Yolsuzluk soruşturmasına da Hıdrellez eli deydi, bu bereketin başka hiçbir açıklaması olamaz.

Vallahi bir Hıdrellez hikâyesi bu. Hani şu, ak sakallı, nur yüzlü amcanın kapınıza kadar geldiği, dokunduğu her şeyin bereket ve bollukla dolduğu hikâye var ya... Nur yüzlü amca süt dolu kaba dokunuyor; o süt bir daha hiç bitmiyor, aylarca, yıllarca konu komşuya dağıtıyorsunuz, bir bereket, bir bereket ki sormayın... 

Yolsuzluk soruşturmasına da Hıdrellez eli deydi, bu bereketin başka hiçbir açıklaması olamaz. 

Sanıklar bir talep ediyor, bin geliyor. Sanıklar, “Davaya yayın yasağı konsun” diyor, bırakın davayı yolsuzlukla ilgili bütün haberlere yasak geliyor. 

Bu davaya değen Hıdrellez elini iyice takdir edebilmek için başkalarının yargılandıkları davalarda yayın yasağı istenince ne olmuş ona bir bakalım... 

Mesela Aziz Yıldırım, şike davası için yayın yasağı talep ediyor. Talep anında reddediliyor. 

Cüppeli Ahmet Hoca yargılandığı dava için yayın yasağı istiyor. Ret. 

Oyuncu Ceyda Düvenci, boşandıktan sonra, kendisine psikolojik şiddet uyguladığını iddia ettiği eski eşiyle davalaşırken mahkemeden yayın yasağı talep ediyor. Avukatları saymışlar, konuyla ilgili 357.000 haber çıkmış; Düvenci ve çocuğunun psikolojisi çok olumsuz etkilenmiş bu haberlerden doğal olarak. Ve fakat mahkeme onun da yayın yasağı talebini reddediyor. 

Şanlıurfa’da bir tarikat şeyhinin âşık olduğu kadının kocasını öldürttüğü iddiasıyla ceza davası açılmış. Âşık olunduğu söylenen kadın mahkemeden yalvar yakar yayın yasağı talep ediyor. Anında ret... 

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı hakkında rüşvet aldığı iddiasıyla Yüce Divan’da dava açılıyor. Sanık hâkim meslektaşlarından davaya yayın yasağı getirmelerini talep ediyor. Yüce Divan gözünün yaşına bakmıyor sanık hâkimin. Talep ret... 

Adıyaman Üniversitesi öğretim üyeleri hakkında ihaleye fesat karıştırdıkları iddiasıyla dava açılıyor. Hocalar, “İtibarımız beş paralık ediliyor, bu davaya yayın yasağı koyun” diyor. Hemen ret... 

Mahkemeler bu bahtsız vatandaşların yayın yasağı taleplerini reddederken acayip ‘özgürlükçü’ kesiliyorlar; “Basın hürdür”, “Kamuoyunun bilgi alma hakkı engellenemez” diyorlar. 

Böyle olunca, ne özel hayat kalmış ne bir şey bu insanlar için en mahrem mevzular çarşaf çarşaf medyaya yansımış. 
Yolsuzluk soruşturmasına gelince.. Rıza Sarraf bir talep etmiş, mahkeme bin veriyor. Yasağın gerekçesinden uygulanışına kadar öyle bir bolluk öyle bir bereket ki, sormayın gitsin. 

Mahkeme, “Davaya ilişkin yayın olursa, sanıkların adil yargılanma hakkı etkilenir, özel hayatlarının gizliliği ortadan kalkar” diyor. 
Yasağın kapsamında bolluk daha da artıyor; dosyayla ilgili, yazılı, görsel ve internet medyasında ‘haber’, ‘röportaj’ ve hatta ‘eleştiri’ bile yasaklanıyor... 

Yalnız Hıdrellez’in eli öyle bereketli ki, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), bu kararı gerekçe göstererek T24’e ‘Sabah-ATV satışına ilişkin olarak işadamlarının 550 milyon dolarlık yardım havuzu oluşturduğuna’ ilişkin haberi kaldır diyor. Dava açılmamış bir konuda nasıl dava konusu bahane edilerek yasak konur diye sormayın. İş orada da kalmıyor, TİB Umut Oran’dan konuya ilişkin verdiği soru önergesini web sitesinden kaldırmasını istiyor. Oran’ın milletvekili olması, konunun bir Meclis faaliyeti olması bile Hıdrellez’in dokunuşuyla anlamını yitiriyor. 

Ve yeni çıkacak internet yasasıyla Hıdrellez hükümete ilişkin bütün mevzulara bir el atacak gibi görünüyor.