Fehim TAŞTEKİN
Referanduma karşı çıkanlar Kürdistan’ın komşularının izleyeceği politikaların bağımsız bir devleti başarısızlığa uğratabileceğinden korkarken birçok kişi de Türkiye’nin Kürdistan realitesini tanımayıp güç ya da ambargo siyasetine yönelmesinin çıkmaz yol olduğuna inanıyor. “Kürt’ün elinde de kartlar var. Başur (Güney Kürdistan) ile Rojava (Batı Kürdistan) birleşirse, hatta bu coğrafi bütünlük Akdeniz’e kadar uzanırsa Türkiye ne yapar? Başur ve Rojava’da ABD’nin ondan fazla askeri üssü var. İsrail de bunu istiyor” diyenlere de rastlamak mümkün.
Kürdistan’da hepsi bağımsızlıktan yana olmakla birlikte referandum kararını eleştirenlerin “Zamansız ve zemini hazır değil” şeklindeki argümanlarına karşın Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) başını çektiği ‘Evet’ cephesi, “Çaresiz değiliz ve adım atmak için tam zamanı” diyor.
Bir dönem KDP’den milletvekilliği yapan ve partiye bağlı gazetelerin sorumluluğunu yürüten Aso Kerim’e Erbil’deki Kürdistan Parlamenterler Birliği’nde kulak verdim. Kerim’e göre Kürdistan sanıldığı gibi çaresiz değil; Ortadoğu denkleminde Kürdistan’ın işgal ettiği yer İran ve Türkiye için de değerli; bunu görmek için felaket tellallığını bırakıp sadece bakış açısını biraz değiştirmek gerekiyor.
Zamanlamanın uygun olmadığı eleştirilerine ne diyorsunuz?
Aksine zamanlama çok uygun. Çünkü Haşd el Şaabi büyüyor ve tartışmalı bölgeleri geri almak için harekete geçebilir. İran burada etkili. Evet Mukteda el Sadr, Ammar el Hekim ve Haydar el İbadi İran’dan daha bağımsız olmaya çalışıyor. Nuri el Maliki gibi siyasi liderler ve Esaib el Ehl’ül Hak gibi milisler ise İran’la bağlantılı. Şiiler arasındaki bir takım farklılıklar seçim döneminde daha açık hale gelebilir… Kürtler DAİŞ’i yenmek için çok önemli roller üstlendi. Bölgemizde etnik ve mezhepsel çatışmaların bir daha yaşanmaması için bu referandumu yapıyoruz. Burada ortak yaşam modeli ortaya çıktı. Mülteciler buraya sığındı ve problemsiz yaşam sürme imkânı buldu. Başka etnik ve mezhepsel gruplarla barışçıl bir gelecek kurmak istiyoruz.
ABD de zamansız buluyor…
ABD, Kürdistan referandumunun seçimden sonraya ertelenmesini istiyor. Bana göre ABD, 2003’ten beri Irak’ı bütünleştirmeye yönelik siyasetinde sonuç alamıyor. Irak etnik ve dini olarak bölündü ve kesinlikte eski Irak olmayacak. Amerikan siyaseti şimdi Körfez’i Irak’la ilişkiler geliştirmeye teşvik ediyor; İran’ın Irak’taki nüfuzunu azaltmak istiyor. O yüzden referandumun 2018’deki seçimlerden sonraya ertelenmesini tercih ediyor.
Komşular ve uluslararası aktörlerle gerekli temaslar yürütülmeden kararın alındığı eleştirisi de var…
Kürdistan istikrarlı bir devlet olacak. Bu Türkiye için de iyi olacak. Türkiye için tampon bölge görevi görecek. Biz İslamcı teröristlerin Türkiye’ye geçmelerine engel oluyoruz. Türk basınına göre Türkiye bu yılın ilk beş ayında buraya 4 milyar dolar ihracat yaptı. Yıl sonuna kadar 10 milyar doları bulacak. Bakınız Türk malları her yerde. Burası Türkiye için çok kolay bir pazardır. Irak’tan Türkiye’ye giden turist sayısı Kürdistan’dan giden turistten daha az. Türkiye petrolden transfer, depolama ve komisyon parası alıyor. Halkbank’ta bu para tutuluyor. Ayrıca Türkiye’ye daha ucuz petrol veriliyor. Bu ilişkiler nedeniyle Kürdistan’ın bağımsız olması Türkiye’nin lehinedir. İran da Türkiye ile ilişkiler gelişirken kendisi kapılarını kapatmıyor. Yani iki ülke arasında rekabet var. Tabii her şey gül gülistanlık değil: Irak’la sınır, petrol, gaz ve su kaynaklarıyla ilgili problemler çıkabilir.
Bunlar basite indirgenecek sorunlar mı? Her biri savaş nedeni sayılıyor…
Bunları müzakereyle çözmek istiyoruz. Petrol ve doğalgaz ile ilgili paylaşıma dayalı çözümler geliştirebiliriz. Yüzde 40 Irak’ın olabilir mesela. 1925’te Musul Irak’a bırakılırken Türkiye ile petrol anlaşması yapılmadı mı? Türkiye petrolden 25 yıllığına yüzde 10 pay alarak Musul’dan vazgeçti.
Tam bağımsızlık olmazsa belli bir süreliğine konfederasyon gibi çözümlere de gidebiliriz. Belki o zaman İran ve Türkiye sesini çıkarmaz. Böylece onların dediği gibi Irak’ın birliği sağlanmış olur. Ekonomik açıdan da bu ülkeler yine çıkarlarını muhafaza etmiş olurlar.
Türkiye bir taraftan referanduma karşı çıkarken diğer taraftan da yaptırım tehdidinde bulunmuyor. İçerde de Kürtlere karşı çok sert bir politika izliyor. Türkiye’nin bu iki taraflı politikasını nasıl yorumluyorsunuz?
Erdoğan pragmatik bir lider. İki şeyi birbirinden ayırıyor; iktisat ve siyaseti birbirine karıştırmıyor. İç ve dış siyaseti ayırıyor. Kürdistan’ın kendisinin dostu olmasını istiyor çünkü buradaki liderlerle ilişkiler iyi. Neden yapıyor bunu? Dünyaya mesaj veriyor; ‘Kürtlerle ilişkilerim iyi ama PKK terör örgütüdür’… Irak’ta da Sünni bölgeler harap oldu. Türkiye yeniden yapılanmadan pay almak istiyor. Irak’a ulaşmak için Kürdistan’dan geçmesi gerekiyor. O yüzden hem Irak’ı hem Kürdistan’ı istiyor. Hatta Körfez için de Kürdistan bir kapıdır. Ayrıca İran’a karşı nüfuzunu artırmak istiyor. Erdoğan’ın İhvan gibi Sünni yapılarla ilişkileri var. Özellikle Ahmet Davutoğlu döneminde… Seçim dönemlerinde Sünnilerin aday listeleri Davutoğlu’nun evinde düzenleniyordu. Ama bağımsız Kürdistan kurulursa Erdoğan gerçekçi olmak ve realiteyi kabul etmek zorunda kalacaktır. Kürdistan devlet olduğunda ilişkiler devletlerarası seviyeye gelecektir. Eşit muamele yapmak, devlet gibi davranmak durumunda kalacaktır.
Bir başka hesaba göre de Türkiye kapıları kapattığında Kürdistan nefes alamaz. Senaryoya tersinden bakarsanız…
Abluka senaryosu yüzde 100 olmaz diyemem. Ama uzak ihtimal.
İran’ın oyun planı nedir sizce? İran’ın eli Bağdat’ta güçlü. Burada da Kürt partilerle ilişkileri var. İran bu kartlarını kullanmayacak mı?
İran’ın durumu maniple edebileceğini sanmıyorum. Tek istediği Irak içinde kalmamız, bunun dışında istediğimiz hiçbir hakka itirazı yok. Türkiye’den sonra Kürdistan’la ilişkilerden en fazla faydalanan İran’dır.
İran’ın kendi sınırlarının değişmesi konusundaki korkularını nereye koyuyorsunuz? Sonuçta Mahabad Cumhuriyeti İran’da kurulmuştu.
Bizim sınırlarla ilgili problemlerimiz ağırlıklı olarak Şiilerle değil Sünnilerle. Irak Anayasası’nın 140. maddesi uygulandığında Şiiler fazla bir şey kaybetmiyor. Irak’la ilişkiler kesildiğinde Şiiler Irak’ta mutlak egemen olacak. Biz Şiiler ya da Sünnilere özel vurgu yapmak istemiyoruz. Ama Irak eskisi gibi olmayacak. Suriye de eskisi gibi olmayacak. Türkiye Kürtlerle dost olursa kendi çıkarınadır. Bu Suriye’deki Kürtler için de geçerli.
Türkiye’nin Rojava’ya yönelik sert politikasını KDP de desteklemedi mi?
Nasıl yani?
Türkiye yukarıdan abluka uygularken KDP de burada Rojava etrafında hendek kazdı, sınırı kapattı.
Siyasette çok şey değişebilir. Barzani Okaz gazetesine verdiği röportajda PKK’yi terör örgütü olarak görmediğini söyledi. Rojava’dan bahsederken, ‘Diğer partileri dışladıkları için eleştirilerimiz var ama içerik olarak Kürtlerin güttüğü oluşuma karşı değiliz’ dedi. PYD’nin (Demokratik Birlik Partisi) Araplar, Türkmenlerle, Çerkeslerle ve Çeçenlerle nasıl ki iyi ilişkileri var Kürtlerle de olmalı. PKK ile sorun siyasi ve ideolojik rekabetle ilgili. Barışamazlar diye bir şey yok.
İran’ın bir şekilde sürece müdahale etme olasılığı nedir?
İran Kürdistan’a saldırmayacak. İran bağımsız Kürdistan’ı istemiyor ama olursa da barışçıl ilişkiler kuracaktır. Ayrıca ABD de buna izin vermeyecektir. İran sorunların kendi sınırlarına ulaşmasını istemez. Çatışma sorunların sınırlara ulaşmasını sağlar. Giderek Yemen’de, Suriye’de, Lübnan’da oynuyor, yani sınırlarından uzakta. Fakat Haşd el Şaabi içindeki bazı gruplar Kürdistan’da bir şeyler yapmak isteyebilir. 50 kadar grup var, savaşçı sayısı 160 bini buluyor. Bazıları İran’dan para, silah ve eğitim desteği alıyor. Bazı komutanlar da Ayetullah Hamaney’e bağlı. Bunlar 2018’deki seçimde de etkili olacak. Bazıları Nuri el Maliki ile ittifak kurabilirler. İran’daki gibi çift ordu istiyorlar. Başbakan Haydar el İbadi ve (Büyük Ayetullah) Ali Sistani buna karşı.
Mesud Barzani ABD’den koruma ve güvence almadan referandum kararı alabilir mi?
Tam bilmiyorum ama ABD’den zımni bir destek olmadan Barzani’nin bunu yapabileceğine inanmıyorum. Bir seferinde (eski Başkan Yardımcısı) Joe Biden, Mesud Bey’e ‘Ben ve sen hayattayken Kürdistan’ı göreceğiz. Ama nasıl ve ne zaman? Bu başka bir mesele’ demişti. Sadece ‘Zamanı değil’ diyorlar. Başka problemler çıkmasından korkuyorlar.
Referanduma karşı çıkanlar Kürdistan’ın komşularının izleyeceği politikaların bağımsız bir devleti başarısızlığa uğratabileceğinden korkarken birçok kişi de Türkiye’nin Kürdistan realitesini tanımayıp güç ya da ambargo siyasetine yönelmesinin çıkmaz yol olduğuna inanıyor. “Kürt’ün elinde de kartlar var. Başur (Güney Kürdistan) ile Rojava (Batı Kürdistan) birleşirse, hatta bu coğrafi bütünlük Akdeniz’e kadar uzanırsa Türkiye ne yapar? Başur ve Rojava’da ABD’nin ondan fazla askeri üssü var. İsrail de bunu istiyor” diyenlere de rastlamak mümkün.
İSLAMCILAR: BİRİ ORTA YOLCU, DİĞERİ PROTEST
Kürdistan’da çok fazla üzerinde durulmayan bir faktör giderek güçlenen ve daha merkeze oynayan İslamcı kesimler. Selefi damardan gelen Kürdistan İslam Topluluğu (Komel) ve İhvan’ın Kürdistan yapılanması olarak görülen Kürdistan İslami Birliği (Yekgırtu) Kürdistan parlamentosunda temsil ediliyor.
2013’te Kürdistan’daki meclis seçimlerinde Yekgırtu 10, Komel 6 vekil çıkarmıştı. Her iki parti de seçim sonrası hükümette yer aldı. Asıl gücünü Halepçe’deki İslamcı tabandan alan Komel, Erbil’de de gücünü artırıyor. Komel’in lideri Ali Bapir, 2010’da Irak genel seçimlerinde Erbil’de 60 bin oy almıştı.
Komel daha protest bir çizgi izlerken Yekgırtu, KDP’ye yakın bir duruş sergiliyor. Referandum konusunda Komel, Goran gibi erteleme veya en azından seçimlerden sonra ya da seçimlerle birlikte yapılmasını talep ediyor. Bu konuda meclis kararı KYB, Goran ve Komel’in ortak şartı. Yekgırtu içinde de üç eğilim dikkat çekiyor: Dohuk’takiler KDP’ye yakın dururken Süleymaniye’dekiler muhalefete paralel tepki veriyor. Erbil kanadı ise ortada.
Yekgırtu’nün lideri Selahaddin Bahadin referandumla ilgili eleştirilere hak vermekle birlikte bu sürecin kaçınılmaz olduğuna inanıyor. Tarihsel süreci atlayarak referandum kararının değerlendirilemeyeceğini düşünüyor:
“Referandumu konuşabilmek için tarihe dönmemiz gerekiyor. Irak kurulurken Şeyh Mahmud Berzenci’nin liderliğinde direnen Kürtler haklarının verilmesi garantisiyle yeni devlete katıldı. Buranın durumu Kürdistan’ın diğer parçalarında farklı. İran ve Türkiye’deki Kürtlerle ilgili bir böyle bir durum yok. Haklar tanınmadığı için çatışmalar yaşandı. 1958’de Kürtlerle Arapların aynı haklara sahip olduğunu öngören anayasa yazıldı. Bir dönem durum biraz düzeldi. 1961’de Eylül Direnişi başladı. Özellikle 31 yıl boyunca Baas bu direnişi yok etmeye çalıştı. 1970’te tekrar anlaşma sağlandı. Kürtlerin haklarını tanıma sözü verildi. Sözler tutulmadı. Enfal operasyonlarıyla 180 bin Kürt öldürüldü. Köyler yıkıldı, onbinlerce Kürt göçe zorlandı. 1991’te 36’ncı paralel ile birlikte Saddam ile ilişkiler kesildi, coğrafya bölündü. Kürdistan tanınmayan devlet olarak hareket etti. 2003’te Saddam gidince ABD ve İran bizimle oturup konuştu. ‘Yeni bir dönem başlıyor, gelin Bağdat’ta hükümete katılın, bu sizin döneminizdir’ dediler. Gittik, geçiş döneminde sırayla birer aylığına başkanlık yaptık. 2005’te Irak Anayasası yazıldı. Anayasada tartışmalı bölgelerle ilgili 140’inci maddenin 2007’ye kadar uygulanması gerekiyordu. Uygulanmadı. Bu arada Bağdat yönetimi yavaş yavaş güçlendi. Haklarımızı vermediler, önemli makamları geri aldılar. Bunlar Kürtlerle Bağdat arasında güvensizlik yarattı. 2014’ten itibaren Bağdat bütçeyi kesti, memur maaşları gönderilmedi. DAİŞ geldiğinde Irak hükümeti tartışmalı bölgeleri koruyamadı. Peşmerge buraları geri aldı. Şimdi Haşd el Şaabi gelip tartışmalı bölgelerde Peşmergelerin karşısına dikildi. Geri çekilirsek ödediğimiz bedeller boşuna gidecek. Çekilmezsek Haşd ile savaşmak zorunda kalacağız. DAİŞ’ten sonra bağımsızlık için yeni bir yol haritası ortaya çıktı. Birlikte tek bir devlet içinde yaşamıyorsak bari iyi bir komşu olalım.”

Yekgırtu lideri Selahaddin Bahadin, “Haşd el Şaabi gelip tartışmalı bölgelerde Peşmergelerin karşısına dikildi. Geri çekilirsek ödediğimiz bedeller boşuna gidecek” diyor.
Bahadin referanduma yönelik itirazların da aşılabileceğini düşünüyor:
“Bu eleştirilerin bir kısmı doğru. Fakat unutmayalım ki referandum kararından önce siyasal olarak birbiriyle kavgalı hale geldik. Meclis kapalı, Barzani’nin görev süresi dolmuş durumda. Barzani bütün bu kavgayı bitirmek için böyle bir karar verdi. Mecliste 111 koltuk var. Sadece 30 vekil hayır için çalışıyor.
Elbette meclis açık olsaydı daha demokratik olacaktı. Erteleme isteyen Komel ve Goran hariç diğer partiler başkanlık divanında konuşup karar alıyor. Referanduma yakın meclis açılabilir. Goran razı olmazsa başkanlığı Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) üstlenebilir ve böylece referandum kararı çıkartılabilir.”
Diğer partilere kıyasla Bahadin, Türkiye’nin vereceği tepki konusunda daha iyimser:
“Türkiye önemli stratejik faktördür. Referanduma karşı olmalarını anlıyoruz. Kürdistan için önemli bir kapıdır, ilişkileri iyi tutmaya çalışıyoruz. Referandumun bunu bozmayacağından eminiz.”
Yekgırtu’nün İslamcı kesimdeki rakibi Komel’in lideri Ali Bapir ise daha eleştirel bakıyor. Bapir partinin Erbil’deki merkezinde sorularımı yanıtladı:
Komel nasıl bir Kürdistan istiyor?
102 kitaba imza attım. 1984’te bir kitap yazdım, milletimiz için, vatanımız için ne istiyoruz diye. Bizim de bütün dünya milletleri gibi bir dilimiz ve kültürümüz var, bizim de devlet olma hakkımız var. 2002’de Komel’i kurduk. Yıllar önce açıkladığımız minval üzerinde çalışıyoruz.

Ali Bapir
Bu bakış açısıyla referanduma destek olmanız gerekmez mi?
Referandumu destekliyoruz. Lakin referandum bağımsızlık için yapılıyorsa bir şeydir, bir partinin propagandası için yapılıyorsa başka bir şeydir. Eğer bağımsızlık için yapılıyorsa bunun altyapısı yok.
Neden yok?
Siyasi olarak birbirimizle barış içinde değiliz. En önemli yer (yani meclis) kapalı. İktidar bir partinin tekelinde. Adaletin gücü partinin gücüne karşı çok güçsüz. Ekonomiye bakarsak; birkaç partili ve akrabaları çok zengin oldu, geri kalanlar çok fakir. Peşmerge ve asayiş güçleri iki parti arasında dağılmış durumda. İçerde hiçbir altyapı yok. Bölgede de ne Türkiye ne İran bunu kabul ediyor. Bağdat da kabul etmiyor. Bağdat kabul etmediğinde yasal bir format yok demektir. ABD ve Rusya razı değil. BM de razı değil. Yani bağımsızlık için ne içerde ne bölgede ne de uluslararası alanda bir altyapı yok. Ben demiyorum ki illa bağımsızlık için Tahran ve Ankara’nın ağzına bakalım. Eğer BM’yi razı edebiliyorsan, Türkiye ve İran kapıları kapattığında açlıktan ölmeyeceğinden emin isen bağımsızlığını ilan et.
İşin içinde, “Kürdistan’ın önündeki tarihi fırsatı reddettiler” diye bir suçlamayla karşı karşıya kalmak da var.
Ben ‘hayır’ demiyorum. 25 Eylül’de yapılacağından emin olursam bir şey ilan edeceğim. O zaman, ‘Evet’ diyeceğim ama altyapı olmadan yapıldığı için başarısız olursa bunun ‘sorumlusu Barzani’dir’ diyeceğim.
Barzani zamanında yapılması konusunda kararlı gözüktüğüne göre şimdiden ‘evet’ diyeceğiniz söylenebilir mi?
BM tarafından güvence verilirse 6 ay erteleme olacağını düşünüyorum.
Referandum konusunda bölge ülkelerinden sizinle temasa geçen oldu mu?
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldim. İran Büyükelçisi ile görüştüm. BM temsilcisiyle bir araya geldim. Fikirlerimizi sordular, size anlattığım gibi onlara da anlattım.
Suudiler referandumla ilgileniyor mu? Onlarla bir temasınız var mı?
Duyduğum kadarıyla Barzani, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteğiyle bu işe girdi. Ama kesin bir bilgim yok. Okaz’a mülakatında ‘Suudilerle ilişkilerimiz en üst düzeydedir’ dedi. Suudiler para göndermiş duyduğuma göre.
Bazı muhalifler “Türkiye’nin oyunu var” diyor?
Ben Türkiye’nin perde önünde de arkasında da aynı şeyi söylediğini düşünüyorum. İkili oynamıyor. Çünkü Türkiye için tuhaf bir şey olur; kendi Kürtlerinin haklarını tanımazken buradakilere destek veriyor olacak! Irak’taki Kürtlerle birlikte hareket ediyorsun devlet olsun diye ama kendi Kürtlerine özerklik bile vermiyorsun! Mantıksızdır, çelişkidir. O yüzden bana göre Türkiye ikiyüzlü oynamıyor. Bence desteklemiyor. Düşüncelerimi Çavuşoğlu’na da söyledim, pek hoşuna gitmedi.
Kerkük’teki durumu nasıl görüyorsunuz? Sizce de orası bir ateş parçası mı? Kürtlerle Türkmenler arasında, Kürtlerle Araplar arasında ya da Peşmerge ile Haşd el Şaabi arasında bir çatışma riski görüyor musunuz?
KDP ve KYB’nin orada yaptıkları ve yaklaşımları çok kötüydü. Onların yaptıkları sadece Türkmenleri ve Arapları değil Kürtleri de rahatsız etti. Bu davranışlarından dolayı gerilim yaşandı. Mesela Kerkük’teki güvenlik, idari ve ekonomik kararları kendi tekellerine aldılar. Hatta KDP ve KYB arasında da zaman zaman kavgalar yaşandı. Kürtler olarak Kerkük’ü Kürt değil Kürdistan şehri olarak görüyoruz. Çünkü Kerkük’te Kürt de var Türkmen, Arap ve Hıristiyan da var. Ateş topu tahmin ettiğiniz gibi çok uzak değil. Çünkü bu gruplar rahatsız. İşte referandum için altyapı yok derken bunu da kast ediyoruz. Tartışmalı bölgelerle ilgili çözüm üretilmedi, oralarda hayır çıkabilir. Oraları kaybedebiliriz. Oralarda referandum yapmazsan zaten kendiliğinden Kürdistan sınırlarının dışına çıkarmış oluyorsun. Ne zaman çatışma çıkar diye korkuyorum. ‘Siyah altın’ Kerkük için beladır, baş belasıdır.
Sizin bölgenizde (Halepçe çevresi) radikal İslamcılar eskiden güçlüydü. Şimdi durum nasıl?
Eskisi gibi değil. Ensar oldular, sonra KYB ile savaştılar, 2003’te ABD vurdu, dağıldılar, bir kısmı İran’a kaçtı, bir kısmı DAİŞ’e katıldı, bir kısmı DAİŞ tarafından öldürüldü, bir kısmı da KDP ve KYB’nin zindanlarında. Onlara nasihat ettim. Beni dinlemediler. Radikal fikirlerin ömrü kısadır.
YARIN: KERKÜK; KARIŞIK BİR HESAP
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025