A.Turan ALKAN
Daha düne kadar ‘cumhurbaşkanına hakaret', Halley kuyruklu yıldızı gibi arada-sırada görülen istasnai bir suç, daha doğrusu fantastik bir magazin haberiydi.
Bir yıl içinde bu suç türü cumhuriyet rekorunu kırdı. Niçin böyle olduğunu anlamak için kriminoloji tahsiline gerek yok. Toplumu keman yayı gibi gerip, insanları korkularından yakalayarak yönetmenin tipik ve tabii sonucu budur: Bağlılarınız size muhabbette uluorta tuhaf ilân-ı aşkta bulunacak kadar abartacaklardır işi; sevmeyenleriniz ise farkına bile varmadan ‘mutedil tenkid' çizgisini terk edip, hakaret kapsamına geçiverirler. Histerik bağlanışlar kadar, kontrolsüz hakaret nöbetleri de hesaba dahildir. Gerginlik politikası böyle bir şey. İtidal duygusunu öldürür; ‘insaf'ı sakat bırakır ve herkesi taraf olmaya zorlar.
TC Cumhurbaşkanlığı tartışılır, daha doğrusu su götürür bir makam oldu. O derece ki, biraz gündemden düşecek gibi olsa insanların ezberi bozuluyor, “Kaç saattir konuşmadı?” diye internet sayaçları kuruluyor. Gündemin baş kişisi olmak ona tarifsiz zevk veriyor; sınırsız hükmetmek arzusunun bir boyutu da bu; hep konuşulmak, müsbet veya menfi hep tartışmaların odağında olmak.
Kanun yapıcıların vatandaşa niçin hep şüpheli nazarla bakan metinler yazdığını daha iyi anlayabiliyorum; bizde kamu otoritesi, vatandaşını güvenilir bulmuyor da ondan: Adam yerine koyarsanız şımaracak, hareket alanı verirseniz mutlaka kötüye kullanacak, yorum hakkı tanırsanız illâ ki cozutacaktır. O yüzden biz Türkler, -afedersiniz, vatandaşa güvenmek ne kelime-, vatandaşın adı geçince alışkanlıkla eli kırbacına giden metinlerle yönetilmeyi kanıksamışızdır. Bunun tek istisnası belki de cumhurbaşkanına tanınan anayasal yetkilerdi ve ‘herhalde bu makama seçilen kişi, bu sembolik yetkileri köküne kadar kullanmayı aklından geçirmez' diye düşünmüş olabilirler. Fatal error!
Mesela başkomutanlık yetkisi bu türden bir komplimandır, keza bakanlar kuruluna başkanlık etmek de öyle. Merasim mangalarındaki fiyakalı ve görkemli askerleri hatırlayın; illâ ki ellerinde birer silah vardır ve bu silahlar genellikle demode ve illâ ki mermisizdir. Merasim mangaları tören unsurlarıdır çünkü; semboliktir ve yurt savunmasında hesaba katılmazlar!
“Giderek yükseltilmeye çalışılan bir siyasi krizin tam orta yerinde, anayasaya giriş dersine ne gerek var?” diye düşünürseniz darılırım. Bağlantı âşikârdır; halk dilinde ‘kabak gibi' diye teşbih olunan aksiyomatik bir alâka söz konusu. Seçim sonrası ortamında Cumhurbaşkanı faktörü işin içinde olmasa bütün aktörlerin davranışı daha farklı ve yapıcı olur, burası kesin. Afralı tafralı edalarla çekilen kırmızı çizgiler filan hep o gerginlik -ve ergenlik- siyasetinin etkileri. Benim iddiam şöyle: Sayın Erdoğan selefi Sayın Gül gibi tarafsız ve sâkin durmayı içine sindirebilse, koalisyon hükümeti bir gün içinde kurulur ve sistem tıkır tıkır işlemeye başlar. Parlamenter sistemin üstünlüğü de buradadır zaten. Bir süpermenin kahramanlığına gerek bırakmaksızın meclis iradesi temel kurumları yönlendirir ve çalıştırır; bu kadar basit. Gerginlik siyasetinin kötü hatıraları olmasa AKP de dahil şu dört siyasi parti, birer parlamenter kurum aktörü olarak anayasal rollerini yerine getirirler. Sayın Erdoğan, hemen her meselede krizi uyandırarak, Türkiye için ne kadar kaçınılmaz olduğunu hepimize döve döve öğretmek istiyor ve şu günlerde içinde bulunduğumuz en sahici kriz bence budur.
Sağolsun editörlerim aksi fikirde olmalı ki son yazımın başlığını, ‘hoca oruçlu galiba' diye değiştirince güzelim espri güme gitti. Aslı ‘Buhran pazarlama'ydı, yani ‘kriz imâlatı' ve işte tam da bu mânâya yönelikti. Kriz olmazsa Sayın Erdoğan kendisini işsiz hissediyor.
Hasta garanti kurtulur da önce, Sayın Erdoğan'ın konsültasyonundan sağ çıkmayı başarması lazım!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016