Hüseyin GÜLERCE
MHP’nin araladığı kapıdan Başkanlık sistemini tartışıyoruz. Evet, Cumhurbaşkanını halkın seçmesinden sonra yetkilerini sonuna kadar kullanan bir Cumhurbaşkanı var. Parlamenter sistemin ikinci planda kaldığı bir parlamento var, bu fiili durum anayasal bir çerçeveye oturmalı. Bunun kararını da halkoylamasında seçmen vermeli. Türkiye yoluna ona göre devam etmeli...
Siyasi kanatta CHP ve HDP Başkanlık sistemine karşı çıkıyor. CHP’yi anlamak zor değil. Bugün ya da yarın, Türkiye’nin mevcut ana tercihi AK Parti çizgisi iken, CHP’nin Başkanlık seçimini kazanması mümkün değil. HDP ise bölücü terör örgütü PKK’nın Meclis’teki görevlisi olarak şu saatten sonra seçim barajını aşamaz.
Başkanlık sistemini engellemek isteyen asıl güç ise Vesayet sisteminin ağaları. Çünkü Başkanlık sistemi, onların mevzilerini, yıllardır hükümferma oldukları konumlarını berhava edecek. Ellerindeki imtiyazları kaybedecekler. Hele hele algı operasyonlarında kullandıkları medyaları süklüm büklüm olacak. Beşinci kol akademisyenleri, öyle sırtlarını ABD’ye, Avrupa’ya yaslayıp, PKK’yı savunan Türk devletine saldıran bildirilere imza atamayacak. Başkanlık sistemi gelince vesayetin borusu ötmez olacak...
Vesayetin ağaları, Tek parti döneminden itibaren Türkiye’yi statüko cenderesine soktular. Darbelerle, insan haklarını çiğneyerek, özgürlükleri kısarak/yok ederek, demokrasiyi katlederek bu cendereyi insafsızca sıktılar. 27 Mayıslar, 12 Martlar, 12 Eylüller, 28 Şubatlar, 27 Nisanlar, iktidar partisini laiklik karşıtı eylemlerin odağı ilan etmeler, hep bu cenderenin marifetleriydi.
Ama 15 Temmuz’dan sonra vesayetçilere bir haller oldu. FETÖ ile mücadeleden istifade etmeye kalktılar. Darbeciliklerini unutturmaya, sütten çıkmış ak kaşık olduklarını söylemeye başladılar. 28 Şubat’ın kabadayısı vesayet medyası hemen onlara sayfalarını, ekranlarını açıverdi. Kurdun üzerine un serptiler, ayağına beyaz eldiven giydirdiler...
Nihayet Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta gürleyiverdi:
“Eski Türkiye özlemiyle yanan bazı kesimlerin 15 Temmuz’u kendilerini haklı göstermek için kullanmalarına izin vermeyeceğiz. Milleti, milletin değerlerini, bu ülkenin medeniyet birikimini tahkir etmeyi çağdaşlık, ilericilik sanan 15 Temmuz gecesi ortalıkta hiç görünmeyen, hatta tanklara alkış tutanlar şimdi fırsatçılık peşinde koşuyor.
Bunlar, yaşanan darbe girişiminin tek sorumlusu olarak dini yapıları ve İslami hassasiyetleriyle kamusal alanda var olmaya çalışan insanları görüyor. Yine bunlara göre sorunun çözümü için eski jakoben tek tipçi, dayatmacı dönemlere geri dönülmesi gerekiyormuş.
15 Temmuz sonrası ekranlara, gazete sayfalarına, sosyal medya platformlarına boca edilen bu tezler sadece birer hezeyandır. Her şeyden önce şunu bilmemiz lazım: 15 Temmuz darbe girişimine giden yolun taşları dine, dini kurumlara ve dini hayata bu şekilde çarpık bakan anlayış tarafından döşenmiştir. Uzun süre devlete hâkim olan bu ötekileştirici yaklaşım, 40 yıl boyunca Fetullahçı terör örgütüne ve onun sapkın ideolojisine malzeme vermiş, istismar edecekleri bir zemin sunmuştur. Milleti örümcek kafalı, gerici, yobaz, taşralı, takunyalı diyerek hakir görenler, FETÖ gibi çok yüzlü yapıların oluşmasına çanak tutmuştur. İnsanları üstat Necip Fazıl’ın ifadesiyle öz vatanında paryalaştıran zihniyet FETÖ’nün en büyük destekçisi, en büyük meşrulaştırıcısı olmuştur.”
İşte bu... Göreceksiniz, vesayet ağaları, Başkanlık sistemini engellemek için içerde bütün adamlarını cepheye sürecektir. Onlara en büyük lojistik destek de Batı’dan gelecektir. Yürütecekleri algı operasyonunun adı da belli: Erdoğan diktatörlüğe gitmek istiyor...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019