Ali Saydam
Dün CNN Türk’de bir haber vardı. Aynen aktarıyorum:
“AK Parti, 2019’daki seçimlerde yüzde 51’e ulaşmak amacıyla partiye oy vermeyen kitlenin tercihlerini araştırmak için harekete geçti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha geniş bir yelpazeyi kucaklamak amacıyla başkan yardımcılarını farklı kesimlerden belirleyeceği iddia ediliyor. Kulislerde MHP Lideri Bahçeli ile Çiller’in de isimleri konuşuluyor.”
Birkaç gün önce de bir Ali Koç ve Ümit Boyner haberi vardı… Bu ikisinden biri CHP’nin başkanlığına getirilecekmiş… Onlar da CHP’nin kapısına dayanmışlar, kendilerini Genel Başkan yapsınlar diye bekleşiyorlarmış zaten…
İnsanlar akıllarını peynir ekmekle yemişler sanki… Bu tartışma, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın Cumhurbaşkanı’nın huzurundan ayrılırken, ülkemiz insanının ortak ruhi şekillenmesi ve değerleri gereği kibarca ve hafifçe eğilmesinin tartışılması kadar abesle iştigaldir…
Yok ABD’de Supreme Court Başkanı ABD Başkanı için ayağa kalkmazmış falan… Bunlar Danimarka Genel Kurmay Başkanı’nı da Danimarka’da kimsenin tanımadığını, o ülke medyasında hiç yer almadığını falan söylerlerdi. Bunlara bazen “Eskimolar da buzdolabı kullanmazlar” türünden gıcık cevaplar vermek gelir insanın içinden…
Yıllardır dile getirmeye çalıştığımız ittifaklar meselesini bir kez daha hatırlamakta yarar var. İktidar için siyasi iletişimin olmazsa olmaz unsurlarından biri hiç şüphesiz ittifaklar kurmak ve bunları korumak, yaşatmaktır.
Hele de Cumhurbaşkanlığı Hükümeti uygulamasının devreye gireceği referandum sonrası sistemde, ittifak kurma ve yaşatma beceresi en kritik başarı unsuru olarak ortaya çıkıyor.
Peki ittifaklar hangi temelde kurulursa başarılı oluyor?
Tek yanıtı var bunun: Köklü bir mefkûrenin etrafında… Öncü bir liderin çevresinde… Güçlü bir teşkilatın içinde…
Eğer bunlardan biri yoksa, ortaya çıkana ittifak değil başka bir şey deniyor. Eski sol deyişle mesela İlkesiz Birlik Cephesi… Ya da ortak hedef uğruna varılmış uzlaşmalar…
İttifak, ancak ilkeler çevresinde kurulur. İlkeler uzlaşmalarla tesis edilmez. Örneğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ünlü sözü “Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir!” de özetlenen ilkesel duruşta taviz verilemez. Çünkü Millî Bağımsızlık konusunda uzlaşılamaz.
Öte yandan mesela 2010 yılından bu yana Avrupa siyaset sahnesinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye’nin saldırı hedefi haline gelmesinin nedeni, bu Millî Bağımsızlık meselesinin gündeme gelmesidir.
Örneğin Türkiye Millî Enerji ve Maden Politikası çerçevesinde almış başını gidiyor. Açıklanan politikalar doğrultusunda müthiş yatırımlar yapılıyor. Çizilen stratejinin açıklandığı Nisan ayındaki Dolmabahçe toplantısından bu yana her adım plana uygun atılıyor.
Bu konuda destek ya da köstek anlamında herhangi bir ana muhalefet açıklaması duyanınız var mı? Şimdi bu konuda nasıl uzlaşılır?...
Ya da kendi ülkesindeki seçime Türkiye’yi meze yapan Alman Şansölyesi Merkel ile sosyal demokrat rakibi Schulz konusunda hiçbir tavır ve görüş sergilemeyen, FETÖ’ye karşı tavrı net olmayanlarla nasıl ittifak kurulabilir ki…
Ancak ittifak kurulacak ve aranacak sosyal paydaşlarla ilgili yapılacak o kadar çok şey var ki…
Akademisyenler için mesela hangi proje harekete geçirilmeli? Ya da fikri mülkiyet hakları için çırpınan sanatçılar için… Adalet sisteminin, silahlı kuvvetlerin, polisimizin kendisini daha iyi ifade edebilmeleri için hangi düzenlemelere gidilmeli… Bunun gibi ilkeler çerçevesinde kurulacak ittifaklar sayesinde seçmen kitlesi ikna edilebilir; tek tek şahıs transferleriyle değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019