Yıldıray OĞUR
“Birleşti Panayot, Mıgırdıç, İzak
Sandığın başında kurdular tuzak.
Yobazlar el açıp oldu duacı
Osmanlı devleti gibi bu fırka.
Metelik vermiyor mezhebe ırka.
Kapabilmek için bir süslü hırka.
Kol kola geziyor papazla hacı”.
Bu şiir, 1930 yılında Atatürk’ün talimatıyla kurulmuş ama miting meydanlarında büyük kalabalıklar toplayınca, tek parti iktidarından dertli kesimleri bir araya getirince iktidardaki CHP yönetimini telaşlandırmış, Serbest Cumhuriyet Fırkası’na karşı yazılmıştı.
Şiiri yazan CHP’li yazar Yusuf Ziya Ortaç ve diğer CHP’li yazarlara göre Serbest Fırka, hem yobazların hem de gayrimüslimlerin iktidara karşı kol kola girdikleri bir şer ittifakıydı.
Aynı suçlamalar, 1950 seçimlerinde giderken Demokrat Parti’ye de yapıldı.
Tek Parti rejimine karşı muhafazakarlar, liberaller, solcular, gayri-müslimler ve Alevilerin desteklediği ve listelerinden aday olduğu DP, CHP’li siyasetçiler ve yazarlar tarafından “komünistlikle, “Patrik’le işbirliği”yle ve tabii “mürtecilik”le suçlanmıştı.
1957 seçimleri öncesinde bu silahı muhaliflerine karşı kullanma sırası oyları düşen Demokrat Parti ve Menderes’teydi. O da CHP’yi ve diğer muhalefet partilerini “isyan hazırlığındaki komünist birliklerini himaye”yle suçlamıştı.
1994 ve 1995 seçim kampanyalarında benzer iftiraları duyma sırası yükselen değer Refah Partisi’ndeydi. Parti sadece şeriatçılıkla değil, Kemalist gazeteler, Ecevit gibi siyasetçiler tarafından PKK’yla işbirliği yapmakla, Kürt bayrağı renklerinde broşürler basmakla da suçlanmıştı.
***
2002, 2007 seçimlerinde muhalifleri AK Parti’yi dış güçlerin, ABD’nin maşası, Büyük Ortadoğu Planı’nın eşbaşkanı olmakla suçladılar. Erdoğan, Gül ve Arınç’ın aslen Yahudi ya da Gürcü olduğunu iddia eden kitaplar bestseller oldu.
2011 seçimlerine demokratik açılımla giren Ak Parti, MHP tarafından PKK ile işbirliğiyle suçlanırken, Ak Parti de muhalefeti Ergenekonculukla suçlamıştı.
“Şer ittifakları”nın kompozisyonu, adı değişti ama her seçim bir şer ittifakı kuruldu. Geçen seçim şer ittifakında olan sonraki seçimde yerli ittifaka geçiverdi. Bütün seçimler de “yüzyılın seçimi”, bir kere geçersek herşeyin toz pembe olacağı “tarihi kavşak”tı.
İşte, seçimlerin gündemi güncel sorunlar ve bu sorunların çözümü için vaad edilen beş yıllık programlar değil, yüzyıllık, hatta binyıllık tarihi, kutsi hesaplaşmalar, “nihayet dirilen millet”, “uyanan Türkiye” olunca da, rakipler sadece siyasi rakipler değil, bu yüzyıllık, binyıllık düşmanların bugünkü devamları, bu tarihi kavşağı geçmemizi istemeyen dış güçlerin işbirlikçileri, kökü dışarıda piyonlar oluveriyor.
Erken seçime iki ay kala, “şer ittifak”, “kumpas”, “kirli plan”, “topunuz gelin”ler ve tabii ki Abdülhamit hatırlatmaları yine erkenden etrafa fırlatılmaya başlandı.
O yüzden geç kalmadan her şeyi başından bir kere daha konuşmakta fayda var.
Seçimlerin amacı belli bir süre görev yapacak iktidarı belirlemektir. İktidardaki partiden halk memnunsa yeniden seçer, değilse onu bir başkasıyla değiştirir. İktidarı değiştirmek, darbe, kirli plan ya da kumpas değildir. Abdülhamit’in hal edilmesi (idamı değil) hiç değildir. Bunu 15 yıldır girdiği bütün seçimleri kazanmış bir partinin taraftarlarının söylemesi ancak anlamsız bir özgüven eksikliği olabilir.
İttifakın yasal olduğu bir seçim sisteminde iki partinin kurduğu ittifak yerli, milli, cumhur ittifakı iken, diğer partilerin kurduğu ittifak “şer ittifakı”, “karanlık plan”, “kirli pazarlık” olamaz.
14 Mayıs 1950 gibi ilk çok partili seçimlere tabii ki tarihi denebilir. Ama beş yıl görev yapacak bir iktidarı seçecek seçime “yüzyılın seçimi”, “tarihi seçim” denemez. Bütün seçimlerin ömrü en fazla beş yıldır. Bir seçime “tarihi”, “yüzyılın seçimi” demek ancak siyasi propagandaya girer.
***
Bir iktidarın karşısında olan bütün partiler, örgütler, yasa dışı örgütler, sadece iktidara karşı oldukları için defacto olarak bir cephe oluşturmazlar. Hepsinin iktidar karşıtlığının farklı gerekçeleri ve iktidarı değiştirmek için kullandıkları farklı yöntemler vardır. Meşru ve demokratik muhalefeti, gayri-meşru yapıların müttefiki hatta kuklası gibi göstermek, günün sonunda onların aldığı desteği de aslında böyle bir toplumsal desteğe sahip olmayan gayrimeşru yapılara yazar, bu da günün sonunda iktidarların ve meşru sistemin zararınadır.
Siyasette işbirlikleri, ittifaklar fedakarlıklar üzerine kurulur. Eğer söz konusu olan yüzde 50 gibi yüksek bir çıtaya ulaşmaksa asgari müşterekler ve matematik önceliklidir, idealler ve maksimalizm de ısrar edip, siyasi pozculukla dar cemaatlerinin alkış seslerine oynayanlar kaybederler.
Bir seçimde kaybetmek, bütün ülkeyi kaybetmek, bütün kazanımlarının elden gitmesi demek değildir. Eğer sistem demokratikse, hukuk devleti işliyorsa, muhalefet mümkünse iktidarı kontrol etmek, sınırlamak, en fazla beş sene sonra da bir kere daha yarışa girmek mümkündür.
Bu 60 gün gelip geçer, seçimler olur, iktidarlar değişir.
Ama bir seçim için toplumu bölenler, siyasi rakiplerine düşman gibi davrananlar, ellerine geçen her şeyi fırlatanlar unutulmaz, o sürekli bahsettikleri yüzyıllık, binyıllık tarihte de onlardan o kadar iyi bahsedilmez.
Seçimlerde yarışmacı arkadaşlara başarılar dileriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025