Sezin ÖNEY
Uzaklarda bir yerde, bir kütüphanenin ıssız koridorlarında, gizemli bir kitap yıllardır derin bir uykuda...
Sonsuz bir geceyi yaşıyor bu kitap.
Yazarı yok, başlığı da...
Bu garip kitabın evi, ABD’nin Yale Üniversitesi’nin Beinecke Ender Kitaplar ve Belgeler Kütüphanesi.
Kütüphanenin kendisi de, eski çağın bir eşi daha olmayan basılı eserlerine, yani insanın yaratma tutkusuna adanmış bir tapınak gibi. Dikdörtgen, petekten bir kutu gibi duran binanın, eserlerin gün ışığından etkilenerek bozulmaması için, pencereleri yok.
Ancak, Vermont eyaletinden gelen, ışık geçiren özel Danby mermerleri, binanın içersini yumuşacık, güneşin süzüle süzüle geldiği bir loşlukla dolduruyor. Bal hareler içinde yürümek gibi bu kütüphanenin içinde dolaşmak...
Kütüphanecilerin MS 408 adını taktığı esrarengiz kitap, Batı-Doğu ikilemini körükleyen temel değişimlerden olan Baskı Devrimi’nin ilk eserlerinden, 15. yüzyılın ortalarından kalma Gutenberg’in bastığı İncil gibi ‘arkadaşları’ arasında, gözlerden bir ömür geçiriyor.
MS 408’in özelliği, bilinmeyen bir dilde yazılmış olması. Kitapta, semboller, çizimlerin de eşliğinde ve şifreli, tuhaf, henüz hiç kimsenin anlayamadığı bir dilde satırlar akıyor, akıyor. Bazı kelimeler, hatta cümleler, sanki çok tanıdık. Ancak gene de, kimse bu dili bilmiyor, kimse çözemiyor. Dilin anlamı, sanki rüzgârın sürüklediği bir tül gibi, tam eli uzatıp tutacakken uzaklaşıyor.
1950’lerde, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından tam da, Soğuk Savaş döneminin başında, şifre çözme bilimi kriptoloji zirvesindeyken, MS 408’in çözülmesi için çok da çaba gösterildi. Hiçbir sonuç alınamadı.
MS 408, ortaya ilk kez 16. yüzyılda çıktı. Bugünkü Çek Cumhuriyeti topraklarındaki Bohemya’nın Kralı 2. Rudolf, kitabın ilk sahibiydi. Ondan sonra, elden ele dolaşan kitap, simyacılardan Cizvit papazlarına birçok kişi tarafından incelendi. Prag’dan Roma’ya, yüzyıllarca seyahat etti durdu. Sonunda da, Polonya kökenli bir kitapçı tarafından Yale’e bağışlandı.
Yeşilin her tonundaki çizimleriyle bu kitap, bir gün kendisini sonunda anlayacak kişiyi sessiz sedasız bekliyor.
Kitabın bilinmeyen dili gibi, bugün, dünyanın bilemediği dil de, barışın, insan haklarının dili.
Norveç’teki aşırı sağ saldırılar, Avrupa’da, zaten bu konuda duyarlı çevreler dışında fazla da bir ‘deprem’ yaratmadı. Oysa, sadece Macaristan’da son birkaç günde yaşananlar tüyler ürpertici... Macar Neo-Nazileri’nin, “Silahlara davranmaya hazırız, ‘Beyazların’ artık sabrı tükeniyor” şeklinde manifestosu mesela...
Norveç saldırısı, Avrupa’nın içine düştüğü derin insan hakları krizinin şimdiye kadarki en büyük semptomu.
Ancak, bu kriz sadece Avrupa ile de sınırlı değil.
Dünyanın hemen her yerinde, ‘insanlık krizi’ olarak niteleyebileceğimiz olaylar patlak veriyor.
Hindistan’da yolsuzluklara karşı mücadele veren hak savunucusu Anne Hazare’nin tutuklanmasına karşılık halkın verdiği sert tepki örneğinde olduğu gibi. Hazare’nin gözaltına alındığı andan itibaren Delhi’den Mumbai’ye ülkeyi saran gösteri ateşi, Hindistan’ın son birkaç yıldır yaşadığı yolsuzluk skandallarına karşı bir başkaldırı aslında. Siyaset, iş dünyası, kısacası, ayrıcalıklı kesimlerin boğazlarına kadar yolsuzluk ilişkilerine battığını ortaya koyan belgelerin, kayıtların ortaya dökülmesine karşı...
Britanya ile kaderi bir anlamda birleşik eski sömürge Hindistan’ın detayları farklı olsa da, benzer bir ‘sistem krizinden’ geçmesi ne kadar da ironik aslında...
Dünyanın tümünün geçirdiği bu karanlık evre, hak ve hukuk açısından küresel bir ‘Güneş tutulması’ yaşanması esnasında, Türkiye’nin de savaşını şiddetlendirmeye niyetlenmesi ne kadar da büyük bir kadersizlik...
Norveç gibi müthiş servetlerin üzerinde kuluçkaya yatan ülkelerde, aşırı sağ kadar merkez sağın da, Afrika’ya yapılan yardımları ‘gereksiz’ bulduğu şu müthiş bir küresel vicdan krizi yaşanan günlerde, Türkiye tam da Somali’de yaşanan kıtlık gibi trajedilere duyarlılık göstermeye, başını kaldırıp dünyayı görmeye, sorunlarını anlamaya başlıyordu sanki...
Ancak dönüp dolaşıp aynı gayya kuyusundan çıkamıyor Türkiye gündemi...
Kürt sorununun çözümü için ortaya konan ‘çılgın proje’, gene ve yine operasyonlar, asker yerine bu sefer polisin güçlendirilmesi gibi ‘tedbirler’ oluyor.
Kuşkusuz ki, şiddet kullanma yetkisini askerlerden alıp bu sefer de sivil yöneticilere, polis gibi daha ‘halktan’ güvenlik güçlerine delege etmek, sorunu toplumun tümüne yaymak, sorunun toplumun her kesimine sirayet etmesine neden olmaktan başka bir işe yaramayacak.
‘Bilinmeyen dil’, sadece Kürtçenin kendisi değil, barışı konuşanların dili olarak da kalacak.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024