Kemal CAN
Ekonomi yönetiminin siyasetten bağımsız teknik bir mesele olarak ele alınması, böylece ekonomiyi siyaset dışına taşımak, neo-liberal ekonomik modelin siyasi mimarisinin en belirleyici yönü. Sınıfsal çıkarların, ekonomik taleplerin siyasetin konusu olmasının önü her alanda kapatılmaya çalışıldı. Özellikle örgütlü emek geriletildi, kamusal olan aşağılandı ama çok daha önemlisi ekonomi ile ilgili tartışmalar siyaset üstü “teknik” bir kapalı alana taşındı. Yapılan tercihler -tamamı son derece siyasi olmasına rağmen- kimsenin karşısında duramayacağı teknik bir zorunluluk gibi dayatıldı. Ekonomi yönetimi ve tartışması, ne yapılmalı sorusundan çok, kim ve nasıl sorularına sıkıştırıldı. Ne yapılacağı tartışılmaz hale geldi, konuşulabilecek sadece kimin daha iyi yapacağı oldu.
Bu gidişata geleneksel olarak direnebilecek siyasi odakların, mücadele yerine “uyumlanma” çabalarına veya ihanetler eşliğinde büyük yenilgilerine tanık olduk. Türkiye’de de bu zorlama ve karşısında gelişen toplumsal/siyasi dirençten kaynaklanan tıkanmalar yaşandı. Ekonomik krizler süreklilik kazanırken, aynılaşarak silikleşen merkez siyaset hızla gerilemeye başladı. Bugünün iktidarı AKP’yi, 2002 yılında kolayca iktidara taşıyan süreç bu hikayenin önemli bir aşaması. (Bu konuda Gazete Duvar’da Bahadır Özgür ile Ümit Akçay’ın yaptığı son “ekonomi politik” söyleşisine de göz atabilirsiniz) AKP’nin, son yıllarında bu yaslandığı “teknik gereklilikleri” siyasi nedenlerle zorladığını, bunu çarpıtarak “mücadele” gibi sunduğunu da izledik.
Böyle bir giriş yapmamın nedeni, Merkez Bankası Başkanı değişikliği, ardından Berat Albayrak’ın istifası ve sonrasındaki görev değişikliklerinin tartışılma biçimiyle ilgili. İstifa eden ekonomi bakanı olduğu için ve yapılan değişiklikler asıl olarak ekonomi yönetimiyle ilgili olduğu için, meselenin “ekonomi” başlığı altında konuşulması elbette makul bulunabilir. Ekonomide kısa vadeli etkiler yaratmasında da şaşırtıcı bir taraf yok. Meselenin ekonomide yaşanan sorunlarla, sıkışılan çaresizlikle bağı kuruluyor, yaşananların ekonomiye nasıl etkileri olacağı daha çok konuşuluyor. Ekonomik krizin elden kaçtığı için kelle almaya başladığından, hatta iktidar içinde yarattığı çatlaklardan bahsediliyor. “Normalden kopuş” diye formüle edilen gelişmeler, “ekonominin teknik gereklerinden” uzaklaşmanın komplikasyonları olarak okunuyor.
Berat Albayrak’ın istifasıyla liranın değer kazanması veya borsanın yükselmesi piyasaların gelişmeleri pozitif algıladığına delil sayılıyor. Rota değişikliği ihtimalinden söz açılıyor. Kulislere skandal sayılabilecek bilgiler yansıyor: Ekonomi Bakanı'nın Cumhurbaşkanı'na yanlış bilgiler verdiği, kendi bilgilerini yalanlayanların üzerine yürüdüğü hatta yumruklaştığı anlatılıyor. Uluslararası finans çevrelerinin ve ekonomi elitlerinin tercih ve beklentileriyle konunun ilişkisi tartışılıyor. Naci Ağbal ile Berat Albayrak’ın ekonomi görüşlerinin “hiç” uyuşmadığından bahsediliyor (hangi konuda uyuşmuyor veya bunun ne önemi var hiç bilmiyorum). Yaşananların ABD seçimleri sonrasındaki yeni pozisyona hazırlık olarak görülebilecek tarafları olduğu bile söyleniyor.
Berat Albayrak’ın istifasıyla ortaya çıkan skandal gelişmelerin ekonomi başlığı altında yoğunlaşan tartışmalara sıkışmasının bir başka sebebi ise muhalefetin ekonomi konusundaki eleştirilerini büyük ölçüde “teknik yeterlilik” sorunu gibi ortaya koyma ısrarı. Bir süredir ekonomik kriz tartışması Berat Albayrak parantezine fazla sıkışmıştı. Meral Akşener’in “damat” yüklenmeleri, muhalefet çevrelerinde popüler karşılık buldu, pek takdir toplar oldu. AKP içinden çıkan muhalefet partileri ve özellikle de Ali Babacan’ın “yaptık, bunlar bozdu, yine yaparız” diyerek kişiselleştirme yaklaşımı biliniyor. CHP, “zayıf karın” diye gördüğü liyakat meselesine daha sık müracaat etmeye başladı. Bu durum yüzünden iktidar cephesinde “reis damadı gönderse de rahatlasak” görüşü ağırlık kazanmıştı.
Albayrak’ın ekonomik kriz için günah keçisi olarak feda edildiğini kabul ettirmeyi; skandal gelişmelerin teknik bir uyuşmazlık, liyakat ve hatta sadakat meselesi olarak algılanmasını en çok isteyecek olan Erdoğan olmalı. Liyakat meselesini Erdoğan’a kadar ilerletmek, onu teknik yetersizliğin baş sorumlusu yapmak da durumun niteliğini fazla değiştirmiyor aslında. “Vezir fedasıyla şahın kurtulamayacağını” söylemek, ekonomik tercihleri biçimleyen siyasi sorunun aktörlere indirgenmesini engellemiyor. 5 Eylül tarihinde Gazete Duvar’da “Tek sorun liyakat mı?” başlığı altında, “ekonomiyi Berat Albayrak yönettiği için mi böyle, yoksa böyle yönetilmesi tercih edildiği için mi o yönetiyor?” diye sormuştum. Buradaki özneyi Erdoğan yapınca da soru değişmiyor aslında. Aynı şeyi daha iyi yapan bulunursa sorun çözülüyor mu?
Ekonomi alanındaki muhalefetin ağırlığı salt liyakat meselesine dayandırılınca ortaya çıkan -40 yıldır iyice yerleştirilmiş- sorunlu siyasi algı, seçimler ve anketlerde kendini açık ediyor. ABD seçimlerinde Trump’un -tam da istendiği gibi- ağır bir yenilgiyle gönderilememesinin nedeni olarak, seçmenin “ekonomi” konusunda Biden’ı yetersiz görmesi gösteriliyor. Prof. Özer Sencar Medyascope’da başında olduğu Metropoll Araştırma’nın önemli bir bulgusunu paylaşıyor: “Ekonomide sıkıntı var diyenlere, sorumlu kim dediğimizde iktidarı ve hatta Erdoğan’ı işaret ediyor ama kim düzeltir sorusuna muhalefet cevabı gelmiyor”. Bu iki veri, temel tercihleri sorgulama konusu yapmayan ve muhalefeti liyakat tartışmasına sıkıştıran bir söylemin sonuç alamadığını, iktidarı fazla sarsmayan zayıflığını gösteriyor.
Berat Albayrak’ın önü ve arkasındaki skandal gelişmeler eşliğinde istifası, ekonomik gelişmelere zorunlu bir müdahalenin konusu değil. Eğer öyle olsaydı bunun çok daha önce ve çok daha gösterişli biçimde yapılmasına şahit olurduk. En azından Erdoğan’ın elini kolunu bağlayacak biçimde onu koruduğu, risk alarak aşırı biçimde öne çıkarttığı süreç, bu kadar gözümüze sokulmazdı. Albayrak’ın ekonominin patronu yapılması bir “teknik” tercihin değil, siyasi bir stratejinin parçasıydı. Ekonomiyi daha iyi yönetecek biri arandığı için değil, ekonominin nasıl ve hangi önceliklerle yönetileceği anlatılmak için Berat Albayrak seçilmişti. Bu nedenle Albayrak istifasını getiren de ekonominin değil siyasetin gerekleri.
Ekonomi teknik incelikleri olan, özel uzmanlık gerektiren bir ihtisas alanı olabilir ama her bir parçasıyla ve temel tercihleri açısından tamamen siyasi bir mesele. Ekonomik sıkıntıların tetikleyici olması, bu kararın ve gelişmelerin bazı ekonomik neticeler almak veya bir rota değişikliği için yapıldığını kanıtlamaz. Piyasalar hangi hüsnü kuruntularla tepki verirse versin, kim hangi vehme kapılırsa kapılsın, olup bitenlerin gerekçeleri siyasi ve muhtemel sonuçları da siyasetle ilgili olacak. Erdoğan’ın sorunlarına siyasi olmayan cevaplar bularak siyaset yapmayı bırakmış olması, onu sahipsiz siyasi alandan gelen etkilerden korumaya yetmiyor. İstanbul sözleşmesi ve son olarak esnek çalışma geri basmaları son derece somut örnekler. Albayrak “fedası” da ekonomik açmazın değil, siyasi krizin bir parçası.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları














































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.11.2025
16.11.2025
3.11.2025
26.10.2025
12.10.2025
5.10.2025
28.09.2025
14.09.2025
17.08.2025
17.08.2025