Nuray MERT
Can ve Erdem’in tahliyesine sevincimiz kursağımızda kaldı, hemen ardından, onların haberini vermekte olduğu bir sırada, İMC TV’yi susturdular. Peki, nereye kadar? Bana sorarsanız sonuna kadar, yoldaki işaretler öyle gösteriyor, artık o son ne ise...
Cumhurbaşkanı, pazar sabahı, Nijerya’ya seyahati öncesi basın toplantısında, yoldaki işaretlere bir yenisini ekledi; Can ve Dündar’ın davasının gazetecilik değil,“casusluk” meselesi olduğunu tekrarladı. Ardından da, Anayasa Mahkemesi’nin kararına “uymayacağını ve saygı duymadığını” söyledi. Yaptığı açıklamanın siyasi krizi derinleştirme mahiyeti taşımasından hiç de rahatsız görünmüyordu, zira, ardından alaycı bir gülümseme ile yola çıkarken şimdi “ortalık çalkalanacak” demeyi ihmal etmedi. Yani Cumhurbaşkanımız, birkaç günlüğüne geride bıraktığı ülkesinde“ortalığın çalkalanması”nı mahsurlu bulmuyor, tam tersine gündeme bomba gibi düşecek açıklamalarından dolayı memnun görünüyordu. İşte böyle bir ülkede yaşıyoruz.
Giderek büyüyen dalga
Aynı basın toplantısında, “İstihbarat örgütlerinin adeta sınırsız yetkileri vardır”açıklaması da yoldaki başka bir ürkütücü işaret oldu. Zaten devlet gücünü eline geçirenin sınır tanımadığını görüyor, yaşıyoruz. Bu sadece, Cumhurbaşkanı’nın değil, ‘Yeni Türkiye’nin siyasi anlayışı, iktidar partisinde siyaset yapanlar da, seçmeni de, böylesi bir anlayışı sorunlu bulmuyor. Dahası “bütün güçler tek parti ve teklider’e” rejimini demokrasiye, güçler ayrımına, şeffaflığa, hesap verebilirliğe tercih eden bir dalga giderek büyüyor, böyle giderse de önüne çıkan her şeyi ezip geçecek. Artık her şey bu kadar açık ve net.
Bu ülkede yaşayan herkesten, iktidar ve Başbakan’ın deyimi ile onun “efsaneviliderine” koşulsuz sadakat, olmadı korkak bir sessizlik bekleniyor, olmadı ya zindan ya kapı gösteriliyor. Bırakın dış politikayı sorgulamayı, iktidarı eleştirmeyi, Cumhurbaşkanı’na kem gözle baktığı intibası vermeyi, Cerattepe’de maden izni verilen milletin anasına kastedenleri içinize sindiremiyorsanız, casus, “etki casusu”, vatan düşmanı, hain, hepsi sizsiniz. Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymayacağını açıkça söylediği yerde tutunacak dal yok, nerede ne hakkı arayacaksınız? Zaten zamanı gelecek, gerekirse Anayasa Mahkemesi diye bir şey de kalmayacak, yerini, artık adı “Yeni Türkiye Yüksek Adalet Divanı” gibi bir şey olan bir yeni kuruma bırakacak. Gidişat bu, yoldaki işaretler bu istikamette.
İş bağlama peşindekiler
Hal bu iken, büyük, orta, küçük çıkar sahipleri hâlâ iş bağlama peşinde. Büyük, en büyük sermaye çevresi için iş kolay, her ülkede, her devirde onlar herkes ile uzlaşır, ayrıcalıklarına halel gelmediği sürece, kendi hayatlarını yaşarlar veya öyle olacağını sanırlar. Diğer bazısı, demokrasicilik oyununun sonu görününce “özgürlüklerülkelerine” göç etmenin yolunu gözlerler, herkes bir yana savrulur, işte bir ülke böyle uçuruma yuvarlanır. Hem bir de, gelen dalga altında ne burada tutunma, ne de gitme şansı olmayanlar var, onlara borcumuz ne olacak? Tam da (siyasi açıdan yollarımızın hiç kesişmeyeceği, ama büyük bir şair olarak sözleri hep kulaklarımızda çınlayacak olan) İsmet Özel’in deyimi ile “Toparlanın gitmiyoruz” deme zamanı. Unutmayın, kaderini, ülkesinin, oranın insanlarının kaderinden ayırma çabası, bir bencillik sıtması değilse, mahsun bir yolculuktur. Bu yolculuğa aklı yatanlar, iyi düşünmeli, o mahsun yolculuğun sonu mutlu bir son değildir. Ben, ülkesinden ayrılmak durumunda kalan çok insan tanıdım, sadece bizim siyasi mülteciler değil, zengin İranlılar, Londra’da dahi kral gibi yaşayan Lübnanlılar ve pek çok başkası... Halleri benim için en büyük kâbus oldu.
Ne yapıp edelim, toparlanıp gitmeyelim, küsüp vazgeçmek olmaz, burası sadece bizi düşman ilan edenlerin değil, bizim de ülkemiz, kimsenin bizi sürgün etmeye hakkı yok, olmamalı.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- CHP, Aleviler, İran ve büyük kışkırtma
10.03.2025 - Hani ortak paydanız Müslümanlıktı?
23.02.2025 - Trump dünyayı alt üst mü etti? – 1 | Gazze çıkışı kıyamet alameti mi?
16.02.2025 - CHP ve Kürtler
11.11.2024 - Özgür Özel’in yeni muhalefet siyaseti
14.06.2024 - Özgür Özel’i yıpratmaktan uzak duralım
5.05.2024 - 100. yılında Cumhuriyet’i tartışmak
6.11.2023 - Neo-liberal dünya düzeni alt üst oldu: Ama buna ne kadar sevinebiliriz?
14.10.2023 - Türkiye’de ve Dünyada muhalefet sorunu
2.10.2023 - Türkiye-İsrail İlişkileri
24.09.2023
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Eyüphan Kaya
Amin demeniz dileğiyle Kandiliniz mübarek olsun...