Mustafa Karaalioğlu
Gayet tabii analizlerin, izahların cevabını aradığı birinci soru AK Parti’nin neden kaybettiği; kaybetmek şöyle dursun nasıl ikinci parti konumuna düştüğü… Bu soruya şu ana kadar cevap vermeyen tek “parti” merakların merkezinde bulunun AK Parti. Seçimin hemen ertesinde bir toplantı yaptıkları biliniyor ama o toplantıdan dışarıya “özellikle aktarılan, bilerek sızdırılan” sadece Genel Başkan Erdoğan’ın sözleri oldu. Bir parti yetkilisi konuşmuş mu, konuştuysa ne demiş? Bir başkası onun sözlerine katılmış mı, katılmamış mı; yoksa hepsi seçim yenilgisinden dolayı sus pus mu olmuş, bilinmiyor. Yani AK Parti’nin seçime dair analizi hala sır olarak duruyor. Sadece Erdoğan’ın malum toplantıda “Kibir hastalığına yakalandık… Halkla aramıza duvarlar ördük…” dediğini biliyoruz. Seçim kaybının asıl nedenleri Erdoğan’a göre bunlar mı belli değil çünkü aynı toplantıda “Emekliye para veremedik” de demiş. Buradan, her ne kadar kibir olsa duvarlar örülse bile, emeklilere para verebilse seçimi alabileceğine inandığı sonucu da çıkıyor
Seçim analizlerinin açmazı da çıkmazı da tam burasıdır. “AK Parti = Erdoğan”, sıfır bilinmeyenli denklemi siyasal konuşmaları çoğu kez anlamsızlaştırıyor.
Bugüne kadar AK Parti’nin kazandığı hiçbir seçimin ciddi ve derinlemesine analizi yapılmadı. Çünkü seçim deniler şey, belirli periyodlarda yapılan ve sonunda mutlaka Erdoğan’ın kazandığı bir yarıştı. Seçimi hep o kazanırdı ve ”parti”deki adamlar her seçim sonrası bunu gururla ifade ederlerdi: “Sayın cumhurbaşkanımızın sayesinde…”
Analiz bundan ibaretti.
Şimdi ise seçim kaybedildi ve gayet tabii kaybeden Erdoğan olamayacağı için durumu ifade zorluğu yaşanmaktadır. O kadar büyük zorluk ki, en büyük derdi “tek adam” yönetimi olan parti, seçimden sora toplantı yapıyor ve o toplantıdan da sadece “tek adam”ın sözleri yansıtılıyor. Masada onlarca adam var ve bir tanesinin dahi ne dediğini bilinmiyor.
Madem usul bu, o zaman tam olsun. 31 Mart’ın eksik sayfasını tamamlamak için Erdoğan kendi kendisiyle toplansın; yani, kendisiyle baş başa kaldığında gerçekte ne hissettiklerini sızdırsın. Sızdırsın da perde biraz aralansın. Gerisi vakit ve enerji kaybı…
AK Parti demek Erdoğan demektir. Böyle olmasını bizzat kendisi istemiştir. AK Parti’nin özerk ve kendi siyasetini yaratan gerçek bir parti olmasını istememiştir. Tepeden tırnağa kadroları kendine eşlik edecek bir doğrultuda dizayn etmiştir. AK Parti teşkilatları Erdoğan neyse odur. Erdoğan ne kadar başarılıysa o kadar başarılı, ne kadar halkla iç içeyse o kadar iç içe, ne kadar istekliyse o kadar istekli, zafere ne kadar inanıyorsa o kadar inanır.
Erdoğan özeleştiri yapmadıkça partisi sabah akşam tövbe etse de faydası olmaz.
“Kibir, duvar, yanlış adaylar, ekonomik kriz” daha önce de vardı; özellikle 14/28 Mayıs’ta alâsı vardı. Bunlar durumu anlatmaya yetmez… Dahası, “Seçmen 31 Mart’ta AK Parti’ye bir mesaj verdi, düzelirse tekrar destek verecek” gibi cümleler de iyimser olabilir. Seçmen belki de mesajı Erdoğan’ı son kez Cumhurbaşkanı olarak seçtiğinde, 28 Mayıs’ta vermişti. Mesaj alınmadığı için 31 Mart’ta da yolları ayırdı. Eldeki verilerle bu daha mantıklı bir açıklama gibi görünüyor.
Dolayısıyla, Erdoğan’ın “kendi kendisiyle, kendi zihninde yapacağı toplantı”dan sızanları duyana kadar diğer sızıntıların anlamı yoktur. Yani şu an gerçekten ne düşündüğünü anlamadıktan sonra… Bundan gayrı söylenen havalı ama gerçeklerden uzak cümleler, AK Parti’yi yenilgiye götüren yanlış iletişim politikasının yeni bir halkasından başka anlam taşımaz.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
14.09.2025
1.09.2025
18.08.2025
16.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025