Gülay GÖKTÜRK
Açlık grevleri
21.11.2012
3516
Kazananlar, kaybedenler...
Açlık grevleri sonrasında bir bilanço çıkaracaksak eğer; kazananlar ve kaybedenler tabloları yapacaksak, hiç kuşkusuz listenin en başına pisipisine hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan grevci mahkumları koymalıyız. Çünkü biz biliyoruz ki onlar PKK'nın "gözden çıkarttıkları"idi. Ölmeleri halinde terör örgütünün kılı kıpırdamayacaktı. Hatta kitlesel ölümlerin başlaması özellikle örgütün en şahin kanadının (bu işin uzmanları o kanada Ankara Grubu ya da Cemil Bayık grubu diyor) asıl istediği sonuçtu.
Kazananlar
Canını kurtaranları bir kenara koyacak olursak, bana göre bu olayın kazanan ve kaybedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
Olayın en net kazananının Öcalan olduğu inkar edilemeyecek bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Öyle ya, karşımızda bir tek sözüyle grevi bitiren bir lider var. Bu sonuç elbette ki onun örgüt üzerindeki etkisini ortaya koyan ve muhataplık iddiasını güçlendiren bir sonuçtur. Ne var ki, onun bu kazancının nasıl bir kazanç olduğuna daha yakından bakmakta yarar var.
Öcalan koşullu olarak kazandı. Şu anda güçlenmiş görünen tek lider ve tek muhatap görüntüsü de koşullu olarak sağlanabilmiş bir görüntüdür. Bir başka deyişle Öcalan, devletin vermesini istediği "bitirin"mesajını değil de "sonuna kadar devam" mesajını verseydi, kazananlar listesinde yer almayacaktı. Bundan sonra da, Öcalan'ın liderlik gücü ve muhataplığı kayıtsız şartsız bir olgu değil, şiddetin bitmesinde oynağı role, verdiği mesaja bağlı olacaktır. Devlet tarafından ancak barışçı bir rol oynamaya razı olduğu zaman muhatap alınacak; şiddeti kışkırtan rol oynamaya kalktığı zaman da (tıpkı geçmiş bir yılda olduğu gibi) muhatap alınma şansını kaybedecektir.
Olayın ikinci derecede kazananı hükümet olmuştur. Ölümlerin başlaması kontrolü imkansız sonuçlara yol açabilir ve PKK'nın ana hedefi olan Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması sürecinde tehlikeli bir dönüm noktası olabilirdi. Bu açıdan, grevlerin ölümsüz bitmesi hükümet için başlı başına bir kazançtır.
Eylemin bitirilmesinde Öcalan'ın kapısının çalınmak zorunda kalınması, hükümet açısından bir zaaf görüntüsü oluşturduysa da, şu gerçeği unutmamak gerekir: Öcalan'ın bu rolü icazetli bir roldür; hükümetin izniyle oynanmıştır ve nasıl bir rol oynayacağı konusunda teminat verdiği için ona böyle bir izin verilmiştir. Bir başka deyişle, devlet bu olayda Öcalan kozunu iyi kullanmıştır. Zaten, devletin terörle mücadelede elinin altındaki terör örgütü liderinden yararlanması denilen şey de bundan başka bir şey değildir.
Ve kaybedenler
Bana göre açlık grevleri sürecinden "kaybeden" olarak çıkanların başında PKK'nın şahin kanadı ve BDP geliyor. BDP'nin bütün süreç boyunca PKK içindeki "ölüme oynayan" grubun kuyruğunda, gerilimi tırmandırmaya ve grevleri genişletmeye çalıştığı; açlık grevlerinin taleplerini elinden geldiğince genişleterek (Demirtaş'ın "Biz Mehmet Öcalan'ın İmralı'ya gitmesini değil, Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'a gelmesini istiyoruz" sözünü hatırlayın) çözümsüzlüğe oynadığı bütün kamuoyunca görüldü.
Evet, BDP de tıpkı PKK içinde Öcalan'dan rahatsız olan grup gibi, ölümlerle birlikte ortaya çıkacak olan büyük krize ve siyasi istikrarsızlığa bel bağladı. Bu istikrarsızlığın can düşmanı ve tek rakibi olarak gördüğü AK Parti'yi ülkeyi yönetemez hale getireceğini umdu. Hatta rivayet olur ki, açlık grevlerinin bitmesine yol açar korkusuyla Öcalan'ın kardeşiyle görüşmesini bile on gün kadar erteledi. Ama sonuç istediği gibi olmayınca, yangına benzinle giden bu tutumundan ötürü kaybedenler arasında yer aldı.
Sürecin ikinci kaybedeni ise çeşitli varyasyonlarıyla solcu cemaat oldu. Kendilerine bazen demokrat bazen solcu bazen de demokrat aydın demeyi seven bu cemaat, açlık grevlerinin ilk gününden itibaren PKK'nın mahkumların hayatı üzerinden yaptığı gayriahlaki siyasete destek vererek hem siyaseten hem de ahlaken çöküşün örneğini verdiler.
Bütün bu süreç boyunca "dava uğruna" ölümün yüceltilişiyle ilgili en pespaye edebiyatı dinledik kendilerinden. Hükümete hiç durmadan "ölümleri engelleyin, açlık grevini bitirin" diye seslenenler, bir kez bile yüzlerini asıl çevirmeleri gereken yere, Kandil'e çevirip "Böyle taleplerle açlık grevi olur mu, siz bu çocukları öldürmek mi istiyorsunuz" demediler. Sanki "ölüme yatırılan" kendi bedenleriymiş gibi akıl almaz bir umursamazlıkla "devam devam" diye tempo tuttular. Öyle ki, zaman zaman bitecek diye ödlerinin koptuğunu gördük. Hükümet Kürtçe savunma hakkıyla ilgili sorunu çözdüğünde "Sadece bununla olur mu, diğer talepler ne olacak" diye paniklediler.
Onlar sadece Kandil'in ölüm oyununa koltuk değneği olmakla kalmadılar, aynı zamanda hapisteki o çocukları kendi kronik AK Parti düşmanlıklarına da alet ettiler. Genişleyen eylemler sayesinde AK Parti'yi köşeye sıkıştırmayı ve zayıflatmayı umdular ki zaten uzun zamandır bütün siyasi tutumlarında aynı şeyi yapıyor, meselelere sadece ve sadece "AK Parti'yi zayıflatır mı, güçlendirir mi" diye bakıyorlar.
İşte, sol kültürden gelen şiddet hayranlığı ve ölümseverlik yeminli AK Parti düşmanlığıyla birleşince böyle bir çizgi çıkıyor ortaya. Ve bu çizginin savunucuları da, Öcalan devreye girip "bitirin" dediğinde fena halde kontrpiyede kalıp kaybedenlerden oluyorlar.
Kaynak:http://gundem.bugun.com.tr/aclik-grevleri-yazisi-212734
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015