Hadi ULUENGİN

CHP keneleri
23.08.2014
1990

EH ulusalcılar kazan kaldırdı ya, CHP yine fokurduyor...

 

Ama çabalama kaptan, ben gidemem... Bu defa hiçbir yere varamayacaklar.

 

Hep beraber göreceğiz, patırtı fos çıkacak ve otuzlu yıllar nostaljisi peşinde koşanların hevesi kursağında kalacak ki, altı oklu kurumun değişimine artık çomak sokamayacaklar.

 

Şu an buradan bel altına vurdukları için İhsanoğlu meselesinden başlıyorum.

 

***

 

SÖZKONUSU tercih son derece isabetliydi. Parti yönetimi böylesine âkil ve uzlaşmacı bir şahsiyeti çatı aday saptamakla hiçbir stratejik yanlış yapmadı.

 

Tam tersine, hem kendi geleneksel “müşteri” (!) kitlesinin ötesine taşabilmek azmini yansıtmak; hem de dönüşmekte olan Türkiye’de kendisinin de dönüşmekte olduğunun mesajını verebilmek için Ekmeleddin İhsanoğlu en makul ve en gerçekçi ismi oluşturuyordu.

 

Eski İKÖ yöneticisi seçilemediyse de “suç” (!) adayın kimliğinden kaynaklanmıyor.

 

Sebebini çok çeşitli sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlerden dolayı Erdoğan’ın zaten rüzgârı arkasına almış olmasında aramak gerekiyor ki, bugünkü konumuza girmiyor.

 

***

 

ÖTE yandan, CHP’ye gerek içeriden, gerek dışarıdan yapışan ulusalcı kenelerin iddia ettiğinin tam tersine, şayet bu kurum Kemalist retoriği hâlâ papağan gibi tekrarlayacak bir isimle sandığa gitmiş olsaydı, 10 Ağustos’taki izafi yenilgiyle karşılaştırılmayacak oranda bir hezimete uğrayacaktı.

 

Yüzde yirmi- yirmi beşleri bile rüyasında görürdü.

 

Zaten de sözkonusu keneler yeterli milletvekili imzası bulamadıklarından değil, böyle bir hezimeti öngördükleri için ayrı aday saptamaktan korktular.

 

İşlerine geldi, seçim ertesi için pusuya yatmayı tercih ettiler.

 

Çünkü yukarıdaki geleneksel kitle dahi sırf dört çarpı dört otomobillerinin arkasına “K. Atatürk” stikeri yapıştıran ve şematik olarak Kadıköy- Çankaya- Karşıya üçgeninde ikamet eden tuzu kuru ama aklı yaş beyaz Türklerden oluşmuyor.

 

***

 

EVET evet, Aleviler dâhil, artık bağnaz laikçiliğin ötesinde de bir mesaj sunabilen ve ne ordudan medet uman, ne de dünyaya kapanmayı vaaz eden başka bir CHP’nin de potansiyel kitlesi giderek çoğalıyor.

 

Şehirleşmeyle birlikte oluşan ve demokrasi kültürüne yakın duran; her hâlükârda da yukarıdaki türden laikçiliği değil genel bir laikliği benimseyen yeni orta sınıflar, adına ister sosyal demokrat, ister sosyal liberal diyelim, hanidir farklı bir parti arayışı içindeler.

 

Doğru veya yanlış, sözkonusu parti imajı da hâlâ altı oklu kurumla özdeşleşiyor.

 

Oysa “o ordukâğıttan kaplan çıktı” diye hayıflanan bir Süheyl Batum’un; “bize YARSAV militanı olacak adam lâzım”diyen bir Emine Ülker Tarhan’ın veya “Kürtlerle Türkler eşit sayılamaz” buyuran bir Birgül Ayman Güler’in ve fasilesinin hükümran olacağı arkaik, daha doğrusu arkeolojik ideoloji bu yeni unsurları artık asla cezbedemez.

 

Mevcut potansiyeli kazanmak ne kelime, çekirdek hariç var olanı da yitirir.

 

Nitekim de kısmi hatalar yapmış olsa bile Kemal Kılıçdaroğlu bu gerçeği ana hatlarıyla saptadığı içindir ki hanidir ulusalcıların esas hedef tahtasında yer alıyor.

 

***

 

AMA dediğim gibi beraber göreceğiz, kurusıkı kurşun bu defa tamamen boşa gidecek.

 

Zaten mesele özünde Kılıçdaroğlu’nun şahsıyla değil CHP’ye musallat olmuş ulusalcı kenelerin köhnelik zihniyetiyle modernist güçlerin yenilik atılımı arasında olduğundan ve o yeni de hayata, dünyaya ve Türkiye’ye damga vurduğundan, ikinciler mutlaka galebe çalacak.

 

Tabii keneler vampire dönüşmeden fiskelenirse daha da âlâ...

 

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar