Mehmet TIRAŞ
Başbakan iç sorunlarımızda siyasi ikbali için bizi birbirimize düşürüp toplum olarak kamplaşıp,dünyada olandan bitenden haberimiz olmaz iken, yeryüzünde ülkemiz aleyhinde öylesi haberler ve yorumlar çıkıyor ki akıl sır ermeyecek düzeyde..
Hem de Askeri darbe dönmelerinde bile Türkiye bu kadar itibar kaybedip, başta komşularıyla kavgalı selamı sepeti kesmiş, müttefikleriyle böylesi karşı karşıya gelmemişti.
Gezi olaylarıyla başlayıp 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan bu yana, biz dünyada ne oluyor ne bitiyor kimsenin içerideki sorunlardan başını kaldırıp dış dünyaya bakacak vaktimiz kalmamış gibi..
Öylesi dış dünyada Türkiye Aleyhinde haberler ve yorumlar çıkıyor ki bunlar nasıl oluyor diye,insan kendini alamıyor.
1 Haziran 2014 tarihinde Taraf gazetesinin üçüncü sayfasında:” Türkiye uluslar arası Terörün finansmanını sağlayan,kara para aklayan ülkeler arasında gösteriliyor” diye bir haber vardı ..
Bu konuda CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu TBMM’ne bir önerge verdiğini, ekonomiden sorumlu devlet bakanı Mehmet Şimşek’in yanıtlaması için.
Bakan Mehmet Şimşek önergeyi doğrular biçiminde, bu konuda bir düzenleme yaptıklarını ve bu konunun önünü kestik dercesine Sezgin Tanrıkulu’nu bilgilendirdiğini okuduk aynı haberin devamında.
Uluslararası kuruluşlar bu konuda kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda Türkiye hakkında haberler yapmasa haberimiz olmayacak.
Yine başka bir haber ise,bu haberde televizyonların haber kanallarında vardı ama gazetelere pek yansımadı; iktidarın işine peki gelmiyor anladık ta ya muhalefetin bu haberi ıskalaması affedilir gibi değildi.
O da Türkiye’ye Kuzey Irak petrolünün Ceyhan boru hattında depolanarak dış dünyaya pazarlamasına girip tankerlere yüklenip yurt dışına satılmasıyla ilgiliydi; ilk petrol tankerinin ABD’ye gittiğini ama ABD limanına yanaştırılmadığı ve tankerin Fas açıklarına demirlediği,ABD’nin Kuzey Irak petrolünün satışına karşı çıktığı,gerekçesi de Irak Maliki yönetimindeki merkezi hükümettin onayı olmadan buna müsaade etmeyeceklerini açıklıyordu Beyaz Saray sözcüleri..
Bir başka ilginç gelişme Türkiye açısından olumsuz olan haber ise;Türkiye’nin Berlin büyük elçisinin Alman dışişleri bakanlığına çağrılmasıydı..Başbakan Erdoğan’ın Türk Kökenli Yeşiller Partisi Eş Genel Başkanı Cem Özer hakkında olumsuz konuşmasından dolayı.Alman milletvekili hakkında Erdoğan diplomasiye yakışmayan bir konuşmasından dolayı uyarılması oldu ama buna hükümetten bir açıklama gelmedi, havuz medyası da hiç oralı olmadı,bu haberi gören medyamızda iç sayfalarında kibrit kutusu kadar verdi.Başbakan Almanya için, Alevileri örgütleri üstünden Türkiye aleyhine kışkırttığını açıklıyordu.
Başbakan Cem Özdemir için,”sözde Türk kökenli milletvekili kim oluyorsun da böyle konuşuyorsun haddini bil” bildik sözü idi.Gerçi Başbakan kimlere haddini bil demedi ki,yargıdan,medyadan ve toplumun her kesimi nasibini almıştır haddini bil demekten.
Yine uluslararası basın kuruluşu Türkiye dünya da en çok gazeteci hapseden ülkeler arasında ilk üçe girmesi ve Kuzey Kore ile aynı ligde oynayan bir ülke göstermesine ne demeli?
Hani Türkiye bölgesinde parlayan bir yıldız,komşularıyla sıfır sorunsuz yaşayan, bölgesinin aktörü olan, tüm İslam ülkelerine örnek demokratik bir ülke vadeden,uluslararası saygınlık kazanan bir ülke olarak lanse ediyordu Erdoğan ve onun dalkavuk medyası.
İtibarsızlığın ve uluslar arası izolasyonun adı AKP’de değerli yalnızlık olmuş.
Ya tam dokuz gün Bingöl-Diyarbakır karayolunu PKK’nın kapatmasını tüm televizyonlar canlı verdi, gazeteler haber yaptı ama Türkiye toprağının iğne ucu kadar her yere hükmettiğini söyleyen,fıratın kenarında kuzu kaybolsa sorumluluğun kendinde olduğunu beyan eden,Başbakan bu haber konusunda bir açıklama yapmadı..
Suriyeli Kürtlerin bölgesi olarak bilinen Rojova’da İSİD adlı İslamcı örgütün yaptığı katliam ve bu katliamı yapan ve çatışmalarda ölü ele geçirilen 6 kişinin Türk olması,Türkiye’nin bu terör örgütleriyle adının anılmasına ne diyeceğiz?
Dalkavuk medya tarafından gündemde tutulmaya çalışılan, reşit olmayan çocukların PKK tarafından zorla dağa çıkartılması, kimi çevrelere göre bazı AKP’nin milletvekilleri zorla kaçırma yok, bunlar gönüllü yeni de değil, yıllarca bu hep yapılıyor PKK’nın eğittiği reşit olmadan silahlı çatışma sokulmayan güçler demesine ne demeliyiz.
Dağa çıkan veya zorla çıkartılan çocukların annelerinin eylemi üzerine Erdoğan,HDP-BDP ve PKK ‘ya çağrı yapıyor, ya bu çocukları getirin yoksa B-C planlarımızı uygularız diye hamasete dayalı bir konuşma yapıyordu grup toplantısında.Hem çocuk hırsızı diyeceksiniz örgüte ama örgütün lideriyle de pazarlık yapıp, barış sürecinin sürdüreceksiniz tuhaf bir şey değil mi bunlar?
Bir ülke rezil olacaksa ancak bu kadar olur,Gezi olaylarının birinci yıl dönümü için Taksimden canlı yayına geçen uluslar arası ünlü yayın kuruluşu CNN ‘in muhabirinden pasaport sorma bahanesiyle,canlı yayında gözaltına alınmasına ne demeli?Bunu düşman bile beceremez.
Gezi olaylarının yıldönümünde yine Başbakan Erdoğan 1 Mayıs kutlamalarını işçilere Taksimi kapatıp İstanbul’a yaşattığı sıkıntının daha fazlasını,Gezi olaylarının yıl dönümünde yaşattı; hem de 25 bin polis ile İstanbul tam bir olağanüstü hal dönemi yaşatırken köprüleri tutması,metroyu kapatması,vapur seferlerini iptal etmesi ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesine ait otobüs seferlerini durdurması askeri darbecilerin yöntemini çağrıştırıyordu.
Gezicileri başbakan itibarsılaştırmak için üç beş çapulcu olarak görüyor!.Neden o zaman üç beş çapulcunun ortaya çıkmasından korkup ülkeye olağan üstü bir hal yaşatıyorsunuz?
Gezi olayları AKP’nin içerideki muktedirliğini etkisiz hale getirirken, dış dünyada da Erdoğan’ın karizmasını çizmiş demokrat olmadığını da ortaya çıkartmıştır.
Gezi olaylarından bugüne kadar hiçbir konuşmasında Başbakan Gezi olaylarına değinmediği bir konuşması yoktur..Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun üzerini örtmek için yargıya darbe yapıp yargıyı kendine bağladı,yavuz hırsız misali yargı bana darbe yapmaya kalkıştı demeye başladı.
Böylesi içe dönük çatışmalar sürerken,1 Haziran 2014 tarihinde iki önemli ilde ve 14 belde ve ilçede seçimler yapıldı ve bu iki ile karargah kuran kazanmak için bütün devlet ve iktidar imkanlarını kullanmasına rağmen Erdoğan İki ili de kaybetti. Önceden AKP’de olan Yalova CHP’nin olurken,yine AKP’de olan Ağrı’ da BDP’nin oldu, hem de 30 Mart seçimlerine göre AKP’ye fark attı BDP.
Demokrasi ve hukuktan uzaklaşarak çoğunluğunuza dayanarak, çoğulculuğu yok sayıp,muhalif medyayı boğarak, demokratik hakları kullandırmazsanız insanlara ,Gezi olaylarında ve 1 Mayıs kutlamalarını engellediğiniz gibi, bu ülkenin rejimi demokratik olmadığı gibi, sizde demokrat olamaz ve adınızı diktatörler listesinde görür,itibarsızlığınızın adını da değerli yalnızlık korsunuz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025