Orhan Kemal CENGİZ
Sanırım Türkiye’de en büyük sorunumuz, insanların kendilerini tanımlama hakkına saygı duymamamızdan kaynaklanıyor.
Bu saygısızlığın altında yatan muhtelif nedenler var şüphesiz. Bir tanesi, insanların kendilerini özgürce tanımlamalarına izin verildiğinde, daracık tanımlanmış ulusun dağılıp gideceği korkusu.
Öbürü de, bir tür efendi-köle diyalektiğine dayanıyor. Ancak, diğerlerinin kim olduğunu tanımlayabilen, kendini birinci sınıf vatandaş olarak görüyor ve özgür hissediyor. Birinci sınıf olmak için hep ikinci sınıf olanlara ihtiyaç duyuyoruz.
Tabii, burada, izleyen herkesin gözünü alıveren bir el çabukluğu var. Karşımızdakini tanımlarken, güya onları birinci sınıf vatandaşlar içinde sayıyoruz. Ama tanımladığımız bu insanlar o birinci sınıf tanıma uymadığı için, biz onlara “siz de birinci sınıfsınız” dediğimizde, onlar otomatik olarak ikinci sınıf hâle geliyorlar.
Örneğin, Kürtlere, “siz de Türksünüz” diyoruz. Adamın Kürt olduğunu kabul etsen, Türkçeyi sonradan öğrenmesine rağmen çok iyi konuştuğunu fark edip hayranlık duyacak, yani onu iki dil konuşan biri olarak görecekken, onu Türk yapıp, Türkçeyi aksanlı konuşan birisine dönüştürüveriyorsun. Yani bir tür hokkabazlık yapıyorsun.
Aynı şey Aleviler için de geçerli. Alevisi, Hristiyanı, Musevisi, Ateisti ve daha nice farklı inanış ve dünya görüşünden insandan alınan vergilerden kendisine ayrılan paralarla semirdikçe semiren, pek çok bakanlıktan daha büyük bütçeye sahip olan Diyanet İşleri, Alevilere diyor ki, “sen Müslümansın, senin ayrı bir inancın yok, sen de birinci sınıf vatandaşsın.”
O da birinci sınıf vatandaşsa, senin neden bir tane bile Alevi çalışanın yok o zaman?
O da birinci sınıf vatandaşsa, onun ibadetini neden tanımıyorsun?
Neden Cemevi diye bir ibadet yeri yoktur diyorsun?
“Sen de birinci sınıf vatandaşsın” dediğin anda senin inandığına inanmayan, senin gibi düşünmeyen, senin gibi hissetmeyen insanları, muazzam bir cenderenin içine sokuveriyorsun.
Alevi’nin çocuğu okula gidiyor, ona zorla Sünni inancını öğretiyorsun.
O çocuk evde bir dünya, okulda bambaşka bir dünya ile karşılaşıyor.
Geçen gün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yapılan oylamada AK Parti ve MHP’li Meclis üyelerinin oylarıyla Cemevi’nin ibadet yeri olmadığına karar verildi.
Yani Alevi’ye “sen Müslümansın, sen de bizdensin” diyorlar.
Bunu derken de ne büyük bir aşağılamada bulunuyorlar.
“Senin ibadetin ibadet değil, senin ibadet yerin ibadet yeri değil” demiş oluyorlar.
İnternete düşmüş, dolaşıp durmakta olan bir video var.
AK Partili Meclis üyesi bir beyefendi, “Cemevlerinin ibadethane yeri olup olmamasına teologlar ve hukuk karar verir” diyor.
Burada teologlarla kastedilenin, Alevi vatandaşların da vergileriyle maaşlarını alan Diyanet İşleri görevlileri ve İlahiyat hocaları olduğuna şüphe yok.
Senden aldığım para ile hayatımı sürdürür ve senin kim olduğuna ben karar veririm.
Seni ben tanımlarım.
Cemevlerinin ibadet yeri olup olmadığına hukuk karar verirmiş.
Hangi hukuk olacak bu?
Cemevlerinin ibadet yeri olup olmadığını Diyanet İşlerine soran hukuk mu, yoksa evrensel hukuk mu?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, çok açık çok net kriterle Cemevi konusunda Türkiye’yi iki defa mahkûm etti.
Dedi ki, “bir cemaatin hangi dinî inanışa ait olduğuna devlet değil o cemaatin en yüksek yetkilileri karar verir.”
Yine dedi ki, “Sünni ibadet yerlerine tanıdığın ayrıcalıkları Alevilerin ibadet yerlerinden esirgeyerek açıkça ayrımcılık yapıyorsun.”
İstanbul Belediye Meclisinde konuşan AK Partili beyefendi farkında olmayabilir ama hukuk çoktan Cemevi konusunda karar verdi.
Verdiği karar, Cemevinin ibadet yeri olup olmadığına, sizlerin ve Diyanet’in karar veremeyeceğidir.
Ama Türkiye’nin efendi-köle diyalektiği farklı olanın tanınmasına bir türlü izin vermiyor.
Kürtçe, devlet katında “bilinmeyen bir dil”e dönüşüyor.
İçinde yüzlerce yıldır ibadet yapılan Cemevi, folklorik bir motife dönüşüyor.
Gayrımüslim’in kurumları ise yok hükmünde…
Fakat bu efendi-köle diyalektiği, Hegel’in de dediği gibi, sonuçta kimsenin özgür olmamasıyla sonuçlanıyor.
Diğerini yok sayacağım, kontrol edeceğim derken hiç kimsenin özgür olmadığı bir dünya yaratılıyor sonuçta.
Örneğin din bir türlü devletin kontrolünden çıkamıyor.
Biz iktidardayız, diğerleri üzerinde tahakküm kurarız diyenler, yarın iktidar değiştiğinde, kendilerinin üzerinde tahakküm kurulacağı bir düzeni tahkim edip duruyorlar.
Bir türlü görmüyorlar, ki ancak kölenin olmadığı yerde bütün insanlar özgür olabilir.
Köle varsa, efendi de, o durumun kölesidir.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları

























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020