Orhan Kemal CENGİZ
Bakanların çocukları dahil, son tutuklamalar üç savcının ortak talebiyle oldu” deyince “Demek ki hükümet yargıya müdahale etmiyormuş” diyorlar...
Savcıların önlerindeki dosyanın öyle somut, delillerinin de öyle kuvvetli olup onların yapacakları çok bir şey kalmamış olabileceğini düşünemiyorlar nedense...
Yolsuzluk soruşturması kamuoyuna yansıdığından bu yana, hükümet, bir hükümetin yargıya müdahalesi için hayal edilebilecek ne varsa hepsini, tek tek ve en katmerli bir şekilde yapıyor:
Başbakan ve bakanlar her gün defalarca bu soruşturma hakkında konuşuyorlar, soruşturmayı yürütenleri itham ediyorlar.
Soruşturmayı yürüten polis amirlerinin tamamı işten el çektiriliyor. Bütün bu işlemler de, herhangi bir demokratik ülkede, daha bu soruşturmanın duyulduğu anda istifa etmesi gereken İçişleri Bakanı tarafından bizzat yapılıyor.
Soruşturmayı yürüten savcının yanı sıra iki savcı daha görevlendiriyorlar ve onlara da bütün işlemlerinizi oybirliğiyle yapacaksınız diyorlar. Dosyanın oluşmuş kısmı için hep beraber hareket etmek kolaydı; ama bundan sonra bu soruşturmanın genişlemesi için üç savcının birlikte karar alabileceğine inanabiliyor musunuz?
Bir gecede adli kolluk yönetmeliği, yasaya ve anayasaya aykırı bir şekilde değiştiriliyor; savcıların yürütecekleri bütün soruşturmalardan ve her bir işlemlerinden tek tek emniyet müdürlerinin, valilerin ve tabii ki onların bağlı olduğu İçişleri Bakanı’nın haberdar olması sağlanıyor. Türkiye’nin son yıllarda hukuk adına en büyük kazanımlarından birisi olan ‘adli kolluk’ kurumu ve uygulaması soruşturmanın yarattığı panikle bir anda tarih oluyor. Savcıların delil toplaması ve soruşturma yürütmesi tekrar ve sadece kolluğun insafına bırakılıyor. Böylece, polisin, askerin ve onların bağlı oldukları herhangi bir birimin işlediği iddia edilen suçların soruşturulması ve kovuşturulması imkânsız hale geliyor. Polisin yapacağı işkenceden bakanın alacağı rüşvete kadar kamu gücü kullanarak işlenen bütün suçların soruşturulması yine bu suçları işleyenlerin insafına bırakılıyor.
Bütün bunlar yetmiyor, basın mensuplarının emniyet müdürlüklerine girişi yasaklanıyor. Emniyet müdürlüklerindeki basın odaları kapatılıyor. Zaten yerlerde sürünen basın özgürlüğüne bir tekme daha indiriliyor.
Bütün bunları yaptığınız zaman, bir süre sonra her şey şu anda göründüğünden çok farklı şekilde görünebilir. Mesela, şu anda güldüğümüz şeyler, bir süre sonra ‘hakikat’ haline gelebilir. Hak Bankası Genel Müdürü evinde ayakkabı kutularında ele geçirilen milyon dolarları ‘imam hatip’ kurmak için bir kenara ayırdığını söylüyor ya...
Bir süre sonra, bu soruşturmayı yürütenler, bir hayırseverin, toplum yararına yapacağı bu ulvi işi engellemekle suçlanabilirler.
Yargının ve medyanın bu kadar dehşetli bir şekilde kontrol altına alındığı bir yerde, dünyanın bir numaralı dolandırıcısından bir aziz yaratabilirsiniz inanın. Ve hatta ona dolandırıcı diyenleri de iftiracı ve yalancı olarak içeri tıkabilirsiniz. Her şeyi yapabilirsiniz...
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020