Eser KARAKAŞ
Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz turu dönüşü Ordu Havalimanı’nda yaşananlar çok çirkin, detaylara girmeyeceğim.
Bu arada, İmamoğlu’nun Ordu valisine yönelik bir ifadesi eleştiriliyor, eleştirenler de İmamoğlu’nun “devletin valisine” yönelik bu ifadesinin kullanılamayacağını belirttiler.
İmamoğlu bu ifadeyi kullandı mı, bilemiyorum, izlediğim görüntülerde göremedim ama bu ifadenin “devletin valisine” yönelik kullanılamayacağı bakış açısı doğru olamaz, eksiktir, şayet ortada bir küfür varsa, ne valiye ne de herhangi bir vatandaşa karşı da kullanamazsın, valinin bu konuda bir ayrıcalığı olamaz.
Ancak, benim takıldığım mesele başka; şu “devletin valisi” lafı, saçma sapan bu laf valilerin hükümetin değil de devletin emrinde kamu görevlileri olduğunu ima ediyor, tekraren söylüyorum, baştan aşağı yanlış bir ifade, zaten tüm memurlar, vali de müsteşar da, genel müdür de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na bağlı devlet memuru.
Bizim anlı şanlı idare hukuku ders kitaplarına bile yansıyan bu “devletin valisi” lafının yanlışlığını açıklamaya çalışacağım, biraz ders kokusu olacak galiba, bağışlayın.
Devlet kurumlarının, idari ayırımların iktisadi mantık temellerini araştırmazsanız, bu tür yanlışlar, mesela “devletin valisi” kaçınılmaz oluyor.
Devlet dediğimiz kurumun yegane işlevi kamu hizmeti üretmektir, devletin bir eylemi, bir tasarrufu kamu hizmeti tanımına girmiyor ise, devletin bu tasarrufu yasal ve meşru olamaz.
Kamu hizmeti ise, en genelinde, basitleştirerek yazıyorum, ikiye ayrılır: Ulusal kamu hizmeti ve yerel kamu hizmeti.
Ulusal kamu hizmeti milli savunma, eğitim, sağlık, adalet, diplomasi gibi hizmetler; eğitim, sağlık gibi hizmetler yerele de bırakılabilir, teorik bir sakıncası yok ama bizdeki uygulama bu, eğitimi, sağlığı merkez üretiyor.
Ulusal kamu hizmetinin özelliği bu hizmet üretildiğinde faydalarının ülke topraklarının tümüne yayılması
Yerel kamu hizmetleri ise çöp toplama, kent içi ulaştırma, itfaiye, kanalizasyon gibi hizmetler; bunların özelliği ise üretildiklerinde faydalarının yerel bir coğrafya ile sınırlı olmaları.
Seçilmiş belediye başkanının (yerel devlet) yegane görevi bu yerel kamu hizmetlerini üretmek, dağıtmak ve finanse etmek (bu son konu bizde çok eksik).
Ankara’nın (merkezi devletin) görevi ise ulusal kamu hizmetini üretmek, dağıtmak ve finanse etmek; başka bir ifade ile de şöyle söylenebilir: Ankara ulusal kamu hizmetinin merkezi üretim fabrikası, illerde ise Ankara’nın ürettiği bu kamu hizmetlerinin acenteleri var, bu ulusal hizmeti İstanbul’da, Antalya’da, Diyarbakır’da, Edirne’de vatandaşa dağıtılıyor, bu acentelerin isimleri de “il müdürlükleri”, il sağlık müdürlüğü, il milli eğitim müdürlüğü gibi.
Vali de, DEVLETİ DEĞİL, Ankara’yı, yani merkezi devleti temsilen illerde bu acentelerin üretim ve dağıtım işlerini koordine eden hükümet temsilcisi, hükümetin doğrudan bir ajanı.
Devlet demek kamu hizmeti üretimi demek ise, ki öyledir, merkezin ürettiği kamu hizmeti ile yerelin ürettiği kamu hizmetinin birlikteliği devleti verir.
Bu çerçevede yerel ile merkez arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur, tamamlayıcılık ilişkisi vardır.
Yine bu çerçevede valinin (merkezi devletin illerdeki acentesi) belediye başkanı (yerel devletin başı) üzerinde bir vesayet ilişkisi olamaz çünkü kamu hizmetleri arasında, merkezi ve yerel kamu hizmetleri, hiyerarşi tanımlanamaz.
Meseleye bu açıdan baktığınızda; Anayasanın 127. Maddesinde belirtilen idari vesayet anlayışı hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmayan bir kavramdır çünkü iki tür kamu hizmeti arasında bir hiyerarşik ilişki olamaz, dolayısıyla aralarında sadece tamamlayıcılık ilişkisi olan vali ve belediye başkanı arasında da vesayet ilişkisi olamaz.
Ulusal kamu hizmeti yerel kamu hizmetinden daha “önemlidir” anlayışı baştan aşağıya yanlıştır, Allah göstermesin, eviniz yanarsa, itfaiyenin ürettiği yerel kamu hizmetinin diplomasiden daha az mı, çok mu önemli olduğu tartışması komik olur.
Belediye başkanları suç işleyebilirler, bu mümkündür, bu hukuk ihlalinin düzeltilmesi vesayet ilişkisi ile olamaz, çözüm yerel devletin yine kendi içinde üreteceği bir ikame işlemi olmalıdır.
Türkiye’de özellikle sosyal bilimler alanında interdisipliner çalışmalar eksiktir, muhtemelen bu nedenle genel olarak hukuk, özellikle de idare hukuku kavramlarının iktisadi temellerinin çok araştırılmaması “devletin valisi” gibi anlamsız kavramların oluşmasını sağlamıştır.
Vali, beğenelim, beğenmeyelim, doğrudan hükümetin (merkezi devlet) adamıdır ve normal, doğru olan da budur.
Normal, doğru olmayan vali ile belediye başkanı arasında vesayet ilişkisi tanımlamaktır.
Ordu valisinden de devlet adına değil, AKP adına tasarruflar beklemek olağandır.
Devletin valisi olmaz zira valilik kurumu devletin sadece merkezi ayağını temsil eder, devletin yerel kamu hizmeti ayağı ile ilgili yani yerel devlete ilişkin bir işlevi yoktur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları



































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025