Ali Türer
YKS sınavı geride kaldı, öğrenciler, aileler sınav sonuçlarına göre tercihte bulunmaya hazırlanıyorlar. Bu öğrenci için de aile için de kritik bir dönemeç. Ne var ki YÖK, YKS sınavı ile her yıl oynamayı kendine iş edinmiş durumda. Aileler her yıl da yeni bir durum ile karşı karşıya kaldılar. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
Bakıyoruz, Temel Yetenek Sınavında (TYT) geçen yıl 200 puan üzeri alan 894 bin 331 öğrenci varmış, bu yıl 1 milyon 711 bin 44 öğrenci bu puanın üzerine çıkmış. 2021 de 280 puan üstüne 228 bin 815 öğrenci çıkmıştı, 2022 de bu sayı iki misline çıktı, 554 bin 23 öğrenci 280 puan ve üzerinde aldı. 400 puan ve üzerinde puan alan öğrenci sayısı ise bu yıl geçen yıla göre dört katından fazla, 2021 de 12 bin 291 öğrenci bu başarıyı gösterirken bu yıl 73 bin 44 öğrenci bu puan diliminde başarılı olmuş. Puan 460’a çıkınca başarılı olan öğrenci sayısında oran daha da artıyor, 10 katın üzerine çıkıyor.
Bu neyi gösteriyor, Temel yetenek sınavına bu sene giren zeki öğrenciler, puan dilimi yükseldikçe bir yıl öncesine göre daha fazla başarılı olmuşlar. İki test arasındaki korelasyon incelendiğinde daha zeki öğrenciler puan dilimi yükseldikçe bir öncekine göre daha çok soruya doğru cevap vermişler. Bunun anlamı şudur: ikinci sınama aracı, birinciye göre daha kolay sorulardan oluşmuş.
Puan dilimleri yükseldikçe birbirine yakın iki puan arasındaki yığılma, geçmiş sınava göre artmış. Peki, bunun 2022 yerleştirilmelerine yansıması nasıl olur?
Örneğin Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon, Sinema bölümü, 5 kişilik burslu kontenjanını 407 puan ile 418,5 puan arasında kapatmış, arada 11,5 puan farkı var. Yukarıdaki yığılma dikkate alındığına bu sene bu bölüme alınan öğrenciler arasında en düşük en yüksek puan farkı 2 ya da 3 puan olur. Çünkü bu puan aralığında yığılma, geçen yıla göre 4 katın üzerinde artmış durumda. Bu öngörü doğru ise, bazı bölümlerde kontenjanın aynı puan içindeki küsuratlar arasında dolduğunu göreceğiz, şaşırmayalım diye söylüyorum.
Korkarım bu sene küsurat farkı ile istediği bölüme yerleşemeyen pek çok öğrenci olacak. Bu kuşkusuz yeni tartışmaları, mağduriyetleri, itirazları beraberinde getirecek. Sonuçtan daha az öğrenci, daha az aile memnun kalacak.
Kolay sorulardan oluşan bir sınama aracı ile ayırt ediciliği korumak güçtür. O nedenle YKS gibi ayırt ediciliği güçlü olması gereken sınavların madde güçlüğünü doğru belirlemek gerekir. Sınama araçlarında madde analizleri bunun için yapılır.
Ama doğal olarak bunun da bir sonucu oluyor. Lise mezunlarının örneğin matematikte ortalama 40 sorudan ancak 5-6 soruya cevap verebildiği ortaya çıkınca, ister istemez liselerde verilen eğitimin nasıl yerlerde süründüğü de ortaya çıkmış oluyor. Bu ortalamayı ele güne rezil olmamak için, 7, 8 e çıkartmak istendiğinde de işte böyle oluyor.
Geçen sene lise mezunları ayırt ediciliği görece güçlü bir YKS sınavına girdiler. Taban puanı uygulaması da vardı. Sonuçta devlet üniversitelerinde bölümlerde 69 bin 500 ün üzerinde, vakıf üniversitelerinde 23 bin sekiz yüzün üzerinde kontenjan boş kaldı. YKS sınavı sonrasında 370 bini dört yıllık programlara 318 bini iki yıllık programlara olmak üzere ancak 688 bin öğrenci üniversitelere yerleştirilebildi. Sonuçta geçen yıl, üniversitede okumak isteyen 2 milyon 400 bin öğrenciden, 1 milyon yedi yüz bini sokağa öylece bırakılıverdi.
Bu öğrencilerden bir kısmı bu yıl da üniversite sınavlarına girdi. Bu yıl YKS için 3 milyon öğrenci başvuruda bulundu. YÖK bu yıl kontenjanlar boş kalmasın diye taban puan uygulamasını kaldırdı, YKS sorularını da biraz kolay olanlardan seçti.
Diyelim ki bu yıl, dört yıllık, iki yıllık programlara 1 milyon öğrenci yerleştirildi, sonra ne olacak? Geçen yıldan daha fazla sayıda öğrenci, gene hiçbir meslek edindirilmeden öylece sokağa bırakılmış olmayacak mı?
Bu eğitim sisteminde sınav sadece bir sıralama yapmaya yarar. Puan dilimleri üniversitelerin ilgili bölümlerinin ihtiyaç duyduğu öğrenci profilini belirlemek için bir gösterge olamaz. Öğrencinin o alandaki bilgi birikimini, bilişsel duyuşsal düzeyini vermez.
Bu ülkede öğrenci, bilgisine, yeteneğine, ilgisine göre değil, ailesinin maddi gücüne, buradan kendisine ayrılan imkânlara göre hayat yolculuğunu planlıyor. Bu yıl da hayal kırıklığı yaşayan öfkeli, umutsuz gençler, aileler kalacak geride.
Sınav sistemi ile oynayarak bir yere varamazsınız, üniversitelere bir iyilik de yapmış olmazsınız. Esas olan, akademiye öğrenci hazırlayacak eğitimin kalitesini yükseltmektir. Düşünebilen, analiz edebilen, sorun çözen, cümle kuran, okuduğunu anlayan, öğrenmeyi öğrenen öğrenciler yetiştirmektir.
Orta öğretimi mesleki eğitim temelinde yeniden yapılandırmadan, yönlendirmeleri gelişimsel rehberlik anlayışı içinde sürdürmeden, üniversiteleri emir komuta zinciri içinde yönetme sevdasını terk etmeden eğitimde hiçbir sorun çözülemez, çözemezsiniz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2025
6.09.2025
18.07.2025
12.06.2025
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024