellerinde onlarca televizyon, gazete, radyo var ama bir Can Erzincan'dan, bir Özgür Gündem'den, bir Cumhuriyet'ten, Özgür Düşünce'den rahatsız oluyor ve korkuyorlar.

 

Rıza Sarraf'ın davası ilerledikçe baskılar, karartmalar ve yasaklar daha da artacak belli ki. Bütün kirli çamaşırları Manhattan'da ortaya saçılacak olan AKP kadroları çareyi yasakta bulacak.

 

Saray ve AKP cephesinin rahatsızlığını, Sabah gazetesi'nin hakimle ilgili dünkü haberinden anlayabilirsiniz. Sabah gazetesi, sonucu belli bu davada kendi kitlesine davanın yargıcını ‘Paralel' diye pazarlamaya çalışıyor.

 

Rıza Sarraf konuşmaya başlayıp kirli ilişkilerini anlattıkça, ‘CIA ve FBI, Rıza'nın beynini yıkadı. Hipnotize edip konuşturuyor' tarzı haberlere de hazır olun.

 

Gerçekten korkan; kadından, insandan ve onun tercihlerinden korkan vahşi bir zihniyetle karşı karşıyayız çünkü. Boğazlarına kadar yolsuzluğa batmış bu kadroların tek çaresi var; halkı yalanlarla uyutmak, gerçeğin sesi olan medya organlarını susturmak.

 

Can Erzincan'a yapılan Cemaat'ten intikamın bir parçası olabilir ama Özgür Gündem'e yapılan halklar arası dayanışma duygusunun gelişip güçlenmesinden duyulan endişe ve korku.

 

Evet, Türkiye'de demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkeleri üzerine anlaşan insanlar bir araya gelip daha güzel bir Türkiye için iş birliği yapabilir. Saray'ın en büyük korkusu bu. Onun için sürekli insanları bölmeye, birbirine düşürmeye çalışıyor. Dayanışmanın güçlendiğini gördüğü anda da yargıyı devreye sokup gözdağı vermeye çalışıyor.

 

Bu bir güç değil, zayıflık ve korku belirtisi. Kendine güvenen, haklı olduğuna inanan insanlar yasaklardan medet ummaz. İnsanların barış için dayanışmasından korkmaz. Sultan korkuyor. Çünkü bu gelişmenin iktidarının sonunu getireceğini biliyor.

 

Rıza Sarraf davasının Ankara'daki etkilerinin beklenenden daha büyük olacağı kesin. Kürtlerle başlatılan dayanışmanın yayılıp güçlenmesi de benzer bir etkiyi yapacaktır.

 

Üç genel yayın yönetmenine yapılanlar, korkunun büyüklüğünü gösteriyor. İnsanlar birleşince yıkılacaklar. Az kaldı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar