Fehim TAŞTEKİN
Türkiye’de ya da dışarıda kendi kimliğiyle özdeşleştirmediği sürece zulümlere ve haksızlıklara karşı sesini yükseltmeyen İslamcıların vicdanı bir kez daha Filistin’le imana geliverdi. Fakat bu sesin de Filistin’e bir faydası yok.
Siyasal İslamcıların vicdanı onlarca yıldır muhalifler hapishanelerde çürütülürken devrede olmadı.
Çocuklarını arayan Cumartesi Anneleri itilip kakılırken sustu.
Ermeniler ve diğer dini azınlıklara güvercin tedirginliğinde bir yaşam reva görülürken umursamadı. Hrant Dink katledilip katilleri korunurken köreldi.
Bu vicdan iktidar ve yandaşlarının kömür hırsı için madenciler ölürken, her yerde işçi cinayetleri katlanırken, emekçiler tekmelenirken, HES’lerle köy yaşamı yok edilirken, ormanlar maden şirketlerine peşkeş çekilirken devletten yana çalıştı.
Bu vicdan kadınlar öldürülürken, eşcinsel bireyler aşağılanırken, üniversiteli gençlerin tepesine coplar inerken, cemaatlere ait yurt ve kurslarda çocuklara taciz skandalları patlak verirken yok oldu.
2016 darbe girişimi sonrası on binlerce insanın hayatı karartılırken, KHK’larla akademisyenler sokağa atılırken, yoksulluk, haksızlık ve adaletsizlikten insanlar intihara sürüklenirken köreldi.
Kürtlerin çektikleri kuşaktan kuşağa değişmezken hiçbir hukuksuzluğu, cinayeti ve zorbalığı mesele etmedi.
1990’larda binlerce Kürt köyü yakılırken, 34 kişinin öldüğü Roboski katliamı devlete zeval gelmesin diye kapatılırken, 2015-2016’da siyasi beka için Sur ve Nusaybin yerle bir edilirken iktidarın baktığı yerden baktı. Bir taraf siyasi soykırıma uğrarken “eyvallah” dedi.
Suriye’de işgal genişlerken, Afrin’de insanlar yerlerinden edilip evleri, iş yerleri, zeytinlikleri, ormanları cihatçılar eliyle yağmalatılırken, Haseke halkı susuz bırakılırken, güvenli şerit adına köyler habire bombalanırken ya da SİHA’larla suikastlar düzenlenirken iktidar için destan besteledi.
Terörle mücadele adı altında Irak Kürdistan’ında yüzlerce köyün boşalmasına neden olan bombardımanlar sürerken, top atışıyla Perah’ta turistler katledilirken, Şengal bombalanırken bölgenin yaşadığı her şeyi müstahak gördü.
2014’te IŞİD Ezidileri katledip kadınları köle pazarlarında satarken rahatsızlık duymadı. Devletin görüp izlediği IŞİD bombacıları Suruç, Ankara-Gar ve Diyarbakır’da katliamlar yaparken de sustu.
Liste o kadar uzun ve boğucu ki! Çok azı hariç İslamcıların vicdanı bu kara liste için asla kıpırdamadı. AKP’den önce devlete sadakat, AKP’den sonra devlete sahiplenme örgütlü kötülüğe mazeret üretti. İslami çevrelerin insan hakları örgütü Mazlum-Der de ‘kayyum’ ile dönüştürüldü, camiadan kimse iktidarın suç siciline işaret edemesin diye. Mağduriyetler çığ gibi büyüdü; itiraz edeni boğacak gürültü, manipülasyon ve yalan da o kadar azmanlaştı. İslami çevredeki sivil toplum AKP ile birlikte elde edilen kazanımlar ve çıkarların korunması için sisteme yönelik bütün eleştirileri geri çekmekle kalmayıp her halükârda iktidar için rıza üreten sözcülere dönüştü. O yüzden Gazze için akıtılan göz yaşları ağyara tesir etmiyor.
Filistin davası siyasal İslamcılığın günah çıkarma kabini sanki. Gazze’ye karşı her soykırım savaşı başladığında perdesini müminlerine açıyor.
Fakat burada da mızrağın çuvala sığmadığı durumlar var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Hamas’ı sahiplenen tutumunu İsrail’in ABD’den sonra en sağlam destekçisi olmayı sürdüren Almanya’da da sürdürdü. Almanya’nın gelmiş geçmiş en çapsız şansölyesi Olaf Scholz’a dersini verdi, kendi tabanında duygusal tatmin yaşattı. Türkiye’de İslamcılığın Filistin sevgisi bırakın milyonluk nümayişi yüz binlik gösteriler için bile yetmiyor: İstanbul’un kalbi Gazze için atıyor ama göz ucuyla ayağa kalkan Londra’ya bakıyor. Belli ki Erdoğan’ın hepsi adına konuşması kâfi.
Erdoğan’ın sözünü esirgememesi basitçe kendi kişiliğine bağlanabilir. Fakat yüksek perdeden konuşmasının başka nedenleri yok mu? İsrail için yaptıkları ve Filistin için yapamadıkları mesela. Çıkardığı gürültü bunları fena halde perdeliyor. AKP ticari anlaşmalar bir kenara İsrail’le askeri anlaşmalara sadık kalmadı mı? Gazze’yi bombalayan İsrailli pilotlar en azından 2008’e kadar AKP iktidarı boyunca Konya semalarında uçuş tecrübelerini artırmadı mı? 7 Ekim’den bu yana Türkiye’den 300’ü aşkın yük gemisi Aşdod ve Hayfa limanlarına yanaşmadı mı? Yıllarca Kürdistan/Kerkük petrolü yasadışı anlaşmayla İsrail’i beslemedi mi? Bugün İsrail petrol ihtiyacının yüzde 40’ını Bakü-Ceyhan hattından karşılamıyor mu? İsrail’in demir-çelik ihtiyacının önemli bir kısmı Türkiye’den gitmiyor mu?
Erdoğan İsrail’i sıkıntıya sokacak hiçbir somut tepki ortaya koyamazken Filistin adına karşılıksız çekler yazıyor. İsrail ve en büyük destekçisi ABD’yi savaşı durdurmaya itecek hiçbir anlamlı tepki koymuyor. Direnişin kökünün kazınacağı senaryonun devamı olarak yarın Gazze’yi uluslararası bir güce bırakma önerisine ortak olursa da şaşmamalı. BM, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve diğer uluslararası zeminlerdeki girişimlerin İsrail üzerinde etkisinin olmadığı ortada. Bu alanda top çevirerek elinden geleni yaptığını söylüyor. Mavi Marmara’da ölenlerin kanını paraya çevirip dosyayı kapatan Erdoğan’ın İsrail’i Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde ipe gereceğine inananlar az değildir. One Minute’un gerektirdiği hiçbir duruşu sergilemediği gibi 7 Ekim’e kadar İsrail’in doğalgazını Türkiye’den Batılı ortaklarına taşıma planının heyecanı içindeydi. Pek çok yazımda işaret ettim; AKP, bölgede İsrail’i huzursuz eden ne kadar ülke varsa hepsinin tasfiye edilmesinde Amerikan planlarına taşeronluk yaptı.
Üstelik siyasal İslamcıların tutarsız Filistin söyleminin ters tepen etkileri de az değil. Filistin davasında İslamcı hareketlerin öne çıkmasına paralel olarak sol ve seküler çevrelerde tuhaf bir biganelik yerleşirken öteki tarafta içi doldurulamayan bir duyarlılık arttı. 7 Ekim’den bu yana da Filistin konusundaki ilgisizlik halinde başka bir dönüşüm yaşanıyor: Binbir sebeple AKP’ye bilenenler İsrail’den yana konum belirliyor. İşgalci ve sömürgeci bir gücün soykırım savaşına arka çıkmanın hiçbir mazereti olamaz. Ne ahlaken ne de vicdanen. Filistinlilere karşı 75 yıllık yok etme siyasetinde yeni bir perde açılırken İsrail’e desteğini açık edemeyen utangaçlar da bunu “İsrail-Hamas savaşı” olarak görmeyi yeğliyor. Bu da özünde Netanyahu yönetiminin sunduğu senaryoya eşlik etmek demektir. Bir de Suriyeli sığınmacılar meselesinden beslenen Arap nefreti Gazze’deki savaşla birlikte bütün dizginlerinden kurtulmuş gözüküyor.
AKP iktidarıyla birlikte kirlenen İslamcıların kendini göstermek için Filistin’i araçsallaştırması İsrail’den yana dönüşümde pay sahibi. Filistin direnişi solun omuzlarındayken İslamcıların davaya ilgisi Kudüs’ün kutsallığına dair söylemlerden ibaretti. İslamcı olmayan bir örgüt direnişin lokomotifi olsaydı acaba ne olurdu?
Günün sonunda Filistin davasına yapılabilecek en büyük kötülük bunu bir din savaşına indirgemek olurdu. Bunu da “Olay haçlı-hilâl meselesidir'' diyerek Erdoğan yaptı. Filistinli Hıristiyanlar da işgalci sömürgeci ve soykırım savaşının kurbanları. Londra’dan, Dublin’den, Atina’dan, Madrid’den, Stockholm’den, Köln’den, Belgrad’dan gelen görüntüler başka bir şey söylüyor. Amerikan Kongresi’ni basarak savaşın durdurulmasını isteyen Yahudilerin sesi daha fazla yankılanıyor. Pek çok yerde Yahudiler Filistinli Arapların sesine ortak oluyor. Erdoğan meseleyi din savaşı olarak resmederek Filistinliler için canından olan Amerikalı Yahudi Rachel Corrie gibi insanların anısına da hakaret ediyor. Filistinlilerin yaşadığı zulmü raporlarıyla belgeleyen B’tselem’in sunduğu katkıyı herhangi bir Müslüman örgüt yapamadı. Haaretz’de çıkan cesur yazılar Müslüman medyanın topundan daha fazla etki uyandırıyor. Filistin’deki soykırımı ve apartheid rejimini çarpıcı bir şekilde ortaya koyan Yahudi akademisyenler var. Ve daha etkililer.
Vicdani ve ahlaki duruşun referanslarını kendi dini kalıplarıyla daraltmaya yeltenen hiçbir yorum ya da çıkışın Filistinlilere faydası yok. Aksine zarar veriyor.
Yazarlar
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025