Hüseyin ÇAKIR
Türkiye’de sol, sosyalist popülizmi Batı sosyalist hareketinden farklı kılan tarihsel özgünlüğe bakmadan, genel popülizm eleştirisi veya savunusu yapmak doğru ve hakkaniyetli olmaz.
Öncelikle bugünkü sol popülizmin öncülerine bakılmalı: Sol popülizm, 1789 Fransız ve 1830 devrimlerinin kralcılığa, aristokrasiye ve kiliseye karşı halk ayaklanmaları döneminde ortaya çıktı. İngiltere'de Çartistler hareket (1838-1850) politik reformlar için işçi sınıfının verdiği mücadeleye ve bu mücadele etrafında şekillenen işçi hareketinin içinde şekillendi.
Sol popülizmin 19. Yüzyılın ikinci döneminin öncüsü Rusya’da ortaya çıkan Narodniklerdir (Halkın Dostları). Kırsal yaşamı yücelten romantik bir orta-sınıf entelektüel hareketi olarak ortaya çıkan Rus popülizmi, tarım devrimi ideolojisiydi.
Lenin, Narodniklerin ütopik programını ve suikast taktiklerini eleştiriyor, Çarlığa karşı kararlı mücadelesine saygı duyduğunu belirtiyor. Lenin’den dört yaş büyük abisinin Çar’a suikast girişiminden idam edildiğini de belirtmiş olalım.
Daha sonraki zamanlarda ortaya çıkan her türlü bireysel eylemi kitle mücadelesinin yerine ikame eden anlayışların esin kaynağı, Narodnik hareketin bireysel suikast eylemleri olmuştur. Narodnikler, kapitalizmin gelişmesine karşı, toprak ve mülkiyet ilişkileri bakımından bir tür “köy kolektivizmi” olan düzenini savunuyorlar, köylülüğü de toplumsal değişimin yekpare gücü olarak görüyorlardı.
Nadornikler Rus Marksist hareketini etkilemişlerdir. Plehanov ve Lenin’in Marksist düşünceleri geliştikçe, Narodnik hareket etkisini kaybetmeye başlamıştır.
Narodnik hareket, Asya kıtasının doğusunda Çin Cumhuriyetinin kurucusu Sun Yat Sen’in birleştirdiği ihtilalci örgütlerin oluşturduğu Birleşik Parti’yi etkiliyor ve Çin popülizminin temelleri atılıyor. Çin’de seçkinlere özgü "üst kültür" ve Konfüçyüsçülüğe sırt çeviren Çin gençleri Narodniklerden etkilenerek çözümü “halka gidişte” buluyorlar. Yerel kültüre, köylü kitlelere ve kırsal sorunlara odaklanan Çinli gençler ileriki yıllarda Çin komünist devrimcilerinin nüvesini oluşturuyorlar ve Mao Zedong’u iktidara taşıyorlar.
Narodniklerin teorisi ve pratik politikaları ve örgüt modeli, 20. Yüzyılda Asya, Afrika ve Latin Amerika devrimci, halk hareketlerini, köylü devrimciliğini, gerilla savaşçılığını etkilemiş ve esin kaynağı olmuştur.
Türkiye sol, sosyalist popülizmi II. Abdülhamit istibdadına karşı çıkan Jön Türkler/İttihat Terakki ve Osmanlı sosyalistleri aydın hareketi olarak ortaya çıkmıştır.
Erken popülizm ve Osmanlı Sosyalist hareket(ler)i
Osmanlı İmparatorluğunda İttihat Terakki önderleri Nadorniklerin “halkçı”lığı ve Çar’a karşı mücadele yöntemleri ile komitacılıkları arasında ilişki kurmuşlar ve Narodniklere hayranlık beslemişlerdir.
Öte yandan Almanya’da patlak veren Sptartakist hareket hem İttihatçıları hem de sosyalizm arayışı içinde olan Almanya’da öğrenim gören gençleri aydınları etkilemiş, bir çoğu Spartakistlerle ilişkiye girmiştir.
Cumhuriyet öncesi erken sol popülizm, İttihat Terakki içinde yer alan “sol kanat” önce Balkanlar’dan başlayan bağımsızlık hareketinin ulusalcı taleplerinden ve özellikle Bulgar, Selanik bölgesinde Yahudi, Rum, Ermeni aydınları yoluyla giriyor.
II. Meşrutiyet döneminde sosyalist hareketin teorik ve pratik anlamda Osmanlı’da yayılmasının öncülüğünü Gayrimüslim topluluklar yapmıştır. 19. Yüzyılda eğitim amaçlı yurtdışına giden ve buradaki fikir akımlarından etkilenen Ermenilerin bu yayılmada önemli bir etkisi vardır. 1894’te Komünist Manifesto Ermenice tercümesiyle gizli olarak ilk kez Osmanlı topraklarına girmiştir.
İkinci Abdülhamit döneminde başlayan ve İttihat-Terakki Hükümeti döneminde hız kazanan Almanya'ya öğrenci akımı olmuştur. Bu akım sonrasında Berlin'de, Münih'te, Heidelberg'te hatırı sayılır öğrenci grubu oluşuyor. Bu öğrenciler sosyalizmle tanışıyorlar, 1918 yılında Berlin’de bir kulüp kurmuşlardır. Bu kulüp üyeleri o sıralarda Almanya’da Karl Liebknecht ve Roza Luxemburg’un temsil ettiği sosyalist akımdan etkilenmişlerdir.
1917 'de Almanya'ya giden ressam Namık İsmail Spartakistler’den ve Kuva-yı Milliyeciler’den olağanüstü etkilenmekte. Namık İsmail ve Almanya’da bulunan devrimci gençlerle birlikte Kurtuluş isimli siyasi bir dergi yayımlarlar. Tek sayı çıkabilen derginin künyesinde “Türkiye İşçi ve Çiftçi Fırkası’nın yayın organıdır” yazılıdır.
Almanya’dan geri dönen Namık İsmail, Dr. Şefik Hüsnü sekreterliğinde “Sosyalist" kelimesinin de eklenen Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası (TİÇSF) kurucuları arasında yer alır. Kısa bir süre partinin genel başkanlığını da yapacaktır. Parti, Kurtuluş dergisini yeniden yayımlar ve Namık İsmail dergide “Sosyalizm ve Sanat” la ilgili yazılar yazar.
Ethem Nejat, II. Meşrutiyet dönemi eğitimcilerindendir. Yaşadığı dönemde eğitimin çağdaşlaştırılması çalışmalarına büyük katkıda bulunmuştur. Ethem Nejat, 1912 yılında Ahmet Ferit'in başkanlığında kurulan ve kurucuları arasında Yusuf Akçura'nın da bulunduğu Milli Meşrutiyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer almıştır.
Eylül 1918'de Maarif Nezareti tarafından Berlin'e gönderilen Ethem Nejat, Spartakist hareketle ve Marksizm’le tanışır. Kurtuluş dergisinin yayınlanmasında görev alır ve İstanbul’a döndükten sonra Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’na katılır.
Şefik Hüsnü, Paris'te bulunduğu sırada Jön Türklerin faaliyetleri ile yakından ilgilendi. Türkiye'ye döndüğünde 1912 Balkan Savaşı'na katıldı. Daha sonra I. Dünya Savaşı'na katılarak Çanakkale Cephesi'nde tabip yüzbaşı olarak görev yaptı.
1919'da ilk sayısı Berlin'de çıkan Kurtuluş dergisini yayınlayan grubun başına geçerek, 20 Eylül 1919'dan itibaren dergiyi İstanbul'da yayınlamaya başladı. Dergi çevresiyle birlikte 22 Eylül 1919'da Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası'nın kuruluşunu sağladı.
Milli Mücadele dönemi ve sonrasında Spartakistlerin bir kısmı Şefik Hüsnü ile yollarını ayırarak başka görevlerde bulunmuşlardır. Fırkanın kurucuları arasında Spartakistlerden Vedat Nedim Tör, Sadık Ahi, Nizamettin Ali Sav, İlhami Nafiz Pamir, Nurullah Esat Sümer, Nafi Atuf Kansu ve Mehmet Vehbi Sarıdal da vardır.
Alman sosyal demokratların baskısından kaçan Türk Spartakistlerin büyük bir kısmı Türkiye'ye dönmüş, bir kısmı da Ekim Devrimi'ni yaşayan Rusya'ya gitmişlerdir. Atatürk'ün teyzesinin oğlu Reşat Fuat Baraner, Spartakistlerin ayaklanmaları sırasında Rusya'ya gidenler arasındadır.
Osmanlı’da kurulan ilk sosyalist parti, Hüseyin Hilmi’nin Osmanlı Sosyalist Fırkasıdır. Sosyalist hareketin gelişmesinde çok önemli olmuştur ancak sosyalist hareket tarihinde İştirakçi Hilmi ve Osmanlı Sosyalist Fırkası pek yer almaz. Hüseyin Hilmi, 1913'de Sinop'a, daha sonra da Çorum ve Bâlâ'ya sürülür. 1923 yılında öldürülür.
Sosyalist hareketin gelişmesinde Mustafa Suphi’nin özel bir yeri ve önemi olmuştur.
Yükseköğrenimini İstanbul’daki Mekteb-i Hukuk-i Şahane’de tamamlayan Suphi, Paris Ulum-ı Siyasiye Mektebi’nde de Memalik-i Osmaniye’de İtibar-ı Ziraî Teşkilatı’nın Hâl ve İstikbali başlıklı tezi ile yüksek eğitimini tamamlamıştır.
Paris’te bulunduğu esnada Tanin gazetesinin Avrupa muhabirliğini yapmış, İstanbul’a döndükten sonra da gazeteciliğe devam ederek Tanin, Servet-i Fünun ve Hak gibi gazetelerde yazılar yazmıştır. Suphi aynı zamanda bir eğitimcidir.
İstanbul’daki yıllarında Ticaret Mekteb-i Aliyesi’nde hukuk; Darulmuallimin
ve Mekteb-i Sultani’de ise iktisat hocalığı yapmıştır. İlm-i içtimai nedir? (Sosyoloji nedir?) isimli bir tercüme ve Vazife-i temdîn (Medenileşme-Uygarlaşma Görevi) isimli bir telif kitabı yayımlanmıştır.
1912-13’te bazı vekil, öğretmen ve gazetecilerle birlikte Milli Meşrutiyetperver Fırkası’nı kurmuş ve İfham isimli bir gazete çıkararak gazetenin müdürlüğünü de yürütmüştür.
Suphi, 1912 yılına kadar farklı siyasal bir kimlik ortaya koymayarak İttihat ve Terakki örgütlenmeleri içinde yer almaktadır. Liberal eğilimleriyle ön plana çıkan Maliye Nazırı Cavit Bey’e yakın olduğunu hissettiren yazılar kaleme alırken, İttihat Terakki’nin 1911’de Selanik’te toplanan son gizli kongresine de Anadolu delegesi olarak katılmıştır. Söz konusu kongrenin sorunlara çözüm bulmaktan uzak kalması ve tartışmalarla geçmesi, Suphi’nin de 1912 yılıyla birlikte İttihat Terakki’ye muhalif bir kimliğe bürünmesine neden olmuştur.
Suphi, İfham’daki yazılarında İttihat ve Terakki’yi yoğun şekilde eleştirmiştir. İttihatçı rejimin halk düşmanı olduğu ve partinin ileri gelenlerinin savaş hazırlıklarının ülke ve halkı uçuruma sürükleyeceğini eleştiren yazılar yazıyordu. Mahmut Şevket Paşa suikastından sonra, 1913 yılında 15 yıl mahkûmiyetle Sinop'a sürgün edilen Mustafa Suphi 1914 yılında kayıkla Rusya'ya kaçtı ve yepyeni bir dünya ya adım attı.
M. Kemalciler sosyalistler ve diğer muhalifler tasfiye ve yok ediyorlar
II. Meşrutiyet döneminde geniş alanda ortaya çıkan sosyalist hareket, Spartakistlerden, Rus devrimci hareketi (Bolşevik)nden etkilendiğinden daha fazla İttihat Terakki komitacılığı ve popülizminden etkilendiğini söylemek abartı olmaz.
Tek parti cumhuriyet döneminde öncelikle Osmanlı içinde boy veren ve Anadolu’ya yayılan sosyalist-komünist hareketin Milli Mücadeleye katılmasına M. Kemalciler ses çıkartmadılar. Kurulan Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, İttihatçıların sol- liberal kanadı, Enver Paşacılar ve sosyalistler tarafından oluşturuluyordu. M. Kemal ekibi bunlarla işbirliği yaptı ve M. Kemal’in liderliğini onayladılar gibi görünüyordu. Herkesin kafasında kurtuluş sonrası siyasi ve sosyal devrim, yeniden yapılanma projeleri vardı.
M. Kemal ve ekibi, iktidar gücünü pekiştirmeye başladığında, kendi kafalarındaki siyasal ve sosyal projeye muhalif olan ve olabileceklerin tasfiyesine başladı. Sosyalistler, komünistler, Şeriattçı ve saltanatı savunan İslamcılar, Müslüman komünistler ve İttihat Terakkideki sol, sağ, liberal kanadından muhalif olanlara karşı cadı avı başlatıldı. Önde gelenler o veya bu gerekçe ile ya da faili meçhul cinayetlerle öldürüldüler.
1936 yılında kabul edilen 141 ve 142.maddelerin, sınıf esaslı örgütlenmeyi ve propagandayı yasaklamasıyla sol, sosyalist hareketler 1960’lı yıllara kadar illegal koşullar altında varlık yokluk yaşadılar. 28-29 Ocak’ta Mustafa Suphilerin öldürülmesi ve sonrasında hemen hemen her yıl TKP ve komünistlere, sol, sosyalist aydınlara operasyonlar yapılıyor, tutuklanıyor sürgüne gönderiliyorlardı.
Bu tarihsel koşullarda, yani 1920’den 1946’ya kadar sosyalist hareketin popülizm yapacak alanı yoktu. Teorik olarak komitern ve Sovyetler Birliği Komünist Partisinin, “işçi sınıfını yüceltme” “sosyalist anavatan” lider putlaşması, anti-emperyalizm popülizmi teorik olarak tekrarlanıyordu.
Komintern’in ideolojik politik popülizmi dünya Komünist hareketinin tekrarladığı “tezler” oldu.
Çok partili (yarım) hayata geçiş sürecinde Türkiye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi 19 Haziran 1946'da Doktor Şefik Hüsnü tarafından kuruldu. Kuruluşunun hemen ardından Adana, Ankara, Gaziantep, İzmir ve İzmit'te örgütlenen parti, haftalık Sendika ve aylık Yığın dergilerini çıkarıyordu. Parti Aralık ayında Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından kapatıldı. Yargılamalar sonucunda 42 yöneticisi 1 ile 4 yıl arasında değişen cezalara çarptırıldılar.
1960’dan sonra Türkiye İşçi Partisi’nin kurulması ve sonrasında sol, sosyalist harekette legal ve illegal alanda yeni bir dönem başladı.
Bu dönme ve sonrasında sol, sosyalist popülizmin dünyadaki bütün özellikleri, İdeolojik, politik söylemi; İşçi sınıfı, halkçılık, köylü devrimciliği, Narodnik eylemcilik ve örgütlenme biçimleri ... ve İttihat Terakkinin komitacı, darbeci geleneği solun kılcal damarlarında hayat buluyor.
Kaynaklar
– Rosa Luxenburg, Spartakistler Ne İstiyor, Belge Yayınları -1979.
- Stefo Benlisoy, Türkiyeli Spartakistler ve Kurtuluş Dergisi. Mete Tunçay’a Armağan 2007, İletişim Yayınları.
-Sosyoloji Dergisi, 2014/1, 3. Dizi, 28. Sayı.
- Kadir Yıldırım, Osmanlı sosyalist hareketi içinde Mustafa Suphi: Hayatı ve
Fikirleri, Sosyoloji Dergisi, 28. Sayı.
Yazarlar
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018