Ali Saydam
Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 Eylül günü Genişletilmiş İl Başkanları toplantısının bir bölümünde dedi ki:
“AB organlarından ve Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye karşı politikalarında sahici ve samimi olmalarını istiyoruz. Neymiş? Türkiye’nin AB’ye girmesine karşıymışlar. Engelleyeceklermiş. Seçimlerden sonra da müracaatlarını yapacaklarmış. Şimdi de bakın AB üyelerinden sesler gelmeye başladı. Ne diyorlar? ‘Belirleyici Almanya değildir. Bu bir birliktir. Karar birlikte alınır.’ Hayırlı olsun yahu! Bir an önce alın şu kararı! Buradan ben kendilerine şunu söylüyorum: Şayet Türkiye’nin AB ile mevcut ilişkisine bile tahammül edemiyorsanız, çıkın bunu mertçe söyleyin ve gereğini yapın! Mertçe!..”
Mertlik ve siyaset ne kadar bağdaşır acaba?..
Political Correctness (siyasî doğruculuk, diye çevrilebilir) kavramını keşfeden biz değiliz. Hıristiyan Batı medeniyeti. ‘Ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemlidir’, yaklaşımı da onlara ait. “Form follows function” (Biçim işleve tabiidir) gibi…
Lafı eğip bükmek, döndürüp dolaştırmak, ânında çeviri yapanların afallayıp kaldıkları imalar, cinaslar, teşbihler, dolaylı anlatımlar bulmakta üstlerine yoktur. Osmanlı’nın sanatta değerlendirip kıymetlendirdiği üslup, bunlarda diplomasinin dili haline getirilmiştir…
İşlerine geldiği gibi yol almak için kullandıkları dolaylı anlatımdaki becerilerinin bugünlerdeki en iyi örneğini görmek için Merkel – Schulzdüellosunu izlemek yeterlidir… Türkiye’ye ve Sayın Cumhurbaşkanı’na saydırdıktan sonra, konu mülteciler meselesine gelince nasıl bir anda Türkiye ile yapılan anlaşmaya sahip çıktıklarını ve bu anlaşmayı imzalamış olmayı, meselenin kendilerince çözümüne yönelik büyük bir başarı olarak gördüklerini, iki rakibin ikisi tarafından aynı anda dile getirilme biçimi, ‘kıvraklık’ açısından bir diplomasi harikasıydı…
Merkel Türkiye ile ilişkilerin hemen kesilmesini savunan Schulz’a karşı çıkarken, bunun sadece Almanya’nın kararıyla olmayacağını, böyle bir kararın AB’de ancak oybirliğiyle alınabileceğini anlatırken de, ne dediğini iyice kavramak için diplomasinin o karmaşık yollarını bir lokma ‘okuyabilmek’ gerekiyordu… Nerede kaldı mertlik?..
Mertlik, hakikîlik, samimiyet, başka tür bir dünya görüşünün dilidir. Vahşi kapitalizmin, amansız rekabet ortamının egemen olduğu, maneviyatın maddiyata kurban edildiği, emperyal güçlerin varoluş değil varlık mücadelesi verdiği zalim bir dünyanın dili değildir.
‘Mert’ sözcüğünü Almancaya çevirirken bile zorlanabilirler mesela. Vefa, gönül, namus, felek gibi kelimelerin tam karşılıklarını bulmakta zorlandıkları gibi.
Güreşte arkaya dolanıp iki puan alma kuralını biz koymamıştık. Bu kurala uymaya çalışmamız pek kolay olmamıştı. Onların ‘political correctness’ dilini bir tek bizim ‘ecnebi (toplumuna ve kendisine yabancılaşmış) Türk aydınlarımız’ anlayabilir. Boşuna bazı TV programlarına çağırıp, “Yahu, bunlar ne demek istedi” diye sormuyorlar…
- Bardağın dolu tarafı da var…
- Üst üste iki gün iki ilginç toplantıya katıldım. Biri, Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçi’nin 7 gazeteci ile bir araya geldiği sohbet toplantısı, diğeri de Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) İzmir’in yeni süper AVM’si Ege Perla’da düzenledikleri ‘Söyleyeceklerimiz Var’ adını verdikleri paneldi. Araştırma şirketi Akademetre’nin ‘Türkiye Alışveriş Merkezi Tüketici Algı Araştırması’ başlıklı sunumunu yaptığı ve İzmir iş hayatının önde gelen isimlerinin ve büyük AVM’lerin yönetici kadrolarının katıldığı toplantıydı. Bu sunumda ortaya çıkan tespitlerle ekonomi bakanının toplantısında konuşulanlar arasında ilginç bir paralellik vardı…
- Sürekli şikâyet edilmesine rağmen, memlekette işlerin iyi gitmesinin oluşturduğu bir garip duygu… Başta muhalefet, ekonomi ve finans sistemi şöyle bir sallansa öyle bir sevinecekler ki… ‘Ama hay Allah, olmuyor işte’ durumu…
- İhracatta rekor rekor üstüne… Almanya ile ticarette gelişme… İthalat ve yerli üretim arasında makasın kontrol altına alınarak yerli üreticinin gelişmesine destek, sübvansiyon… Enflasyonun denetim altına alınması için yapılan çalışmalar… TÜİK rakamlarına göre %0.8’lik beklentiye karşılık Temmuz’da Haziran’a göre %2.3 artan sanayi üretim endeksi… Borsa’da rekor… Her şey güllük gülistanlık olmasa da sağlamlığı test edilmiş bir finans ve ekonomi disiplini…
- Alışveriş dünyasında da benzer tablolar… 150 milyar dolar olduğu tahmin edilen kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine çekmenin en önemli merkezi olan AVM’lerde olumlu gelişmeler… Anadolu’da daha gidilecek çok yolun olması… Lokal markaların AVM’lerde daha çok varlık göstermeleri… Yerel yönetimlerin perakendeye sahip çıkmaları… Karşılıklı diyalogla çözülemeyecek hiçbir meselenin olmaması…
- İki günde bardağın dolu tarafına bakma fırsatı bulduğumu düşünüyorum…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019