Mehmet TIRAŞ
Bu söz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait..
Erdoğan’ın OHAL ile yok olan ıvır zıvır dediği ise; demokratik hakların aranmasının nasıl önünün kesildiğini kast ediyor.
Erdoğan,bakın OHAL ile ‘yürüyüş,gösteri,grev, direniş,toplantı ve basın açıklaması gibi ıvır -zıvır kaldı mı ortada’ yok oldu diyor.
Boşuna demiyor Erdoğan OHAL 3 ay değil bize 12 ay daha uzatılsa yetmez.
Erdoğan,15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra OHAL’ e dayandırarak çıkarttıkları KHK’lerle, 155 gazeteyi,televizyonu,radyoyu,dergiyi,ajansı ve yayın evini kapattı,142 gazeteciyi tutuklatırken 2 bin 500 gazetecide işsiz kaldı.15 Temmuz’dan önce cezaevinde tutuklu gazeteci sayısı 30’idi.
Erdoğan,yine OHAL’e dayandırarak meclisi bay pas edip, yargıyı güdümüne alarak HDP’nin ikisi Eş Genel Başkanları olmak üzere 10 milletvekilini tutuklatıp, 30 üzerinde BDP’li Belediye Başkanlarını görevden alıp tutuklattı ve yerlerine bürokratlardan Belediye Başkanı atadı.
Kürtlerin milli iradesi yok sayılırken,Kürtlerin seçtikleri Belediye Başkanlarının yerine başkasını atama yapmakta yetki gaspına girmiyor, Erdoğan’ın demokrasi anlayışına göre.
Erdoğan’a buda yetmedi ortada bir yargı kararı olmaksızın şimdi de kendine biat etmeyen 370 Derneğin kapısına kilit vurdu.
OHAL Erdoğan’ın ve AKP’in işine o kadar yaradı ki ıvır zıvır ortadan kalktı ve 15 Temmuz darbe kalkışması sivil darbeye evrildi.
AB’nin 2016 ilerleme raporuna Cumhuriyet Gazetesinin benzetmesine göregerileme raporuna Erdoğan ve AKP’li bakanlar niye öfke kusuyor? AB ilerleme raporunda yargı bağımsızlığının geriye gittiğini,medya özgürlüğünün uygulanmadığına,temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine dikkat çektiği için.
AKP hükümetinin kendine muhalif olan medya ve muhalefete karşı uyguladığı politikalarının hiç biri hukuki değil.
HDP’li milletvekilleri güya yargının çağrısına uymamışlar da onun için tutuklanmışlar.
Ancak buna gıdıkla da güleyim derler.
Peki Erdoğan’ın oturduğu adına da Külliye dediği, muhalefetin kaçak saray diye adlandırdığı bu yere, yargı oturma ruhsatı vermedi yani kaçak bir durumda ve gecekondu statüsünde değil mi?
Erdoğan bu yargı kararını yok hükmünde saymadı mı? Hatta yargıya ferman okuyarak gücün yetiyorsa gel yık diyen kim? Erdoğan’ın bu çıkışı yargı kararına uymamak olmuyor mu?
Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi için söylediklerini hatırlatmaya bile gerek yok.
Yargı kararının uygulanmadığı bir yerde o ülkeye hukuk devleti denilir mi?
Erdoğan’ın 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda savcılığın çağrısı karşısında oğlunu ve bakanları mahkemeye göndermemesi, yargıyı tanımamak anlamına gelmiyor mu?
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere kameraların karşısına geçen her AKP’li Bakan,AB ‘ye parmak sallıyor, tehditler savuruyor,hatta hakaret ediyor;Erdoğan Avrupa Parlamentosu başkanına ‘terbiyesiz derken’ bir başka konuşmasında Erdoğan Suriyeli mültecileri Avrupaya doğru yönlendireceği tehdidini gündeme getirdiği, George veya Hans ne der bizim için önemli değil, Allah’ın dediği olur demesi traji komik bir durum değil mi?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu HDP’li Eş Genel Başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanmasına tepki olarak, HDP’ye destek vermek için Grup toplantısına katılan AB’li diplomatlara esip gürlüyor; siz kim oluyorsunuz diye dikleniyor ama kendisinin unuttuğu bir şeyi hatırlatalım.
“2008 yılında Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcısı Anayasa Mahkemesine(AYM) AKP’yi kapatma davası açtığında; Avrupa Birliği Parlamento Başkanı Baroso TBMM’nin kürsüsünden: AKP’ye açılan kapatma davasını kabul etmiyoruz ve anti demokratik buluyoruz dediğinde;AKP’liler Baroso’yu dakikalarca grup olarak ayakta alkışlıyorlardı. Erdoğan, Baroso’nun konuşmasının ardından kameraların karşısına geçip: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AHİM ) kararları Türkiye’deki yasaların üstünde sözünü nereye koyacaksınız sayın Bakan?”
Tabi Erdoğan ve AKP’li bakanlar gerçek mesleğini yapmak isteyen gazeteleri,televizyonları kapatıp, gazetecileri tutuklatıp,tutuklatmadıklarını da medyadan uzaklaştırıp işsiz bırakınca ; geçmişi hatırlatan ve fikri takip yapan özgür bi medya olmayınca, meydanı boş bulup bunları çok rahat konuşuyorlar.Çünkü Erdoğan’ın gündeme getirmek istemediği hiç bir haberi ve olayı yandaş esnaf takımından oluşan,sözde gazeteci geçinen muhbirler ve ana akım medya gündeme getirmiyor; getirenlere de Silivriyi adres gösteriyorlar. Neyle suçlandıklarını bilmeyen 141 gazeteci de bunun için esir muamelesi görmüyor mu Ahmet Altan’ın tanımıyla?
AKP’liler ve yandaş havuz medyasının tetikçilerine soralım: AB’den müzakere tarihi almak için saati durduklarını ve müzakere tarihi alınınca da, Kızılay’da otobüsün üstünde bayram havasında tur atarak kutladıklarını ne çabuk unuttular?O zaman kurtarıcı olarak gördüğünüz AB bugün nasıl bu ülkeyi bölen duruma geldi?
Erdoğan Katar’dan yayın yapan El Cezire televizyonuna verdiği mülakatta Türkiye’nin en özgür olduğu dönem; son 14 yıldır diye beyanat vermiş. Dünyada en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülkenin Türkiye olması sizin iktidarınızda olduğunu hatırlatalım sayın Cumhurbaşkanı.
Demokrasiye inanmayan, hukukun üstünlüğünü savunmayanlar yüzde kaç oyla iktidara gelirlerse gelsinler demokrat olamazlar, bunun siyasette somut örneği Erdoğan’dır.
OHAL’in demokrasinin kuvvetler ayrılığında yeri mi var?
Artık meydanlarda gösteri ve yürüyüş yapmak şöyle dursun, basın açıklaması yapamıyorsunuz;bunu Güneydoğuda değil ülkenin batısında bile.Hatta artık üniversitelerin kapalı salonlarında güvenlik nedeniyle Valiler ve kaymakamlar toplantılar yaptırmıyorlar.
Yargıya verdikleri talimatla içeriye tıkadıkları HDP’li milletvekillerine ve görevden aldıkları Belediye başkanlarına artık seçmenleri Kürtler bile destek vermiyorlar, hiç sokağa çıkan oldu mu, bakın kimse tepki gösterdi mi diye bir de AKP’liler demagoji yapmıyorlar mı? Buna pes vallahi demekten başka bir söz aklımıza gelmiyor.
OHAL ile ıvır zıvırı ortadan kaldırıp korku imparatorluğunu kurdunuz. Ya OHAL’e neden olan darbenin siyasi ayağını ne zaman ortaya çıkartacaksınız?
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları





























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025