Mücahit BİLİCİ
Allah rızası için siyaset yapan iki aktörün mücadelesini görüyoruz. Biri parti olarak (yani kurumsal) politik siyaset yapıyor. Diğeri cemaat olarak sosyal siyaset yapıyor. Birininmeşruiyeti siyasi temsilden geliyor. Diğerinin meşruiyeti siyasetin temsilini üstlendiği kaynağın kendisi, yani toplumun bir parçası olmaktan geliyor. Cemaat’in siyasetinde bir meşruiyet sorunu yok. Cemaat’in onyıllarca yaptığı insan kaynakları yatırımı sonucu (adına Cemaat denen) toplumun bir kısmının vicdanları üzerinde etki sahibi olması da demokrasi açısından tamamen meşrudur.
Mesela Fethullah Gülen’in bir gün uyanıp “memleket iyiye gitmiyor, ey vatandaşlar yolsuzluk kötüdür” demesi ile savcıların harekete geçmesi bile meşrudur. Çünkü, o savcı oraya meşru yollarla gelmiş mi? Evet ise, açtığı soruşturmada hile veya usulsüzlük yapmış mıdır? Bu ikinciye cevabınız hayır ise demokrasi açısından suç yoktur. Yani bir dinî liderin veya siyasi fikrin insanları etkilemek istemesi, onları devlette yer almaya teşvik etmesi meşrudur. Bunda başarılı olduysa eğer ve siz bundan memnun değilseniz, toplumun bir başka kısmı olarak, o zaman bununlamücadele etmenin yolu o makamlarda yer almaya çalışmaktır. Sonuç: Sevmediğiniz adam ile sevdiğiniz kendiniz aynı makam için rekabet edeceksiniz. Bunun varsa yeterlilik sınavı, dürüstlük kontrolü ve hatta seçim sandığı; oradan kim önde çıkarsa makam ona gitmelidir.
Peki, paralel devlet ithamına muhatap olan Gülen Cemaati’nin siyasetle, Nurculukla ve demokrasi ile ilişkisi nedir?
Öncelikle Cemaat siyasete giriyor, paralel devlettir iddiaları en hafifiyle dürüst iddialar değildir. Neden? Çünkü Cemaat başından beri her zaman siyasetin içindeydi. Gülen Cemaati’nin Nurculuğun siyasetten uzak durma ilkesine riayet etmiyor olması, Cemaat’i en fazla Nurculuktan çıkarır ama siyaset yapma hakkını elinden almaz. Başkası Nurcu olmak zorunda olmadığı gibi Cemaat de değildir. O hâlde Cemaat’in neden Nurcu olmadığına dair dil dökmeler en fazla propaganda olarak muteberdir, demokratik bir karşılığı yoktur. Daha önce de yazdım, aslında Cemaat Nurculuktan uzaklaştığı noktalarda İslamcılığa yaklaşır. Siyasiliği onu İslamcı yaparken, bunu zekice ve daha stratejik bir seviyede yapıyor oluşu onu düz İslamcılıktan ayırır. Yaşanan çatışma iki İslamcılığın savaşıdır: Hamaset ve teenni.
Cemaat hiçbir zaman Nurcuyum demedi ve ortodoks Nurculuğun dışında kaldı. Cemaat benim nazarımda da ortodoks anlamda Nurcu değildir. Çünkü Cemaat’in misyonu hem dinî hem sosyal hem de siyasaldır. Nurculuk, İslam’ın geniş dairesi içinde hususi bir dine hizmet tarzıdır. Başta İslamcılar olmak üzere pek çok Müslüman’ın dine hizmet anlayışı Nurculuğa sığmaz ama İslam’a sığar, sığabilir. İslam’ın dairesi daha geniştir. Söz Nurculuktan açılmışken, kader noktasında, Cemaat Risaleleri sadeleştirmede doruğa çıkan kibrinin tokadını yiyor. Fakat bugün Cemaat’i başka saiklarla tokatlayanları masum kılmaz. Cemaat’i hain ve İslam-dışı gösterme gayretleri pespaye bir siyasettir. O da tokadını yiyecektir.
Dolayısıyla bugün Türkiye’de büyük bir ikiyüzlülük yaşanıyor. Gülen Cemaati başından beri hep siyasetin içindeydi ve siyasiydi. Organizasyon şeklinden tutun, insan yetiştirme tarzına kadar hep siyaseti dönüştürme kastı taşıyordu. AK Parti devriminin en az yarısının görünmeyen sahibi Cemaat’tir. Bugün Gülen’e sen kimsin diye efelenenler esasen çalıntı bir devrimle milli egemenlik sefası sürüyorlar.
Altı üstü Cemaat AK Parti ile siyasi olarak hemfikir değil ve muhalif. En fazla iktidarı değiştirmek istiyor. Bu da demokraside mümkün bir şey. AK Parti’yi Türkiye ile özdeşleştirmek ve Cemaat’i Türkiye’nin dışıyla özdeşleştirip ihanete indirgemek neyi gösterir: Müslüman bir toplumda siyaset tecrübesine yeni olmayı. Devlet dindarların eline geçip farklı siyasi eğilimler rekabet edince birbirlerini ihanetle suçlamaları ancak çocukça bir davranıştır. Hukuk ve demokrasi içinde Cemaat’in veya başkasının AK Parti’yi iktidardan indirmek istemeye hakkı vardır. Aynı şekilde hukuk ve demokrasi içinde AK Parti’nin Cemaat’i bürokratik ve toplumsal güç ve saygınlıktan düşürmeye hakkı vardır. Ama yalan söylemeden.
Cemaat gizli saklıdır diyenler, ayakta kalabilmek için daha düne kadar Cemaat’in bu özelliğinden yararlandılar. Hem Cemaat gizli saklı hem de siyaset yapıyor diyenler niye şunu görmez: Bugün yaşanan aslında Cemaat’in, siyasetini artık gizli saklı yapmıyor oluşudur. Herkesin kabul edeceği üzere Cemaat büyük bir bedel ödeyerek aleni siyaset yapıyor ve çok güçlü bir iktidara karşı muhalefet ediyor.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
31.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
6.09.2025
30.08.2025
12.08.2025
1.08.2025