Murat BELGE
Arap dünyası, bir süreden beri, geri kalan dünyayı şaşırttı; hâlen de şaşırtmaya devam ediyor. Demokrasi isteyenlerin meydanlarda (veya başka yerlerde) toplamayı başardığı büyük kalabalıklar, baskıcı (yıllanmış) yönetimlerine karşı seferber etmeyi başardığı kitleler, dünyayı şaşırttı; çünkü kimse bu toplumlarda bu tür dinamiklerin işlediğinden haberdar değildi, çünkü kimse bunu beklemiyordu ve böyle bir beklentiye göre bir gözlemde bulunmuyordu.
Yaklaşık bir yıl sonra şu şimdiki noktaya geldik. Tunus’ta seküler siyaset adamları öldürülürken Mısır’da ordu darbe yapıp “dinci” iktidarı deviriyor ve bunu izleyen kanlı olaylar. Suriye’de diktatör zaten hiç devrilmedi ve habire mesafe kazanıyor vb.
Sonuç: dünya gene şaşkın!
Geçen yıl niye şaşırmıştı? Demokratik bir çıkış beklemediği için. İyi ya, geçen yıl boyunca olanlar, demokratik güçlerin yeterince güçlü olmadığını gösterdi. O halde neye şaşıyoruz? Neye şaşırıyorsuuz?
Batı’nın şaşkınlığının birinci nedeni İslâm. Arap dünyasında olanların Batı’yı ilgilendirmesini gerektiren pek çok ekonomik ve stratejik neden var. Ama bunların yanısıra bir de İslâm var. O olunca, Batı neyi destekleyeceğini, ne yapacağını bilemez hale geliyor. Onun için de, “şaşkınlık” dediğim ruh hali, şu olaya, bu olaya özgü bir şey değil, kalıcı bir ruh hali.
Bunun tarihî belirleyicileri elbette var: Batı’nın bugün de Haçlı Seferleri sırasında olduğu gibi İslâm’ı “düşman” olarak tanımlamasından çok, kendinden başka herhangi birini tanıma ve anlama hususundaki beceriksizliğinden kaynaklanıyor bu tavır. Yalnızca “anlamama”da değil; güçlü bir “adam yerine koymama” eğilimi de hemen hissediliyor.
Ama İslâm (ve Arap) dünyasından fışkırmış çeşitli hareketlerin, ideolojik- siyasi tavırların Batı’nın bu içedönük tavrında rol oynamadığını iddia edemeyiz. Humeyni’nin Rushdie “fetva”sı, bu alanda çok önemli bir olaydı; El Kaide ve “İkiz Kuleler”, çok daha önemli, çok daha uzun vadede belirleyici bir olaydı. Daha küçük çapta yığınla olay listeye eklenebilir. Şu “Bahar” sürecinde düşmanın ciğerini, yüreğini iyen adam imgesi dünyada ne kadar “sempati” uyandırabilir.
Burada Batı için (aslında Demokrasi için) gerçekten ciddi bir sorun var: her türlü izolasyonun perde perde ortadan kalktığı, globalleşmiş bir dünyada yaşıyoruz. Herhangi bir yerde olan bir olay için “Bana ne” demek mümkün değil, akıl kârı da değil.
Demokratik Dünya Arap Dünyası’nda demokrasinin yaygınlaşmasından ve köklenmesinden mutlu olur mu? Olur. Buna bir katkıda bulunmak ister mi? İster.
İyi, güzel de, bu dünyanın tarihî gelişme koşulları içinde, uluslararası demokrasinin felsefesini kavramış ve değerlerini benimsemiş güçler, kavruk kalmış. Yok değiller, ama duruma egemen olacak kadar güçlü de değiller.
Batı, kendini “İslâmcı” diye tanımlayan güçlerin, yaklaşık bir yıl önceki ayaklanmalarla oluşan boşluğu doldurmasından korkuyor. Korkmasının anlaşılır yanları var, ama bunun sonucu, sözgelişi, darbe yapan Mısır ordusunu desteklemek mi olmalı?
Hayır. Bu, özellikle uzun vadede, sadece yanlış değil, çok da zararlı bir politika.
Bir toplumun demokratikleşmesi uzun zaman alan, içinde türlü zorluk taşıyan bir süreç. Acele sonuç beklememek gerek. Demokrasiye en fazla yaklaşmış olana koşullu destek vermek ve sabırlı ve anlayışlı olmak gibi politikalar oluşturmak gerek. Bu “en fazla yaklaşmış” olanı tepkici bir radikalizme iten gelişmelere destek olmamak gerek.
En önemlisi, bu ülkelerde, toplumlarda yaşayan ve mücadele veren insanların gözünde, X’in ya da Y’nin müttefiki olduğun değil, her zaman ve içtenlikle Demokratik Değerler’in yanında yer aldığın inancını ve güvenini vermek verecek şekilde davranmak.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025