Aydın ENGİN
“Öfke baldan tatlıdır” demiş atalarımız.
Öfkelendiğim çok oldu. Hele bu günlerde çok çok çok… Ama bir bal tadı almış filan değilim.
Tersine içimizdeki bastırılmış duygular açığa çıkıyor; uygar kişi olma yolunda edindiğimiz tavırlar, duruşlar, tutumlar, davranışlar alt üst oluyor.
Hele öfke dizginlenemeyecek kadar taşkınsa içimizdeki gizli ben ve belki de gerçek benkabak gibi ortaya çıkıveriyor.
Kendi adıma konuşayım: Direksiyon başındayken İstanbul trafiğinde işlediğim “sanal cinayetler”in haddi hesabı yok.
Üstelik bu “sanal cinayetler”i acısız, kısa ve kesin bir ölümle değil, işkence sınırına yaklaşarak işledim, işliyorum, daha da işleyecek gibiyim.
Öfke yatıştıktan sonra da kendimden utandığım, bazen kendimden ürktüğüm çok oldu, oluyor.
Ama benim öfkem bana “sanal ayıplar” işletiyor. Aslında ve sonuçta kimseye zararım dokunmuyor.
Oysa kimilerinin öfkesi bu kadar masum olmuyor. Olamaz da…
AKP’den, Cemaat’tan söz etmiyorum.
Ama Fetullah Gülen’den ve Tayyip Erdoğan’dan söz edeceğim.
Her ikisinin de öfkeleri ürkütücü ve dizgenlenemezlik sınırında…
O yüzden yazının başlığını “Takke kaydı – Cila döküldü” koydum.
Doğru başlık seçtiğime eminim.
Buyrun.
* * *
Cemaat’ın “Hocaefendi”sini hatırlayın. Çoğu kez boynu hafiften bükülmüş, sesi sakin ve mahzun, araya bol bol Arapça kelimeler yerleştirerek ama sonuçta “Onlar sana kötülük yapsa bile sen onlara iyilik yap” gibi öğütler veren “Hocaefendi”yi…
Bir de son günlerde tıklanma rekorları kıran “Beddua” görüntülerini izleyin. Şimdiye kadar görmediyseniz Youtube size yardımcı olsun. Yaklaşık 1690 “Gülen’den beddua videosu” bulacaksınız. Dalga geçen, sarakaya alan, mizah bulamacıyla renklendirilenleri geçin; beddua videosunun “orijinal”ini seçin.
Beş dakikadan fazla süren videodaki, kayan tığ örgüsü namaz takkesine, benzer takkeler kuşanmış mürid ya da öğrencilerinin “Amin” çekişlerine filan takılmayın.
Ama çok sakin başlayan konuşmasında gitgide tırmanan sesine, gözlerinde çakan şimşeklere, yüzünden fışkıran nefrete ve dizginlenemez öfkeye dikkat kesilin. Beddua’daki “Yerin dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın, dirliklerini bozsun, duygularını sinirlerinde bıraksın (Ne demekse bu!), önlerini kessin, bir şey olmaya imkân vermesin…” vurgularını değerlendirin.
Oysa o sakin konuşmaya “Şimdiye kadar demedim” diye başlamıştı ve gözlerinden şimşekler çakarak, yüzünden nefret akarak, takkesi kayarak yağıp gürledikten sonra itiraf etti:
- Şimdiye kadar demediğimi dedim…
Gülen’e gönülden bağlanmış genç yaşlı epey kişi tanıyorum. Kimileriyle dostluğum var. Sözüm onlaradır, sorum onlaradır:
- Hangi Fethullah Gülen, gerçek Fettullah Gülen’dir?
Bir soru daha:
- Fethullah Gülen bundan sonra herhangi bir Pennsylvania vaazında tığ örgüsü namaz takkesini kuşanır, boynunu büker, sesini alabildiğine yumuşatır ve en kötülere bile iyilikler dilerse inandırıcı olabilecek midir ?
Zor…
* * *
Gelelim ötekine…
“Ananı da al git… Ulan o gün hepiniz oradaydınız… Hayatınızda bir yere bir tane ağaç diktiniz mi be” gibi “Dili sürçtü, çocukluğuna hatırladı” diyebileceğimiz incilerini geçelim.
Ama “Gezi direnişi günlerini” geçmeyelim.
Kendisine, onun doğru bellediklerine, gerekli bulduklarına, yenecek içeceklerden, doğrulacak çocuk sayısına, yaşam tarzına kadar yaşamın her alanındaki dayatmalarına birilerinin “hayır” diyebileceğine, üstelik bunu TOMA suyu, biber gazına bulansalar da inatla, korkmadan yineleyebileceklerine hiç ihtimal vermemişti ve gerçek olanca çıplaklığı ve mizahla beslenen acımasızlığı ile karşısına dikilmişti.
Öfkeden boğulurcasına, gözlerinde ürkütücü kıvılcımlarla, yüzünde ölümcül bir nefretle konuşmalarını hatırlayın.
O öfkeyi böylesine dizginsiz kılan neydi?
Bence hiç beklemediği bir zamanlamada ve hiç beklemediği kesimlerden (“Gezi çocukları”ndan söz ediyorum) gelen itirazla birden bire cilasının dökülüverdiğini, kendini en güçlü andığı anda güçsüzlüğünün yüzüne çarpıldığını gördü…
Bugünlerde bir benzerini yaşıyoruz. Karadeniz gezisi boyunca “İnlerine inmek… Yok etmek” ten söz etmek; yabancı devlet elçilerini persona non grata (=istenmeyen kişi) ilan edebileceğini haykırmak; yedi düvele meydan okumak; daha dün Washington’da Obama ile yan yana dikilip gülücükler saçarken şimdi parmağını oraya uzatıp asla gerçekleştiremeyeceği tehditler savurmak; yolsuzluğa batmış, rüşvete boğulmuş takımından hesap sorulmak istenmesinden çılgına dönmek…
Şimdi soralım:
Yarın bir gün, bir seçim akşamı yine balkona çıkıp, o ucuz edebiyat kokan bir dille dostluktan, kardeşlikten, herkesi kucaklamaktan; Türkü, Kürdü bağrına basmaktan söz ederse bencileyin bu laflara karnı tok olanları geçin, kendisine şu ya da bu sebeple bağlılık yemini edenleri bile inandırabilecek midir?
Zor…
Dedim ya takke kaydı, cila döküldü.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021