Önceki gün Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında yapılan görüşme koalisyon konusunda umutları Perşembe günü liderlerin yapacağı ikinci toplantıya bıraktı.

 Dünden bu yana görüşmede konuşulan başlıkları, partilerin pozisyonlarını ve görüş ayrılıklarını okuyoruz. Görüşmede, yolsuzluk dosyaları ve Cumhurbaşkanının konumu anlaşma gereği daha sonra konuşulmak üzere gündeme gelmedi.

 AYRILIKLAR DAHA DERİN

 Ancak gündeme alınan 10 başlıktan 6'sı üzerinde iki parti arasında derin görüş ayrılıkları var.

 Bu görüş ayrılıkları ise hükümetin vadesi, niteliği, siyasal meşruiyet, adalet ve dış politika ve eğitim olarak öne çıkıyor.

 Bu görüş ayrılıklarının sonraki toplantıya kadar aşılması da çok güç. Çünkü, bu ayrılıklar CHP için siyasal ve toplumsal meşruiyet sorunu iken; AKP için ise mutlak iktidar olma halinin devamı ve Saray'ın meşruiyeti açısından vazgeçilmez.

 Sonuçta, CHP koalisyon konusunda kararını ilgili kurullarında, AKP ise Saray'ın tavrına göre verecek.

 Saray'ın erken seçim konusundaki tavrını ilk günden bildiğimiz için 'normal şartlarda' koalisyon mümkün görünmemektedir.

 Bu aşamada iki taraf için öncelik masadan kalkmamak.

 NORMAL VE MEVCUT ŞARTLAR

 Bu kadar derin görüş farkına rağmen görüşmeden sonra kamuoyunda oluşan iyimser havanın nedeni ne diye sorduğumuzda, cevap; normal değil  'mevcut şartlar'.

Açalım.

 Normal şartlarda AKP'de esas belirleyen Davutoğlu değil Erdoğan olduğu için genel beklenti koalisyon değil erken seçim.

 Ancak görüşmenin yapıldığı gün verilen 6 şehit ve terör eylemlerinin hızla artması görüşmede normal şartların yanında bir mevcut şartlar parantezinin açılmasına yol açmış. İki liderin artan terör eylemleri karşısında göstermiş olduğu duyarlılık, koalisyon çin öne sürülen şartların üzerinde bir baskı unsuru olarak öne çıkmış görünüyor.

İhtimal az da olsa, iki taraf da bazı şartlardan feragat ederek 'seçim tarihi belli olan bir koalisyon' kurabilirler.

 KAYBEDEN TÜRKİYE

 Eğer önümüzdeki iki gün içinde Davutoğlu koalisyon konusunda doğan bu ihtimali kamuoyuna, partisine iyi anlatır ve Saray üzerinde baskı kurabilirse, bu koalisyon mümkün olabilir.

 Bunun için Nisan ayından bu yana CHP ile koalisyonu çok isteyen Davutoğlu'nun bugüne kadar yapmadığını yapması ve siyaseten risk alması gerekir.

Yok eğer alamazsa Türkiye, Saray'ın istediği kaos ortamında erken seçime gidecek.

Erken seçimin kazananı, Erdoğan ve vesayetindeki AKP olmayacak.

Ama kaybedeni, Türkiye olacaktır.