Mücahit BİLİCİ
İslamcıların dünyevileşmedeki şaşırtıcı rahatlık ve hızlarının sebebi İslamcılığın baştan beridünyevi bir ideoloji olmasıdır.
Evet, aslında İslamcılık daha doğru ismiyle Müslümancılık seküler bir ideolojidir. Mesela, İslamcılığın Müslümanlık tekebbürü Kemalizm’in Müslümanlık utancından ne kadar daha üstün ve ne kadar daha İslami’dir, bu tartışılmalıdır. Şahsen başından beri İslamcılığı hep bir Müslüman milliyetçiliği olarak ele aldım. Bu yüzden nazarımda İslamcılık, Türk milliyetçiliğinden daha İslami değil. İkisi arasındaki geçişlilik, bu yapısal paralelliği sadece daha pürüzsüz hâle getirmiştir. Etnik milliyetçiliğe karşı top ve tüfekle ideolojik taarruza geçen kimi insanlar, dinsel milliyetçiliğin içinde çok rahat yüzüp misk u amber sanabiliyor.
Her ideoloji gibi İslamcılık da değişiyor. Peki, laik cumhuriyet İslamcılığından dindar cumhuriyet İslamcılığına geçişte neler değişti veya değişiyor?
Evvela, İslamcılığı modern bir ideoloji yapan faktörlerin başında iktidar-merkezli ve iktidar-amaçlı olması geliyor. Modern kulaklara “ee bundan daha doğal ne var, herkes iktidarı ister” dedirten, bu durum aslında dinî açıdan problemli bir durumdur. Zaten İslamcılığı modern yapan şey, iktidar arzusuna Müslüman kimlik adına dâhil olmasıdır. Müslümanlar bu cazibeye niye kapıldılar? Çünkü Müslümanlar sahip olmadıkları iktidar araçlarıyla sömürgeleştirilip, itilip kakılıyordu. Müslümanlar, misilleme araçlarına pürdikkat kesildi ve İslamcılık, Müslüman’ın menfaatinin neredeyse İslam’ın kendisiymişçesine merkeze alındığı bir rövanşa dönüştü.
Laik cumhuriyette ideolojik bir hareket olarak İslamcılığın hedefi devlet idi. Amaç Batı’yla yüzleşmek için ulusal sınırlar içindeki Batı’nın uzantısı despot rejimlerden kurtulmaktı. Bu İslamcılığın eşitlik aradığı moment’ti. İslamcı dağarcık bir İslami hareketten, İslami devlet’ten bahsediyordu. İslamcılık bütün zaaflarına rağmen bir dava idi.
Bugün itibariyle İslamcılık kendisinin de aktörü olduğu bir dönüşümle laik cumhuriyet hapishanesinden çıktı. Artık bir dindar cumhuriyet dönemindeyiz. Hareket’ten yerleşik’liğe geçişi yaşıyoruz. Dindar cumhuriyetin İslamcılığı devlet yerine medeniyet kavramını merkeze alıyor. Ulusal kalkınmacılık, dinî ve medeniyetsel bir kalkınmacılık olarak benimseniyor. Ve içerideki despot yerine dış düşmanlara karşı mücadele iddiası ön plana çıkıyor. İslamcılık eskiden tercüme fikir ithal eder ve kaybedecek bir şeyi olmayan bir mahrum kitleye hitap ederdi. Bugün ise dışarıdan tehdit ithal edip kaybedecek çok şeyi olan bir kitleye hitap ediyor.
İbni Haldun’un tabirleriyle hareket hâlindeki “bedevi” İslamcılık, kentin imkân ve rantı etrafında“yerleşik”leşiyor. Eskiden devletsiz İslamcılık bütün hatalarına rağmen, Müslümancıydı ama menfaatçi değildi. Bugün ise devletli İslamcılık hem Müslümancı hem de menfaatçihâle gelmiş bulunuyor. Menfaati için Müslümancı kesilenler de işin cabası. Evet, İslam bu dünyaya sığmaz ama İslamcılık bu dünyayı bulsa, biter. Her milliyetçilik gibi bir Müslüman milliyetçiliği olan İslamcılığın da kof olduğu ortaya çıkınca İslamcılıktan Müslümanlığa, milliyetçilikten adalete geçeceğiz. Şu anda devletle ve devletin imkânlarıyla belki de ilk kez bu kadar yakından tanışan çoğu dindarların ve İslamcı elitlerin kendilerinden geçtikleri bir geçiş dönemindeyiz.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025