Hüseyin GÜLERCE
Erdoğan düşmanları, Cumhurbaşkanını rahat bırakmama ve yıpratma adına yeni bir psikolojik harp malzemesi buldular. Haftalardır, nihayet Erdoğan’ı alt etmenin en sağlam delili ortaya çıkmış gibi heyecanlanıyorlar. Öyle ki, bu mesele köpürtüle köpürtüle; diploması vardı, yoktu üzerinden “üniversite diploması olmadığı için Cumhurbaşkanlığı geçerli değildir, o makamda oturamaz”a kadar geldiler.
HDP ile eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Yüksek Seçim Kurulu’na başvurarak, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde kurula sunduğu üniversite diplomasının incelenmesini istedi. YSK, yapılan başvuruları oy birliğiyle reddetti.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise Meclis’e sunduğu kanun teklifinde, cumhurbaşkanlığı için aranan nitelikler arasındaki “yükseköğrenim yapma” şartının, “ortaöğrenim” olarak değiştirilmesini talep etti. CHP’li Emir, teklifi verme gerekçesini de şöyle açıkladı: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha fazla yıpranmaması ve Erdoğan’ın şahsında ülkemizin itibarının sarsılmaması için böyle bir teklif verdik.” (AK Partililerin gözleri yaşaracak!)
CHP, ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı ile alay ederek mi muhalefet yapmış olacak. Sergiledikleri sadece kendi acziyetleri...
Bir de ABD’de Rıza Sarraf’ın yargılanması meselesi var. Seçmenden ümidi kalmayanların Amerikan savcılarından, diploma tartışmalarından medet umması, sadece bir muhalefet perişanlığı olarak da görülmemeli. Savcının ardındaki ABD derin devleti de görülmeli...
Terör saldırılarıyla birlikte yürütülen bir psikolojik harp bu. Bir yandan Erdoğan’a yönelik kin ve nefret çoğaltılıyor, bir yandan bombalı saldırılarla ülkenin yönetilemez hale geldiği, iktidarın terör karşısında acze düştüğü algısı pompalanıyor. Ve satır aralarına şu sıkıştırılıyor: “Paralelle mücadele edeceğiz diyerek emniyet istihbaratının en önemli elamanlarını saf dışı bırakırsanız, işte böyle istihbarat zaafı yaşarsınız.”
Bakınız Pensilvanya’dan F. Gülen güya şehitlerimiz için bir taziye mesajı yayınlıyor. Ama mesajın özü başka. Gülen aynen şöyle diyor:
“Hadiseler iç barışımızı ve ülke bütünlüğümüzü tehdit eder boyutlara ulaştı. En acısı her gün üçer beşer teröre teslim ettiğimiz evlatlarımızın şehadetinin kanıksanmaya başlanması. Halkın huzur ve barış içinde yaşadığı bir demokratik ülke olmaktan, terör ve ölümlerin rutine dönüştüğü bir Ortadoğu ülkesi olmaya doğru evrildik. Ama en kötüsü de bu gidişin, bu gidişe dur deme makamındakilerce normal kabul edilir hale gelmesi...”
Erdoğan düşmanlığı, Türkiye düşmanlığına evrilmiş biri var karşımızda. Hem bizim bir Ortadoğu ülkesi olmamızı en çok, sığındığınız ABD istiyor. Neden F. Gülen, PYD’yi terör örgütü kabul etmeyen ABD’ye tek laf etmiyor da canı boğazına gelmiş milletimizi hükümete karşı isyana teşvik ediyor?
Mesajda, masum sivillerin katili olarak PKK tel’in edilmiyor. Neden? Çünkü Gülen son seçimlerde HDP’yi desteklediği gibi PKK’yı Meclis’e taşıyacak HDP’li bir hükümet kurulması için adeta çırpındı...
Terör belası, Gezi olaylarında başlayan saldırının son hücumudur. Avrupa Birliği, ABD ve Rusya artık netice almak istiyor.
Erdoğan’ın diplomasını tartışmak basit bir muhalefet manevrası değil. Topyekûn saldırıya psikolojik harp desteği veriliyor. Almanya’nın soykırım kararı da aynı saldırının parçası... Brüksel ve Washington’un Gülen hareketine sahiplenmesi de...
Acılarımız büyük ama öyle hakikatler açığa çıkıyor ki, bu milletin muhtaç olduğu milli şuur ancak böyle ayağa kalkar.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019