Sinan ÇİFTYÜREK
Mesele gittikçe ağırlaşıyor!
I - Bir halk ülkesinde beyaz bayrak açarak göçüyor! Bir aydan beri abluka altındaki Cizre ve diğer kimi ilçelerimizde halkın beyaz bayraklı göçü sürüyor! Silopi’de ise tank ve TOMA’lar gölgesinde mahalleler boşaltılıyor. Sur ilçesine gelince zaten “insanım” diyen birisinin olanları ne görmeye ne de duymaya tahammülü yok! Kısacası Cizre, Sur, Silopi’de… insanların kentinde, evinde güvenli yaşamaları bir yana her şeylerini bırakıp kaçmaları bile ancak beyaz bayrak açarak gerçekleşiyor. Yani kaçmaları bile artık güvenli değil! Bir halkın, kentinden-evinden ancak beyaz bayrakla göçmelerini düşünmek bile ızdırap verici ama acı gerçeğimiz bu!
II – Devletin ajandasında, halen Kürt ulusal meselesinde siyasal bir çözüm yönelimi yok. Halen resmi kayıtlarında mesele “terör ve güvenlik sorunudur”! Bölgedeki gelişmelerle bağlantılı olarak durum son beş aydır yaşananlardan daha beter ağırlaşabilir!. Çünkü devletin ve AKP’nin yol haritası, halen Kürt/Kürdistan meselesinin çözümü yerine sonuçlarını ortadan kaldırmaya odaklı. Meselenin kendisi ya da nedenleri yerine sonuçlarına odaklı “çözüm”lerle halkımızı bugüne kadar oyaladıkları içindir ki bu mesele yeniden karakola havale edilecek demiştik öyle de oldu.
Özellikle son yıllarda/aylarda Kürdistan meselesinde AKP’nin yeniden Ordu’nun gölgesine sığındığı dolaysıyla Ordu’nun düne göre daha fazla insiyatif aldığının da altını çizelim.
III - Devlet ve AKP hükümeti birden fazla iç ve bölgesel nedenle halkımıza savaş açtı. İzlenen gerilim ve çatışmalar üzerinden Kürdistan’ı (bu kez kentlerini) yeniden işgal ediyor. Dahası “sınır” ilçelerindeki yeniden işgal hareketiyle de Kürdistan parçalarının karşılıklı siyasal ve kültürel etkileşimlerini engellemek istiyor ki bunun türlü yollarını da deniyor. Devletin açtığı savaşa, PKK’nin de silahla yanıt vermesine ise devlet ve AKP hükümeti, “istediğimiz oldu” diyerek savaş makinesini tüm ağırlığıyla halkımıza karşı harekete geçirdi.
IV – Devletin açtığı savaşa elbette yanıt verilecek ama daha fazla silaha sarılarak cevap vermek en azından bugün Kuzey’de çözümü kolaylaştırmıyor! Ve önemlisi kentlerde gençlerimizin can feda savaşmaları da çözüm getirmiyor! Üstelik Türk devletinin propaganda olarak dillendirdiği ve BBC’den kimi yazarların da alıntıladığı binlerle ifade edilen kent ve kırsaldaki can kayıpları da dehşet verici!
Devletin tank ve TOMA’larla sürdürdüğü yeniden işgal uzadıkça “halkın tepkisi büyüyecek” gibi bir varsayımdan da hareket etmemek lazım zira bunun halka faturası ağırlaştı daha da ağırlaşabilir. Kaldı ki bir diğer acı gerçeğimiz şudur; sınırlı sayıdaki militan kitle desteği hariç halkımız da halen seyirci!
Dolaysıyla devletin ve AKP’nin açtığı savaşa yanıt vermede doğrudan silah yerine elimizde sonuç almada ısrarlı davranacağımız ve halkında aktif katılabileceği mücadele silahı olarak sivil itaatsizlik var. Bunun üzerinde düşünülmeli!
Bu açıdan Türk devletinin son beş aydır kentlerimizde yaptıklarını izleyen, dinleyen dünya kamuoyunun ve insanlığın vicdanı aydınların ve de Türkiye halklarının seyirci kalmasının üzerinde de düşünelim! Neden?
Yanı Güney ve Rojava bugün bölgesel-küresel siyaset denkleminde yer alıyorken, Kuzey ve Doğu yani iki büyük Kürdistan parçası neden halen küresel hatta bölgesel denklemin dışında tutuluyor? Küresel, bölgesel odaklar Türkiye ve İran’ı halen karşılarına alamadıkları için mi Kürdistan’ın Kuzey ile Doğu parçası denklem dışı tutuluyor ve yaşananlara seyirci kalınıyor! Daha başka ne gibi nedenleri var? Bunun üzerinde de düşünülmeli!
V - Ayrıca her kim ki AKP’nin başkanlık hedefini engellemek istiyorsa, bugün süren kent savaşını bitirerek Erdoğan’ın savaş üzerinden milliyetçi oyları konsolide etmesini engellemeli. Az çok siyaseti izleyen birisi Erdoğan’ın “çözüm başkanlık sistemindedir” hedefinde halkı ikna etmek için bilinçli bir plan izlediğini ve Kürdistan’daki savaşı da bu amaçla kullandığını görebilir. Peki, ama AKP (Erdoğan) ile PKK başkanlık meselesinde anlaşırlarsa karşılığında özerlik gelir mi? Sanmıyorum çünkü Kürdistan meselesi devletin meselesidir Dolmabahçe olayında olduğu gibi gerektiğinde bir anda masa devrilir.
VI - Türk devletine “meselenin silahla çözümü yok” çağrısını yenileyelim ama bilelim ki güçlü bir iç ve dış basınç olmadan bu ve benzeri çağrıların yararı olmayacak zira O yüzyıldan fazladır yaptığını yapıyor. Devlet, dün 1921’de, 1925’te, 1928’de, 1938’de ne yaptıysa; devlet 1990’lı yıllarda kırsalda ne yaptıysa bugün aynı amaçla Kürt ulusal potansiyelinin en yüksek olduğu kentlerimizde aynı şeyi yapıyor. Yani planlı ve amaçlı sindirme ve insansızlaştırmayı hedefliyor. Türk devleti “doksanlarda kırsalımızı boşalttı bugün kentlerimiz boşaltılarak demografik yapı değiştirilmek istenmektedir”. Can alıcı meselelerden biri budur! Buna acil çözüm bulunmalı. “Kentleri Kobanêleştireciğim” demek bugün çözüm üretmiyor zira ne Türkiye bugün Suriye’dir ne de Cizre Kobanê!
VII – Halkımız için yaşamsal olan acil adım, kentlerimiz boşalmasını engellemekle paralel zaman geçirmeden anadilde eğitim öğretimin başlatılarak asimilasyonun durdurulmasıdır. Bu acil adımı takiben çözüm olarak; halkımız özerklik, federasyon veya bağımsızlık gibi biçimi ne olursa olsun artık kendi kendini yönetmek yani UKKTH’nı özgürce kullanmak istiyor. Siyaset bunun yolunu nasıl açabilir? Üzerindedüşünülmeli!
Bu tespitlerin ışığında çözümü tartışırken;
Devlet ve hükümet, Orduyu en seçkin birlikleriyle harekete geçirip yakıp yıkarak barikatları kaldırabilir ama Kürt halkının bilincini ve ruhunu kazanamaz. Türk devleti gerek geçmişte yaptıkları gerekse şimdi yapılanlar üzerinden Kürtleri mevcut haliyle yönetmesi de zor. Tankların namlularının altında mikrofon tutulan kimi unsurların söylediklerine aldanılmasın, halkımızın, rejimden ve AKP’den beklentisi kalmadı burası açık. Ancak barikatlar üzerinde son beş aydır yaşananlar, PKK/HDP’ye de bir siyasal dönüşünün olmayacağı tersine kırılmaların olabileceğini gösteriyor. Dolaysıyla bundan böyle mesele Kürt siyasetinin hangi mücadele aracıyla sonuç almaya odaklanacağında!
Çözümü hedeflerken; Kürt siyaseti öncelikle ortaklaşıp siyasal hedeflerinde netleşerek kendi ulusal ittifakını sağlamalı. Bu amaçla DTK benzeri bir meclis veya kongrenin herkesi yani tüm parti, sivil kurumlar ile rusipileri kapsayacak şekilde yeniden oluşturulması hedeflenmeli. Bu açıdan KCK ve DTK’nın da yeni bir oluşum için adım atması gerekiyor!
Kürt siyaseti “Sen yanlış yaptın ben doğru yaptım, sen bana şunu dedin ben sana şunu söyledim”tartışması ile bağlantılı iç egemenlik hesapları üzerinde mesai yapmakla zaman geçirmeden ortak iradeyi yansıtacak acil adımları atmalı. Bunu başararak “makul, makul olmayan Kürt” ayrımını da devletin elinden almalıdır zira devlet cephesinden bir süredir “makul Kürt’le masaya otururum” söylemleri bilinçli olarak piyasaya servis ediliyor.
Ulusal ittifak için ilk adım ya da ilk şart daha önce de yazdığım gibi, “ Kürdün, Kürde de demokrat yaklaşması”dır! Bunun da tam zamanıdır! Kürt siyaseti bunu başarabildiği oranda başta PKK ile PDK arasında olmak üzere Kürtleri birbirine kırdırmaya can atan “büyük fesat-fitneci İran’la, “Osmanlı da oyun bitmez”i temsil eden Türkiye olmak üzere işgalci devletlerin her birinin farklı hesaplarını boşa çıkartabilir!
Çözüm hedeflerken; “Kürt siyaseti ortak tutumla; devletin silahla bir yere varamayacağını belirtirken aynı kararlılıkla meselenin salt sonuçlarını ortadan kaldırmakla da Kürt meselesinin çözümlenmeyeceğinin altı çizilmeli. Devletin fiili OHAL uygulaması ve sürdürülen operasyonları derhal durdurması; önce silahlı hareketi bitirelim, sınır dışına çıksınlar sonra çözüm başlar” nakaratını geride bırakıp çözüm yönünde adım atması yani silah meselesiyle Kürt meselesinin ayrı ayrı ele alınması öne çıkarılarak” devlet müzakere masasına davet edilmeli! Devlet de mevcut durumu sürgit sürdürebilir olarak görmüyor oda eninde sonunda masanın kurulacağını biliyor. Burada mesele masanın neyin üzerine, hangi içerikle ve kimlerle kurulacağıdır? Kürtlerin ulusal ittifakı tam da burada önem kazanır!
Çözüm hedeflerken; meselenin çözümünün halkımızın büyük demokratik isyanında yattığının altı çizilmeli! Dolaysıyla çözüm, bir yanıyla PKK’nin tek yanlı bile olsa silahları Kuzey Kürdistan’da susturarak halkın demokratik isyanının siyasal zeminin oluşumuna katkıda bulunmasında yani sivil siyasetin önünün açılmasında yatıyor. Silahları susturmakla, HDP başta olmak üzere Kürt siyaseti “barikatlardan yana mısın karşı mısın” ikileminden de kurtulmuş olur!
PKK’nin silahları tek yanlı da olsa susturduğu koşullarda, bütün Kürt partileri ortak tutumla halkımızı siyasal statü başta olmak üzere temel ulusal demokratik talepler uğruna demokratik isyana/serhildana çağırmalıdır!
Halk için savaşan PKK, halkın demokratik tepkisinin yükselebilmesi için silahları susturmalı! Devletin silahla bir yere varamayacağını herkesten daha çok PKK biliyorsa bu adımı tek yanlı da olsa atmalıdır. Buraya PKK yönetici kadroları ile Öcalan’ın da defalarca silahla varacakları yere vardıklarını, bundan böyle silahlı mücadeleyi sonlandırmak istediklerini de ekleyelim.
Sonuç olarak; Kuzey’de bugün çıkış yolu, sivil itaatsizliğe dayalı statü arayışında aranmalıydı, aranmalıdır. Halen bölgesel ve küresel denklemin dışında tutulan Kuzey Kürdistan’da sivil itaatsizlik temelindeki mücadele, uluslararası kamuoyu desteğinin alınmasının da yolu açabilirdi halende açabilir. Türkiye kamuoyunun desteğinin yanı sıra bölge ve uluslararası kamuoyunun da desteğinin sağlanması için aktif çaba harcanmalı. Bunların toplamında Türk rejimi ve hükümetinin üzerinde büyük bir demokratik basınç oluşturularak yeni bir içerikle müzakere masasına yeniden çekilebilir.
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018