Tarık Ziya Ekinci
Seçim kampanyası sürecinde halkın muhalefet partilerine gösterdiği ilgi, kimi Sivil Toplum örgütlerini muhalefetin mecliste çoğunluk oluşturacağı konusunda umutlandırmış olmasına karşın, Cumhurbaşkanının değişmeyeceği konusundaki toplumsal ön kabulü paylaştıkları anlaşılmakta. Parlamenter sistemin alışkanlığı ile meclis içi muhalefetin çoğunlukta olmasının siyasete yön vereceği sanılmakta ve milli cephe partilerinin seçim için oluşturdukları birlikteliğin mecliste de devam edeceğine ilişkin güvence istemektedirler. Bu bir ham hayaldir… Anılan partilerin ideolojik farklılıkları nedeniyle ittifakın devam edip etmeyeceği bir yana, asıl önemli olan yeni sistemin meclisi işlevsiz bir organ haline getirmiş olmasıdır. Yeni Sistemde devlet yönetimine ilişkin bütün yetkiler Cumhurbaşkanın tekelindedir. Başkan istediği takdirde meclise başvurmadan 4 yıl boyunca ülkeyi tek başına yönetebilir. Meclisteki kimi göstermelik yetkiler Başkan tarafından kolayca ikame edilebilmektedir.
Bilindiği gibi TBMM’nin üç temel görevi vardır. Bunlar sırasıyla Kanun yapma, yürütmeyi denetleme ve Bütçeyi görüşüp onaylama görevleridir.
- Kanun yapma yetkisi: Yürütmenin ihtiyaçlarını karşılamak için usulüne göre TBMM’ye gönderilen tasarıları ya da milletvekillerinin sundukları teklifleri görüşüp kanunlaştırmaktır. Önemli olan yürütmeden gelen tasarılardır. Mecliste sorun çıktığı takdirde Cumhurbaşkanı resen yayınlayacağı BAŞKANLIK KARARNAMELERİ ile sorunu aşarak ülkeyi yönetebilir. Başkanlık kararnameleri meclisin kanun yapma yetkisini etkisizleştirmiş, icabında yok mesabesine getirmiştir.
- Denetleme Yetkisi: Yeni sistemde TBMM’nin yürütmeyi denetleme yetkisi göstermeliktir. Bakanlar hakkında gensoru verilemez, soruşturma açılamaz, görüşme istenemez. Ancak soru sorulabilir. Bunların yanıtlanması da genelde takdire tabidir. Cumhurbaşkanını denetlemek ise fiilen olanaksızdır. Hakkında soruşturma açılması 3/5, yüksek divana sevk karı ise 4/5 çoğunluk oyunu gerektirmektedir. Cumhurbaşkanı grubunun desteği olmadan mecliste böyle bir çoğunluğa ulaşmak mümkün değil. Bu gerçek karşısında TBMM’nin yürütmeyi denetleme yetkisinin olmadığını kabul etmek gerekir.
- Bütçe yapma yetkisi: Yürütmenin hazırladığı bütçe tasarısının görüşülerek onaylanması TBMM’ye aittir. Ancak meclisin bütçeyi reddetmesi halinde Cumhurbaşkanı bir yıl önceki bütçeyi yıllık enflasyon oranında arttırarak yürürlüğe koyabilir. Yeni düzende anayasanın Başkana tanıdığı bu yetki ile gerektiğinde meclisin bütçe yapma yetkisinin de saf dışı bırakılması mümkündür.
Anayasa hükmü ile fiilen devre dışı bırakılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde seçim kampanyası sürecindeki muhalefet cephesi çoğunluk sağlayabildiği ve bunu devam ettirebildiği takdirde bile bu çoğunluk yürütmeyi rahatsız edecek hiçbir faaliyette bulunamaz. Demokrasi kurtarmak ancak Cumhurbaşkanlığını kazanmak ve yeni bir anayasa yapmakla mümkündür. Bunun dışındaki girişimler ham hayaldir.‘İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar’ demişler. Bu söz doğrudur. Ama halk yığınlarını boş hayallere kaptırmadan…
Sonuç olarak bilinmesi gerekir ki, muhalefetin mecliste çoğunlukta olması ‘otoriter tek adam rejimini’ rahatsız etmez. Ya da halk deyimiyle meclis çoğunluğu yürütmeyi ‘ırgalamaz’. 17. 06. 2018
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.01.2021
2.09.2020
8.07.2020
18.06.2020
1.05.2020
3.01.2020
2.02.2019
25.09.2019
2.05.2019
3.02.2019