Abdurrahman Dilipak
Ukrayna, Belarus derken, şimdi bir de Karadeniz gazı konusu çıktı. Bulgaristan, Romanya, Ukrayna herkes petrol ve doğalgaz araması konusunda batılı şirketlerle birlikte arama faaliyetinde bulunuyor.
Bir yandan Doğu Akdeniz, bir yandan Karadeniz gazı, bir yandan fosil yakıtlarının sınırlandırılması çalışması. Bir yandan yeni enerji kaynakları, genel ekonomi, üretim teknolojisindeki değişiklik vesaire vesaire. “Yeni Normal” döneme sancılı bir şekilde giriyor dünya.
Evet, Ruslar Afrika’da ve Doğu Akdeniz’de Fransızlarla paslaşıyor. Yunanistan da bu koalisyonla birlikte hareket ediyor. Ruslar bir yandan da Ermenistan ile yakın temas içinde, Rusların Balkanlar ve Türk dünyası üzerinde de ciddi bir etkinliği var.
Rusya Türkiye’yi görmezden gelemez. Rusya’nın yumuşak karnı ve onların hedefindeki ülkelerde ciddi bir İslam nüfusu var. Öte yandan; Rusya bir yandan Akdeniz’deki varlığını güçlendirmek istiyor, bir yandan da Ortadoğu denilen coğrafyada güçlü bir askeri üsse ihtiyacı var. Lübnan’daki gelişmeler Rusya için bu anlamda bir fırsat oluşturdu. Fransa ve Türkiye Lübnan’da ilk günden bayrak gösterdi. Bakalım bundan sonra ne olacak!
Ruslarla Ortodoks kilisesi konusunda, Ukrayna konusunda aynı görüşte değiliz.
Suriye, Libya, Doğu Akdeniz’de durum farklı. Rusya, Suriye’de hem Esad rejimi, hem İran’la birlikte olmak zorunda, hem de Türkiye ile birlikte.. Soçi mutabakatı bunu garanti ediyor. Rusya Türkiye’den vazgeçemez. Koskoca bir Türki dünya var ki, Rusya’nın yumuşak karnı. Balkanlar’dan Kafkasya’ya, tüm Karadeniz, Hazar kuşağında Türkiye var. Rus doğalgazı ve petrolü, büyük ölçüde Türkiye’den çıkıyor. Türkiye iyi bir pazar aynı zamanda. Rusya da Türkiye için iyi bir pazar.
Rusya İran’dan da Suriye’den de vazgeçemez. Suriye krizi Rusya’nın Ortadoğu denilen coğrafyada masada olmasını sağlıyor. Selefi, Şii ve Sünni coğrafyanın tam orta yerinde var oluyor. ABD, İngiltere ve Fransa’nın siyasi ve iktisadi inisiyatif ve vesayet alanında bayrak gösteriyor.
Suriye’de Rusların ayrıca Akdeniz’e kıyı askeri bir ikmal üssü var. Bu Rusya için hayati öneme sahip bir üs. Çünki bugün için Akdeniz’de varlık şartı, büyük ölçüde bu üsse bağlı. Orada Doğu Akdeniz’de var oluyor. Eskiden Kıbrıs Rum kesiminde de bir ikmal üssü vardı, onu kaybetti. Libya’da da aslında Orta Akdeniz’de, Kuzey Afrika’da olmak için orada bayrak gösteriyor.
Aslında Rusların Suriye ve Libya’da taraf olması söz konusu değil. Orada var olmak istiyor. Süreçte masada olmak, sonuçta kazanan tarafla birlikte olmak. Onun için Türkiye’nin buralarda varolması Rusya için önemli. Rusya Türkiye’nin, Türkiye Rusya’nın ayağına basmamaya dikkat ediyor. Çeçenistan ve Ukrayna konusunda bunu görebilirsiniz.
Aslında Rusya’nın Türkiye’yi gözden çıkarması, ya da Türkiye’nin Rusya’yı gözden çıkarması kolay verilecek bir karar değil. Mavi Akım, Beyaz Akım, Astana, Soçi derken daha dün Libya konusunda birlikte bir çözüm ararken bugün Suriye’de yollar ayrılma noktasına geldi.
TSK ilk kez Esed rejimi ile karşı karşıya. Karşı cephede İran, Esed rejiminin yanında. Rusya ise en azından Türkiye ile birlikte, güvenli bölgede ortak devriye ile denge sağlamaya çalışıyor. Dün ABD ile bölgede ters düşmüştük. Bugün de Ruslarla ters düştük. Bir süredir de PYD’nin sesi çıkmıyordu. Bugün yeni bir durumla karşı karşıyayız.
Dün Ruslar kendileri açısından Lazkiye koridorunun kontrolünü ele geçirmek istiyordu. Esed de bundan yararlanarak İdlib’i geri alma planları yapıyordu. Çünkü Halep’te kontrolü uzun süre ellerinde tutamayacaklarını düşünüyorlardı. Türkiye ise bölgedeki varlığını korumakta kararlı. Sınırdaki yığılmayı, bölgedeki güvenli yerlerde tutmaya çalışıyor.
Şimdi bölgede kartlar yeniden karılıyor. Mesela Avrupa Grubu Rusların Libya ve Ortadoğu’da olmasından bugün fazla rahatsız değil. Çünkü bölgedeki Rus varlığı ABD’nin bölgedeki emrivakilerine karşı bir denge oluşturuyor. Türkiye’ye bakışları da öyle.
BM’nin ve AB’nin Hafter’e karşı tavırlarının arkasında bölgede ABD’nin tek başına varolması var. Avrupa, bölgede Türkiye ve Rusya’nın bir yere kadar inisiyatif üstlenmesine bu açıdan ses çıkarmayacaktır. ABD çekilirse, batı hem Türkiye ve hem de Rusya’ya sırtını dönecektir. Konu bu açıdan ittifak ya da dostluk, stratejik ortaklık, ilkeli bir duruşla ilgili değil. Siyasette, günümüzde “ulusal çıkar” söz konusu ise her şey mümkün! Bu durum, insaf ve vicdan dışı bir pragmatizme mahkum edebiliyor insanı. Her şey mübah olabiliyor. Bu tutum Makyavel’in “Gayeye giden her yol meşrudur” sapkınlığına yol açıyor. Silahlı bir güç olmak, başka milletlere İlah’lık ve Rab’lik taslama imtiyazına dönüştü. Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti gibi sözler, ucuz birer makyaj malzemesi ya da oltaya takılan yem hükmünde şeyler. Yani uluslararası ilişkilerde hak, hukuk, ahlak ve erdem diye bir şey yok, çıkar var. Kur’an-ı Kerim’in, “Bir kavme olan düşmanlığınız, sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin” kuralının bu alemde bir karşılığı yok.
Türkiye’nin sadece Ruslarla ilişkisi değil, ABD ve AB ülkeleri, NATO ile ilişkisi aynı değil mi? Herkes biliyor ki, içinde ABD ve NATO’nun olmadığı darbe yoktur. En son 15 Temmuz’da gördük bunları. PKK, DHKP-C, FETÖ den kaçanlar soluğu aynı çatı altında almadılar mı? Bu demokrasi, insan hakları dedikleri şey onlar için aynı zamanda “helvadan bir put”muş, acıkınca yedikleri!
Bakalım bu düzen daha ne kadar böyle gidecek. Batı “Put kırıcılığı” ile yeni tanışıyor. Ve daha yıkılacak çok put var yeryüzünde, yalan üzere ayakta duran. Dün şehirlere, meydanlara adını verdikleri kişilerin putları devriliyor bugün. Kristof Kolomb’un heykeli sökülmüştü yerinden en son. Dün gurur duydukları kişiler utançları oldu bugün! Farklı bir dünyaya uyanacağımız günler uzak değil. Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.08.2025
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022