Esat KORKMAZ
BÖLÜM: II
KATLEDİLİŞİNİN 491. YILINDA
ANISI ÖNÜNDE EĞİLİYORUZ
(KOMÜNİZMİN KIYISINDA BİR DEV)
THOMAS MÜNTZER (2)
“Yaşam hiçbir zaman açık konuşmaz.
Kendini çiçeğinde gösterir, köklerinde saklar.”
(Luce Irıgaray))
Thomas Müntzer, Stolberg’deki Harz Dağları’nda varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir; eğitimini Leipzig ile Frankfurt’ta tamamlar. 1510’lu yılların sonunda Luther’i ziyaret eder ve tüm ciddiyetiyle onun okulunda yıllarını geçirir. Beuditz’deki bir rahibe manastırında günah çıkartmadan sorumlu papaz olur. Sahip olduğu güvenlik ve boş zaman sayesinde Josephus, Eusebius’un kilise tarihi, Aziz Augustine, genel konseyle Konstans ve Basel konsillerinin yasalarını ve Suso ile Tauler’in mistik yazılarını okuma fırsatı bulur ve önde gelen liderlerle mektuplaşmaya başlar. Bir sonraki yıl Zwickau’daki Aziz Mary Kilisesi’nde görev yapan John Egranus’un yerine geçici olarak çalışması için vâiz olarak atanır. Başlangıçta tüm Almanya genelinde yayılmaya başlayan Luther’in genç havârîlerinden biri gibi görünür ve birden bire kendisini, yereldeki Fransiskanlarla şiddetli bir çatışma içinde bulur.
O tarihlerde Dresden’in üç katı olan Zwickau, Almanya’nın en büyük kentlerinden biriydi. Zengin bir tekstil merkezi halindeydi. Ne var ki kentin yakınlarında bulunan gümüş madenlerinin gelişmesiyle birlikte dokumacılıkta düşüş yaşandı ve çok sayıda dokumacı işsiz kaldı. Yoğun bir fiyat enflasyonuyla patlamaya hazır bir bombaya dönüşen kent, zengin kesimin üstte, işsiz kesimin altta olduğu köktenci bir kutuplaşma yaşanmaya başladı.
Zwickau, Bohemya sınırının üst kısmına konumlanmış durumdadır; bir önceki yüzyılda Taborcu ajitasyonun merkezi olmuştu; aynı zamanda gizli bir Pikard grubu da yaşamaktaydı. Bunlar zamanla açık bir örgütlenmeye dönüşerek Nicholas Storch yanlısı Zwickau Peygamberleri(7) adını aldılar. Çoğunluğu maden sahipleri tarafından iflâsa sürüklenmiş eski zengin ve güçlü aile mensuplarıydı.
Müntzer kente ulaşınca Storch, onu işsiz dokumacılarla tanıştırır ve dini devrimciler tarikatının lideri yapar. Fransiskanlara yönelik vaazlarındaki şiddet, kent konseyi ve Aziz Mary cemaati ile arasını açar. Sonunda Aziz Mary üst-sınıfını terk eder; madencileri, fakir dokumacıları ve işsizleri çatısı altında toplamış olan Aziz Katherine Kilisesi’nin papazı olur. Burada Müntzer fakirlerin papazı adıyla ün alır. Ortodoks bir Lutherci olmayı bırakıp Storch gibi kıyametçi olur. Zamanının önemli bir bölümünü Peygamberler tarikatının gizli dinî toplantılarında konuşmakla geçirir. Kent konseyi ile arasındaki çelişki, çekilmez boyutlara taşınınca, 1521 Bahar’ında Müntzer’den Zwickau’yu terk etmesi istenir.
Müntzer, kiliselerde vaaz vermesi konusunda davet alacağı Prag’a gider; orada, yeni bir Lutherci olarak coşkuyla karşılanır. Çok geçmeden, vaazlarının Lutherci bir nitelik göstermediği anlaşılır. O tam anlamıyla gerçek bir kiliastiktir artık; dili şiddetli ve müdahalecidir. Cennetliklerin, Tanrı tarafından binyıl öncesinde, son silâhlı mücadelede bir araya gelmekle görevlendirildiklerine ilişkin iddiası, tüm memnuniyetsizleri heyecanlandırır. Bu heyecan Luther yanlılarını rahatsız eder; bunun üzerine Müntzer, kenti terk eder. Terk etmeden önce Luther’i taklit ederek, belli başlı kiliselerin kapılarına çiviyle bir manifesto iliştirir. Yaşamının geri kalan döneminde ona yön verecek temel fikirlerinin bir özetini verir. 1522 yılı boyunca herhangi bir düzenli işte çalışmadan dolaşır. Wittenberg’de Luther’i ziyâret eder. Kendisini fazlasıyla kızdırmış olmasına karşın Luther, sahip olduğu nüfuzu kullanarak, Saksonya’daki Alstedt adlı küçük kasabada bulunan Aziz John Kilisesi’nde Müntzer’in papaz olmasını sağlar; 1523’te Paskalya Günü’nde ilk vaazını verir. Müntzer’in Alstedt’te geçirdiği on altı ay, onun mesleki yaşamının en sakin ve üretken dönemi olur. Eski bir rahibe olan Ottilie von Gersen ile burada evlenir. Cüretli ve etkileyici vaazları bir süre sonra onu bölgenin en popüler vaizi yapar. Vaazlarını dinlemek için dört bir yandan insanlar akın eder. Almancadaki ilk Aşâî Rabbanî Âyini’ni kaleme alır ve yayımlar. Sonrasında komünyon, vaftiz ve evlilik törenleri, hasta ve cenaze törenleri, komünyon öncesinde halk önünde düzenlenen günah çıkartma törenleri için kapsamlı bir dua kitabı yazar. Dua kitabı kabul görür ve yaygın biçimde uygulanır. Köylüler İsyanı’na katılması Luther tarafından kınanmasına neden olur. Gene de Luther, üç yıl sonra söz konusu kitabı, dikkate almaktan geri kalmaz; çünkü bu kitaptaki dualar, olağanüstü şiirsel ve dindar bir duygusallıkla yazılmışlardır.
Gün geçtikçe Müntzer kıyametle ilgili mesajlarını yüksek sesle yaymaya başlar ve açıktan kendisini Tanrı’nın seçilmiş kulu olarak sunar. Bu çalışmalarına koşut olarak devrimci bir orduya ilişkin gizli bir örgütlenme için çalışmalara başlar. Cennetlikler Birliği adını alan gizli örgüt, yakın bölgelerdeki manastır ve dini binalara yönelik saldırılarla ün kazanır. Kısa zamanda giderek artan sayıda insan toplar. Durum, Luther’i endişelendirmeye başlar. Öte yandan Müntzer ile yereldeki lordlardan biri olan Mansfeld Kontu arasında şiddetli bir tartışma yaşanır. Tartışma yaşanırken, eskisine oranla daha köktenci ve kendi içinde tutarlı bir dizi broşür yayımlar. Hakkında araştırma yapmaya karar veren Frederick Dük John’u, John Frederick’in oğlunu, şansölyesini ve birkaç memurunu Alstedt’e gönderir. Kalede, karşılarında vaaz vermeye davet edilen Müntzer, 13 Temmuz’da Reform çağının halk önünde yapılan en olağanüstü konuşmasını yapar. Vaazını Danyal’ın Kitabı’ndaki kıyamet öngörülerine dayandıran Müntzer, binyılı müjdeleyecek olan Cennetlikler Birliği ile Şeytan arasında hızla yaklaşmakta olan savaşı haber verir ve prensleri azizler ordusunun liderleri olarak bu savaşa katılmaları çağrısında bulunur. Alstedt’i çıkış noktası olarak alan yeni reformunu açıklar; bu reform ilkin tüm Saksonya’ya, oradan da tüm Almanya’ya ve dünyaya yayılacaktır. Sonunda Cennetlikler Krallığı kurulacaktır. Vaazını, kendisini dinleyen asilleri hareketine katılmadıkları takdirde imha edilecekleri tehdidini savurarak bitirir. Vaaz yayımlanıp dağıtılır. Dük, Prens Frederick’e danışmak için geri döner. Prens başlangıçta, açık bir eyleme girişene dek Müntzer’e hoşgörü gösterir. Weimar’a çağrılır ve sınava tâbi tutulur. Sınav sırasındaki söylemi, daha sert ve uzlaşmazdır.
Saksonya Sarayını ikna ettim algısıyla Alstedt’e geri döner. Frederick, Dük John ve Luther, Müntzer’i kentten kovmaları için Alstedt kent konseyine baskı uygulamaya başlar. Baskı sonuç verir ve 7 Ağustos 1524’te Müntzer birden bire Alstedt’i terk eder. Karısını, çocuklarını ve tüm mallarını geride bırakmıştır.
O yılın sonbahar ve kışını seyahat ederek geçirir Münster. Anabaptist Henry Pfeiffer’le buluşmak üzere Mühlhausen’e uğrar; liderliği Pfeiffer’den alır, kendi kıyametçi programını uygulamaya koyar. Cennetlikler Birliği’ni örgütleyerek ve kenti ele geçirme girişiminde bulunur; bir gösteri tertipler ve belediye başkanıyla konseyi kentten kovmayı dener. Asillerden ve paralı askerlerden oluşan bir silahlı güç, kalabalığı dağıtıp Müntzer ve Pfeiffer’i sürgün eder.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.02.2016
28.11.2016
23.11.2016
16.11.2016
12.11.2016
4.01.2016
1.01.2016
12.08.2016
4.02.2016
29.07.2016