İhsan DAĞI
Herkes vatandaşı olacağı devleti kendi seçebilseydi ne olurdu? Kuşkusuz vatandaşlar daha özgür, devletler de kimin ‘patron’ olduğunun bilincinde olurdu.
Bu ‘fantazi’yi bir yana bırakıp başka bir ‘düş’ kuralım şimdi de, daha ‘mekanik’ bir şey olsun bu. Mesela biz devletlerin vatandaşları değil de ‘müşterileri’ olsaydık nasıl bir devlet-toplum ilişkisi oluşurdu acaba? Vatandaşın devlete ‘sahip’ olması, yönetimine katılması, yöneticilerden hesap sorması gibi bütün ‘normal’ taleplerimizi de bir kenara bıraktığımızı varsayalım. Yönetsel anlamda ‘profesyonel’ bir devlet örgütü var, hizmet sunuyor, biz de hizmetleri satın alıyoruz. Üstelik fazladan da ekonomik faaliyetlerimizden ve kazancımızdan ‘devlet şirketi’ne vergi ödüyoruz. Sanırım böyle bir devlet bile vatandaşlarına hizmet sunmak noktasında mevcut birçok devletten daha ileri olurdu. Bu varsayıma bir de ‘devlet hizmeti’ sunanlar arasında ‘müşteriler’in istediğini tercih etme imkânını koyduğunuzda, yani devletler arasında daha çok ‘müşteri’ye ulaşma rekabeti kattığınızda hizmetlerin kalitesi herhalde daha da artardı. Müşterilerin istedikleri ‘devlet şirketi’ni seçerken ülke değiştirmediklerini, aynı ülkenin yönetimi için birden fazla ‘şirket’in, yani hizmet sunucusunun bulunduğu rekabetçi bir rejimde ise hizmet kalitesi tavan yapabilirdi.
Tamam bunlar fantazi. Devleti sadece bir ‘hizmet sunucusu’ veya şirket olarak tahayyül etmek bu ülkede bid’atların en büyüğü sayılabilir. Ama bakın dünyada neler oluyor? Ünlü Fransız aktör Gerard Depardieu, önceki gün ‘Rus vatandaşı’ oldu. Pasaportunu da Rus Devlet Başkanı Putin’in elinden aldı. Depardieu’yi 65 yaşında ‘Rus’ yapan Fransız hükümetinin yüksek gelirlilerden almayı planladıkları çok yüksek vergiler. Sosyalist Hollande yıllık gelirleri 1 milyon Euro’nun üstünde olanlardan % 75 oranında vergi alacak. Depardieu, bunu ‘başarının ve kazancın cezalandırılması’ olarak niteliyor. Zenginler, bu arada ünlü oyuncu ‘çıkış hakkı’nı kullanıyor. Benzer durumdaki bazı Fransızların da Belçika vatandaşlığına geçtiği biliniyor.
‘Çıkış hakkı’ devletin müdahaleci eğilimlerine karşı bir imkân. Çıkış hakkını kullananlar devletlerinden kaçarlar. Devlet olmayan bir alana değil, ama en azından kaçtığı konuda ‘daha iyi’ bir performansı olan devlete yönelirler. Dolayısıyla ‘çıkış hakkı’nın ve imkânlarının varlığı devleti terbiye edici bir işlev görür. Vergi politikası vatandaşın devletle ‘akti’ni gözden geçirmeye neden olabilir. Ne de olsa ‘mülkiyet’ temel ve kadim bir hak. Ama onun kadar kadim başka haklar da var; mesela yaşama hakkı, özgürlük hakkı...
Suriyeli 500 bin kişi göçmen. Yaklaşık 2 milyon kişi de ‘iç göçmen’. Nedir bu insanların derdi de evlerini terk edip bu kadar çileye katlanıyorlar? Nedeni basit; devletleri onlara en temel hakları olan yaşam haklarını vermiyor. Bir kısmı kaçıyor, çıkış hakkını kullanıyor, bir kısmı da savaşıyor, direniş hakkını... Kısaca devlet işlevini yerine getirmez, temel hak ve özgürlükleri tehdit eder hale gelirse ‘gönüllü’ vatandaş bulamaz. ‘Zorunlu’ vatandaşlar da isyan eder. ‘Devletini kendi seçen vatandaş’ aşamasına gelmedik, ama bildik ulus-devletler çağı da çoktan geçti.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023