Hüseyin GÜLERCE
Sayın Başbakan dün partisinin grup konuşmasında konuya açıklık getirdi de, kendi kendine gelin güvey olanları susturmuş oldu.
Görülüyor ki, provokasyonlar haricinde, çözüm sürecini kazasız belasız götürmenin yolu yordamı, üslubu, tarzı da çok önemli. Hele durumdan vazife çıkarmak, süreci özünden saptırarak PKK-Öcalan muhabbetinin zeminlerini hazırlamak isteyenlere asla fırsat vermemek gerekiyor. PKK'nın meşrulaştırılması, Öcalan'ın bütün Kürtlerin temsilcisi gibi gösterilmesi, sanki süreci İmralı'dan Öcalan yönetiyormuş gibi bir algı oluşturulması önlenmelidir. Bu yapılmazsa, hükümete olan güven sarsılacağı gibi, henüz ortada somut adımlar da yok iken, güvenlik güçlerinin moralini bozucu bir etki oluşur.
Mesela bu akil insanlar meselesi. Kendini Öcalan-PKK sempatizanı olarak takdim etmiş ama aslında toplumda bir karşılığı olmayan nice isimler, hemen ısmarlama listelerin başına konduruluverdi. Akil insan da, kime göre akil insan?
Başbakan, inisiyatif kullanmakta haklı. Davul hükümetin sırtında iken kimsenin eline tokmak vermek doğru değil. Madem sorumluluk hükümette, inisiyatif de hükümette olmalı. Akil insan diye sahneye çıkanların rol kapmasına asla göz yumulmamalıdır.
Pekiyi, çözüm sürecinde akil insanlara ihtiyaç var mı? Önceki akşam Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği “Yeni Anayasa” panelinde Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ve Doç. Dr. Osman Can ile birlikteydik. Konuşmalar sırasında laf atmalar, sataşmalar oldu. Sürece karşı olan partililer olabilir, samimi itirazlar da olabilir. Ama hep aynı simaların çıkışları, konuyu anlamaktan ziyade, salonda kafa karışıklığı meydana getirme amaçlıydı. Şunu gördüm ki, sürecin sağlıklı yürümesi, iyi anlatılmasına, toplumdaki algının doğru yönlendirilmesine bağlı. MHP süreci, hem de “sıra vurmaya, ölmeye de gelecek” sorumsuzluğu ile baltalıyor, CHP de ortadan çekilip arazi olarak, sanki bu süreci AK Parti ile BDP birlikte götürüyorlarmış, anayasa hazırlığı bile İmralı'dan yapılıyormuş algısını oluşturmaya çalışıyor. Kendi parti tabanlarında, bir kafa karışıklığı meydana getirdiklerini görmek lazım. Hatta AK Parti tabanının bile kafasının karıştırılması söz konusu.
Doğru algı için toplumun ikna edilmesi adına şahsen ben akil insanların gayretlerinin faydalı olacağına inanıyorum. En evvel hızlı bir şekilde AK Parti kendi teşkilatlarında etkili ve hızlı bir bilgilendirme çalışması yapmalıdır. Bu süreçte Sayın Başbakan her gün konuşsa yeridir.
Sivil, demokrat yeni bir anayasa yapılmasına tahammülsüz olan belli çevreler, bu çalışmayı engellemek için süreci baltalamayı hedef haline getireceklerdir. “AK Parti ile BDP işbirliği yapıyor”, “Türkiye elden gidiyor”, “ne günlere kaldık” gibisinden propaganda ile Balyoz ve Ergenekon davalarının da itibarsızlaştırılması için çaba harcayacaklardır. Yani üç cephede yeni bir vesayet saldırısı ile karşı karşıya kalacağız: Çözüm sürecinin, darbeye teşebbüs davalarının ve yeni anayasa çalışmalarının engellenmesi…
Çözüm süreci deyip geçmeyelim. Yeni ve zorlu döneme girildi. 12 Eylül 2010'daki referandumdaki gibi bu ülkede barış isteyen, demokratikleşmeden yana olan herkes ayağa kalkmalıdır. Çok geniş kesimlere hitap eden sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri elini taşın altına mutlaka koymalıdır. Toplumun saygı duyduğu kanaat önderleri, toplumda karşılığı olan saygın isimler, vicdan sahibi fikir ve düşünce adamları öne çıkmalı ve yazmalı, konuşmalıdır. Gün bugündür… [email protected]
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019