Nejat ERDİM
30 Mart yerel seçimleri geride kaldı. Seçim sonuçlarının analizini yapmak ve seçimin gerçek galibini bulmak aslında çok ta kolay değil.
İktidar partisinin penceresinden bakacak olursak: “özellikle 17 Aralık komplosuna ve gerek içeride muhalefetin ve de gerekse dışarıda başta cemaat olmak üzere Türkiye’ye diş bileyen başkaca güçlerin karalama ve iftira kampanyalarına rağmen seçimin gerçek galibi AKP olmuştur.” İktidar partisi böyle düşünüyor.
Muhalefet partileri ise:”İktidarın devletin onca gücünü ve imkânını arkasına almasına rağmen bir önceki seçime göre yaklaşık olarak % 5’lik bir oy düşüş yaşamış olması yurttaşların bir nevi iktidar partisine ihtar çektiğini düşünüyorlar.
Başta Ağrı’da BDP’nin tam on beş defa oyların tekrar tekrar sayılıp ve her defasında BDP’nin sayımlardan galip ayrılmasına rağmen; sonucun iktidar tarafından hazmedilmemesi ve ülke genelinde birçok yerde seçimlerde usulsüzlük yapıldığına dair binlerce tutanak tutulmasına rağmen seçimin galibini ilan etmek doğrusu çokta mantıklı gelmiyor.
Tüm bu kargaşaya rağmen artık yerel seçimler geride kaldı ve başta Başbakan Recep Tayip Erdoğan olmak üzere ülke şimdiden Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmış durumda.
Erdoğan’ın, ilk defa halkın seçeceği Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmaktaki istem ve ısrarını tüm kamuoyu biliyor.
Erdoğan ve partisi kuvvetle muhtemeldir ki; özellikle son yerel seçimlerde çıkacak sonuca göre bu hedefe dair daha net bir rota çizeceklerini düşünmüştürler.
Sonuç kendi açılarından yeterli ve tatmin edici bulunmuş olmalı ki bu anlamda iktidar partisinden peş peşe açıklamalar geldi.
AKP’nin 30 Mart seçimlerinde aldığı oy temel alınarak yapılacak bir hesaplamaya göre Erdoğan’ın ilk turda Çankaya’ya çıkabilmesi için yaklaşık olarak 2,5 milyonluk bir oy’a daha ihtiyacı var.
Yani AKP sadece kendi tabanından alacağı oy ile Erdoğan’ı ilk turda köşke çıkartmakta zorlanacak.
İlk turda Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmaması halinde muhtemelen muhalefet partilerini ikinci turda tek aday üzerinde zorunlu bir ittifaka itebilir.
Yani Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın ilk turda oyların % 50’sini alıp köşke çok ta kolay çıkması olası gibi değil.
Burada kilit parti kuşku yok ki, BDP olacaktır. Yani 3 milyonluk bir seçmen potansiyeline sahip BDP’nin Erdoğan’a destek çıkması halinde köşkün yeni sahibi kolaylıkla başbakan olacaktır.
Ama esas sorgulanması gerekilen şey; Kürt siyasetinin Erdoğan’a koşulsuz destek çıkıp- çıkmayacağıdır.
Açılım sürecinin sancılı bir şekilde devam ettiği ve özellikle Kürt siyasetinin sürecin gidişatından memnun olmadığını düşünecek olursak; tabiri caizse Kürtlerin ellerine geçecek böylesi bir kozu en iyi şekilde değerlendirme yoluna gideceklerini düşünmek doğru olacaktır diye düşünüyorum.
Öcalan ile bu dönemde yapılan görüşmeler net bir tablonun ortaya çıkması açısından belirleyici olacaktır.
Özetle, eğer Öcalan isterse Kürt siyaseti Erdoğan’a destek verecektir demek en doğrusu.
Yani daha açıkçası Erdoğan’ın köşk hedefi bir bakıma Öcalan’a bağlı dersek en doğru tespiti yapmış oluruz.
Öte yandan Erdoğan’ın cemaat ile girdiği kavga eğer iki güç arasında bir “uzlaşı” ile sonuçlanmazsa bu kavganın şiddeti ve etkileri çok daha sarsıcı olabilir, eğer cemaat bu savaşta kaybedecek bir şeyinin olmadığına inanır ve böyle bir umutsuzluğa kapılırsa özellikle Erdoğan’ın şahsına yönelik çok daha geniş çaplı bir saldırı başlatabilir.
Bu ihtimal, ayrıca Erdoğan ve partisi için hesaba katılması gereken bir ihtimal olarak değerlendirilmelidir, lakin bu saatten sonra Erdoğan’ın cemaate yakınlaşması çok uzak bir ihtimal olarak görülmekte.
Ağustosa kadar kuşku yok ki ülke’de daha çok şey değişecek ve köşk için daha farklı isimler telaffuz edilecektir; bekleyip göreceğiz.
http://hurbakis.net/content/erdoganin-kosk-hayali-ocalana-bagli
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.06.2015
4.02.2015
19.05.2015
14.05.2015
9.02.2015
8.02.2015
4.04.2015
28.03.2015
24.03.2015
23.03.2015