Ergun BABAHAN

Ertuğrul Özkök'e yapılan sansürdür
5.02.2015
2344

 Türkiye’de basın özgürlüğünün geldiği noktayı tüm çıplaklığıyla gösteren gelişme; hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret soruşturması açılan Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün yazılarına ara vermek zorunda kalmasıdır.

 İpek Medya Grubu’na yapılan baskın öncesi Fuat Avni’nin attığı tweetler etkisini göstermiş, Havuz Medyası’nın sürekli ve her türlü saldırısına maruz kalan Aydın Doğan, ciddi bir taviz vermek zorunda kalmıştır.

 Çok uzun zaman yayıncılık anlayışı nedeniye eleştirdiğim, tartıştığım Ertuğrul Özkök bu ülkenin en etkili gazetecilerinden biridir. Hürriyet dışında Alman Bild Gazetesi’nde yayınları yayınlanmakta, Dünya Gazeteciler Birliği’nde etkin görev yaptığı için uluslararası alanda da bilinen bir isimdir.

Saray’ın baskısı böyle bir ismi korumaya yetmemiştir. Okuma-yazması kıt bir kuşak, karanlık Ortaçağ anlayışıyla düşman gördüğünü imha stratejisini başarıyla sürdürmektedir.

 GERÇEĞİN YAZILMASI KORKUTUYOR

 Abdülhamid dönemini mumla aratacak bir baskı ve sansür döneminden geçiyoruz. İçinde belirli kelimeler geçen her yazı üzerine Saray, savcıları harekete geçirmekte ve yazarlar hakkında ağır hapis cezalarıyla soruşturma veya davalar açılmaktadır.

 Sözcü Gazetesi, gazete ve yazarlarına karşı yargı eliyle oluşturulan ablukayı yazarlarının köşelerini boş bırakarak protesto yolunu seçti. Etkili ama tek gazete çerçevesinde yapıldığı için sınırlı bir eylemdi.

 Gerçek ortada; Saray ve AKP gerçeklerin yazılmasından korkuyor. IŞİD’e gönderilen silahların, Suriye’nin bugünkü durumuna gelip tarümar olmasının sorumluları yazılmasın istiyor. Yolsuzluklar görülmesin, çöküş yok sayılsın amaçlanıyor. Beyhude bir çaba.

 Gerçeğin her zaman ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Ancak medyanın var olma savaşı verdiği bir dönemde bir araya gelip ortak dayanışma gösterme konusunda başarılı bir sınav verdiği söylenemez. Oktay Ekşi’nin gözaltına alınmadan Zaman Gazetesi’ne gidip Ekrem Dumanlı’ya destek vermesi önemli bir dönüm noktasıydı.

 KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

 Bugün bu dayanışmanın tek tek bireyler değil, kurumlar arasında yapılması günüdür. Cemaat medyasının geçmişte yaptığı söylenilen yanlışları ile hesaplaşma günü bugün değildir. Dönüp bakıldığında kimsenin sabıka dosyasının tertemiz olduğu iddia edilemez.

 Cumhuriyet, Hürriyet, Zaman, Evrensel, Birgün, Yurt, Özgür Gündem bir araya gelip basın özgürlüğü platformunda dayanışma göstermek zorundadır. Yoksa, “Paralel ile mücadele haklı” dediğiniz anda Saray’ın tuzağına düşmüş olur ve bir dahaki hamlenin hedefi haline gelirsiniz.

Böyle bir ortamda tek başına kurtuluş mümkün değildir. Dayanışarak, bir araya gelerek ayakta kalınabilinir. Korkunun ecele faydası yok, korkarak, taviz vererek kurtulacağını umut eden sonunda yok olur.

 Koparılmak istenilen kafa, biat etmeyen herkesin kafasıdır. Birer ikişer kelle verdiğinizde, kendi kafanızın yerinde olmadığını fark edersiniz ve iş işten geçmiş olur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar