Yıldıray OĞUR

Sarkozy ile birlikte Libya’ya giden iki büyük Fransız işadamı ülkelerine döndükten sonra Le Monde’a şöyle demişler:
“Bu girişimi işadamlarımızın da arttırarak sürdürmesi, her fırsatta bu ülkelere olan yakınlığını göstermesi gerekir. Pasta büyük, rakipler harekete geçiyor. Biz de pastanın en büyük sahibiyiz.”
“Dünyanın her yerinde belirli karışıklıklar var, her yerde olaylar var ama bunların durulduğu noktada geç kalmamakta fayda var.’’
Şu da yine Sarkozy’nin ziyareti sonrası hükümete yakın bir Fransız gazetesinde çıkan Libya petrolleriyle ilgili haberden bir cümle:
“Libya’da muhaliflerin iç savaşı kazanmasının ardından ülkenin petrol yataklarına yönelik savaş yeniden başlarken Fransa ise, Fizan çöllerinde bulunan petrol yataklarının işletmesini diğer ülkelere kaptırmamanın yollarını arıyor.”
Fırsatçı, uyanık Fransız emperyalistleri işte. Yakınlıkları bile duygusal sebeplerden. Ortadoğu’yu sömürmek için ortalığın sütliman olmasını bekleşip duran akbabalar gibiler.
Anlayan anlamıştır. Fransız emperyalistlere küfür etmek nasıl olsa serbest diye böyle yazdım. Yoksa ilk iki cümlenin Başbakan’ın Arap Baharı turuna katılan iki büyük işadamının ajanslara düşen sözleri olduğunu, üçüncü cümlenin de neredeyse tüm gazetelerde yer alan Libya petrolleri ile ilgili TPAO kaynaklı bir haberden alındığını söyleyip Türk emperyalizminin hevesini kursağında bırakmak istemem.
Bir aydır siyasetçilerimizin, bakanlarımızın “Lider ülke Türkiye”, “Büyük Türkiye”, “21, yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak”, “Bölgemizin modeli-büyük abisiyiz”den ancak Muhteşem Yüzyıl’da replik olacak romantiklikteki Osmanlı hatırlatmalarına kadar uzanan coşumsallıklarına hiç girmiyorum.
Tüm bunları Türkçe okuyunca bize pek de manalı gelmeyebilir. Dünyayı Türk medyasından izleyen sıradan bir Türkiyeli için dünya sürekli olarak ya Türkiye’yi ya da bir Türk’ü konuşuyor çünkü. Ama ezkaza birisi bu sözleri Arapçaya çevirirse bunu Mısırlılara, Tunuslulara, Libyalılara açıklamamız bir hayli zor olacaktır. Korkum o yüzdendir.
Türkiye’nin dünyadaki mazlumların yanında, zalimlerin karşısına çıkacak kadar güçlenmesinden memnunum. Başbakan Erdoğan’ın BM kürsüsüne çıkıp beşli veto düzenini eleştirmesinden de memnunum. O kürsüye çıkıp bunu o cesaretle söylemek için ekonomik, siyasi, askerî, diplomatik olarak güç devşirmek gerektiğini bilecek kadar reel politiğin farkında bir idealistim.
Ayrıca içeridekilere yedi yaşından itibaren “Dört tarafımız düşmanlarla çevirili”, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” havası verip, dünyaya “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” havası basan Kemalist şizofreninin içe kapanmacı dış politikasından kurtulduğumuz için de ayrıca sevinçliyim.
Dünyanın sadece Türklerle ilgili meseleleriyle ilgilenip, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da ABD’nin kalkıp inen koluna bakmak üzerine kurulu dış politika stratejimizin tarihin çöp kutusuna atılmasından da ancak gurur duyabilirim. (Allah’tan harf farkıyla bizimkilerin önünde oturduklarından bu derin stratejik tercihler yapılırken zorluk çıkmıyordu.)
Batı ittifakından kopmayalım diye Cezayir’e, Filistin’e attığımız tarihî kazıkları, Ermeni Soykırımı suçlamasından kaçmak için neredeyse dünyanın tuvaletlerini temizlemeyi göze almalarımızı, namus davası gibi saplandığımız Milli Davamız Kıbrıs yüzünden kaçırdığımız fırsatları düşününce komşularla sıfır sorun politikasından, İran için kalkan hayır oyuna, kazan-kazan stratejik akıllarından, Peres’e, Mübarek’e, Esad’a, Kaddafi’ye kalkan parmaklara, İsrail’e kesilen vicdan sahibi herkesin alkışladığı Gazze raconlarına, Afrika’yı, Güney Amerika’yı keşfimize ne denebilir ki?
Ama ve fakat tüm bunları yaparken bundan 20 yıl önce Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar Türk dünyasına “Biz sizin ağabeyiniziz, biz ne dersek o olur” politikalarımızdan bir ders almamış gözükmekteyiz. Araplara, Balkanlara hatta Somalilere Osmanlı’dan bize kalan garip guruba, yetim çocuk muamelesi yaparak, her dakika bölgemizin lider ülkesi olduğumuzu kendi kendimize haykırarak yine çok fazla bir yere gidemeyeceğiz.
Şu soruya bir yanıt vermeliyiz: Türkiye dünyayla, dünya daha iyi bir yer olsun diye mi ilgileniyor yoksa dünya Türkiye’nin de dediğinin olduğu bir yer olsun diye mi ilgileniyor?
Dün her sabah borsa gösterge tablolarına bakıp Amerikancı AKP hükümetine karşı ulusalcı darbe falı bakan isimlerin şimdi büyük Türkiye uçak seyahatlerinden vakanüvis gibi bildirmesi, dün başörtüsü-türban arasında askerî modanın biraz daha zevklisi entelektüel houte couture denemeleri yapan ulusalcı aydınların bugün Başbakan’a duacı kesilmesi, teslimiyetçi, İsrail işbirlikçisi aydın yazılarının Mümtaz Soysal’dan başörtülü köşe yazarlarına miras kalmasından başka uyarıcıya gerek var mı?
Türkiye şahsiyetli değil hakkaniyetli dış politika yapsın bize yeter. Nasipte varsa bir liderlik vasfı da her dakika siyasetçilerinin bunu deklere etmesiyle değil dünyayla kurduğumuz samimi ve derinlikli ilişkiden kendiliğinden gelsin.
Ortadaki fotoğraf 12. İstanbul Bieanal’inde sergileniyor. Kirsten Pieroth’un Dünya Haritası(Weltkarte) adlı çalışmasından.
Mühim olan yüzölçümü değil işlevi muhakkak. Ama “büyüyen güçlenen lider ülke Türkiye” ‘sesleri arasında Osmanlı’dan bize esas miras kalan bir sesi duymak için sergide karşısında birkaç dakika geçirmek herkese iyi gelecek: Mağrur olma Türkiye... (Hâlâ bulamayanlar için Türkiye üçüncü blokta soldan üçüncü sıradaki ülke.)
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları






























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025