Ergun BABAHAN
Elimde Peter Watson’ın tuğla kalınlığındaki ‘‘Ateşten Freud’a Fikirler Tarihi’’ kitabı var. Türkçe çevirisi Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitap. Cynthia Stokes Brown’ın ‘‘Big History’’si, Yuval Noah Harari’nin ‘‘Tanrılardan Hayvanlara Sapiens’’i, Jared Diamond’ın ‘‘Guns, Germs, and Steel’’i, İan Morris’in ‘‘Dünyaya Neden Batı Hükmediyor (Şimdilik)’’u gibi kitaplarla bir arada okunması gereken bir yazmış Watson.
1943 doğumlu Watson, Durham, Londra ve Roma üniversitelerinde eğitim görmüş. Dünyanın önde gelen gazetelerinde editörlük, yazarlık yapan Watson, daha sonra fikirler dünyasına dalıp birbirinden değerli kitaplar yazmış. Fikirler Tarihi bundan biri.
Türkçe çevirisi 1100 sayfaya yaklaşan kitapta Türkiye ve Türklerin adı çok az geçiyor ne yazık ki. Tıpkı, İan Morris’in kitabı. Morris’in kitabının dizinine bakınca, Türkiye’nin adının Mezopatamya’da uygarlığın ortaya çıkışıyla ve Göbeklitepe ile bağlantılı olduğu görülüyor.
Anadolu’nun uygarlığa katkısı, yerleşik tarım ve evin ortaya çıkışıyla ilgili anlatılıyor. İnsanlık tarihi açısından bir dönüm noktası olarak her kitapta Çatalhöyük ve orada yaşananlarla karşılaşıyorsunuz. Ama medeniyete çok önemli bir katkıda bulunan insanlar, Türk değildi…
Watson, kitabı boyunca sizi uygarlıktan uygarlığa dolaştırırken, sayıların, tanrı fikrinin, bilimin, dilin nerede ve nasıl ortaya çıktığını detaylarıyla dile getiriyor. Araplar ve Abbasiler’in büyük katkısını ayrıntılarıyla anlatıyor mesela. Sümer, Mısır ve Hindistan’ın, antik Yunan’ın insanlığın gelişimine katkısını detaylarıyla okuyorsunuz bu sayfalarda.
Bu sayfalar arasında dolaşırken ‘‘cennet, cehennem ve ölümsüz ruhun eski dünyaya görece geç geldiğini’’ öğreniyoruz mesela. Tıpkı, ölümsüz ruh kavramının bir Yunan düşüncesi olduğu ve bu konuda Pythagoras’a borçlu olduğunu öğrendiğimiz gibi…
Antik Yunan yok olup gitti ama tarihçi Daniel Boorstin’in deyişiyle Yunanlılar ‘’insanın içindeki mucizevi aleti -cesur insan beynini ve onun gözlemleme ve uslamlama yetisini- keşfederek, benzer başka bir insan topluluğunun bıraktığından çok daha fazlasını bize bıraktılar. Onların mirası dünyanın şimdiye dek gördüğü en büyük mirastır.’’
Bugün yaşamakta olduğumuz topraklarda yaşadı bu insanlar. Tıpkı Sümerler, Asurlular, Abbasiler gibi….
Yunanlılar, dünyanın bilinebileceğini, tarnrıların yardımı olmaksızın sistematik gözlemle bilgi edinilebileceğini, dünya ve evrende atalarımızın söylencelerini aşan bir düzen bulunduğunu anlatan ilk halktı. Dünyanın tanrılar aracılığıyla ya da Tanrı bağlantılı bilinebileceğini, hatta pek bilinemeyeceği düşüncesiyle karşılaştırıldığında, büyük bir dönüşümdü bu. (Peter Watson, sayfa 183)
Demokrasi duygusu da, Homeros’un tarihçiliği de burada ortaya çıktı. İlk biliminsanı İsa’dan Önce 6. yüzyılda İyonya kıyılarındaki Miletos kentinde yaşamış olan Thales idi. Canlı varlıkların ilkin ‘dikenli bir kabukla kaplı olarak’ suda ortaya çıktığını düşünen İyonyalı Anaksimandros da öyle.
Şimdi yazları tatile gidebildiğimiz Sisam Adası’nda yaşayan Pythogoras, kendi adını taşıyan teoremini (bir dik açının nasıl elde edileceği) burada geliştirmişti.
Keyifli bir o kadar zorlu sayfaları aşarsanız, Bağdat ve Toledo’de Felsefe başlıklı bölüme geliyor ve İslam düşüncesi üzerinde gelişen bilim ve felsefeye tanıklık ediyorsunuz.
Hindistan’dan Çin’e, İtalya’dan Almanya’ya uzanan bir tarih yolculuğu bu. Hemen her halkın bilime, felsefeye, demokrasi düşüncesi ve hukuka katkısını hayranlıkla izliyoruz satırlar arasında. Kültürler arası etkileşimi de görüyor ve tesbihin Hintlilerden müslümanlar tarafından alındığını ve Haçlılar döneminde Hıristiyanlığa geçtiğini öğreniyorsunuz.
Gazali ile karşılaştığınızda, Aquinolaı Thomas’tan Pascal’a kadar gelecek kuşak düşünürleri üzerinde büyük iz bırakan bir müslüman düşünürü tanıyorsunuz.
Küçük gruplar halinde yaşayarak tarihin bir noktasında düşünme, dolayısıyla hayal etme kabiliyeti kazanarak çağ atlayan insanın işaret diliyle başlayan, konuşma, alet yapma macerasıyla gelişen serüveni gerçekten heyecan verici.
Ancak, felsefeden matematiğe, takvimden tıbba uzanan gelişim yelpazesinde fizik, kimya gibi ana bilim konuları da var elbette. Her bir halkın bu temel konulara katkısı var.
Ancak girişte de belirttiğim gibi,Türkiye’nin adı ilk yerleşim merkezlerinin ortaya çıkması, tarımın gelişmesiyle ilgili. Türklerin adı ise hiç geçmiyor. Sanki Türklerin insanlığın medeniyet yolculuğunda ciddi hiçbir katkısı yok gibi.
Belki de benim okuduğum kitapların yazarları bunun farkında değil ve Türkiyeli benzer bilimadamları bu konuda daha fazla bilgi sahibidir.
Biz, ‘‘Bir Türk dünyaya bedel’’ ile başlayıp Türk olmasa dünya ve insanlık olmazdı noktasına varan bir fikir ve eğitim düzeyinde yetiştik. Dışa açılana kadar da, bunu gerçekten ciddiye aldık.
Ama görünüyor ki, Türkler askerlik ve savaşta başarılı oldukları oranda, bilim ve felsefede başarısızlar. Binlerce sayfalık kitaplarda Türklerin medeniyete katkısı konusunda bir satıra rastlamak mümkün değil. Oysa bu topraklar, dünya düşünce tarihinin en kritik noktalarına ev sahipliği yapmış ve nedense Türkler tarih sahnesinde boy gösterdikten sonra kurumuş.
Elbette bunda medeniyet meşalesinin Batı’ya taşınmasının payı büyük ama Türklerin hiç rolü yoktur diyebilir miyiz?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021