Murat BELGE
“İdam” Arapça’dan gelen bir kelime; kökü “adem”; yani “yok etme” anlamına geliyor. Bir insanı, yaptığı şu ya da bu işten ötürü “yok etmek” demek.
Bu iş, sözgelişi, birini öldürmek olabilir. Bir insanı, birini öldürdüğü için, öldürüyoruz. Tuhaf, değil mi?
Kimilerine hiç tuhaf gelmiyor. Müslüman dünyada tartışılmadan kabul gören bir uygulama, çünkü Kur’an’da yeri var. Ama bu “kabul” yalnız Müslümanlara özgü değil; “seküler” biçimleri de var ayrıca, idamı haklı göstermenin: Burada “ibret” kavramı devreye giriyor.
Örneğin Texas’ta uygulanıyor. Amerika’da en sık uygulandığı yer Texas. “En sık uygulandığı”na göre, “ibret” olmuyor; ama “ibret olsun” diye, sık sık uygulanıyor. Bu da tuhaf değil mi?
Tuhaflık, muhaflık bir yana, “insan öldürmek” korkunç bir şey. Öldürenin devlet olması, o devletin yasalarında bunun hangi durumlarda yapılacağının birtakım hükümlere bağlanmış olması bu temel olguyu değiştirmiyor. Bunu uygulayan toplumlarda bu işin âdeta bir “ritüel”inin oluşturulması da bu korkunçluğu gidermiyor.
Ve insan kalabalıklarının toplanıp “idam isteriz” diye bir ağızdan bağırması da idam eylemlerinin kendisine yakın bir korkunçluk derecesinde.
Bu tezahürat bugün Türkiye’de, neredeyse günübirlik, tekrarlanıyor. Bunun bir “halk isteği” olarak sunulması, tanımlanması ayrı bir facia. Bir “sivil toplum” ki, “Arkadaşlar, ne istiyorsunuz?” diye sorulduğunda, “İdam istiyoruz” diyerek cevap veriyor. “Halk istiyor,” diyerek, cellâtlık mesleğini yeniden ihdas edeceğiz. “İdam isteriz” feryatlarının yoğunluğuna bakılırsa epey yorucu bir meslek olacak cellâtlık.
Ve bu ortamda ilmik yapan bir öğretmen peyda oluyor. Adamın hobisi bu anlaşılan: İdam ipi “replika”ları yapmak! Kendi başına bu ilmikleri üretse, gene “tuhaf bir merak” deyip geçebiliriz belki. Ama bu merakın bir “öğretmen”de görülmesi “tuhaf”lıktan öte bir şey; bu öğretmenin bu ilmikleri öğrencilerinin eline tutuşturup onlarla resim çektirmesi aşamasına gelmesi hakkında söyleyecek söz bulamıyorum.
Adamın kendisi hakkında söyleyecek söz bulamıyorum ama böyle bir adamın “öğretmen” olabilmesine imkân veren sistem hakkında, eğitim anlayışı hakkında, bunların uygulayıcısı konumunda olan eğitim bakanlığı hakkında da söyleyecek söz bulamıyorum.
İnsanların olduğu her yerde, eklem yerlerinde, doku aralarında vb., böyle sapıklıklar, böyle hastalıklı insanlar bulunabilir -bulunur da. Normal ahvalde bunlar gizli kalır, çünkü çok zaman bu adamlar kendileri de bilir hastalıklı olduklarını ve saklanma içgüdüsüne uyarlar.
Ancak bu yeni rejimimizde bunlar göğüslerini şişirerek ve gererek ortalığa atılıyorlar, şişirdikleri göğüslerini döverek, yumruklayarak “Ben buradayım! Bakın, görün beni!” diye bağırıyorlar. İlmik uzmanı “öğretmen” gece odasına kapanıp gizli gizli yapmıyor ilmiklerini; öğrencilerinin ellerine tutuşturup resim çektiriyor. O sırada öbürü otobüste şortlu kadın tekmelerken beriki de bir başka kadını döverek parkın namusunu koruyor. Bu namus bekçileri de normal bir toplumda saklanma ihtiyacı duyacak yapıda kişiler. Burada da polisten saklanmaya çalışıyor olabilirler ama yaptıklarından ötürü kıvançlıdırlar. Sapıklıklarına “kutsal” bir kılıf geçirmişlerdir.
Bu rejim bunlara imkân veriyor. O “öğretmen”e işten el çektirildiğini yazıyor gazete. Olabilir, böyle rezil bir davranış bakanlığı da endişeye düşürmüştür. Ama olayı izleyin, çok da uzak olmayan bir gelecekte o “öğretmen”in bir “ilmik ödülü” kazandığını göreceksiniz. Çünkü linç, bu rejimde, madalya ile ödüllendirilen bir eylem oldu- gerekli adamı linç etmeniz koşuluyla.
“Nush” ile değilse de, “noose” ile uslanmış nesillerin ülkesinde…
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025