Eviniz dişine tırnağına kadar silahlı adamlar tarafından kuşatılmış. Ele geçirse diri diri derinizi yüzecek kadar nefret dolu bir yığın adam bütün çıkışları, kapıları, pencereleri tutmuşlar. Ev ahalisi, çoluk–çocuk, fare gibi kapana kısılmış bir halde yaşıyorsunuz. Aylar, yıllar geçiyor. Evde erzak bitti bitecek. Elektrik yok, su bir geliyor, bir gidiyor. Doktor gelemiyor, eczaneye gidip ilaç alamıyorsunuz. Biri hastalanacak diye ödünüz kopuyor. Başınızı pencereden çıkarsanız bir kurşun vızıltısıyla geri kaçıyorsunuz. Dışarıdakiler hiç ummadığınız bir anda bir bakıyorsunuz pencereden içeri bir molotof fırlatıyor ya da yaylım ateş açıyor, sonra hiçbir şey olmamış gibi yine beklemeye geçiyorlar. Elinizdeki birkaç av tüfeği, çakaralmaz bir tabancayla arada bir ateşe karşılık vermeye çalışıyor, umutsuz bir şekilde mahalleden birilerinin gelip o kuşatmayı yarmasını, sizi kurtarmasını bekliyorsunuz.

Bu böyle aylar, yıllar sürüyor.

Dışarıdaki haydutlar arada bir bağırıyorlar: “Hadi ateşkes yapalım!”

Peki ne oluyor ateşkes olunca? Siz ne kazanıyorsunuz? Evinizdeki av tüfeğini kullanmamayı taahhüt ediyorsunuz ama etrafınızdaki kuşatma aynen sürüyor; siz yine dışarı çıkamıyor, dışarıdan içeri bir şey sokamıyorsunuz. Aynı mahrumiyet ve aynı tehdit altında, artık hapishaneniz olan evinizde mahkum hayatı yaşamaya devam ediyorsunuz. Üstüne üstlük de ateşkes yapalım diyenler, akıllarına esince yine ateş açıyor, sizinle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya devam ediyor.

İşte İsrail’in Gazze’ye Mısır aracılığıyla önerdiği ateşkesin anlamı tam olarak bu...

Ama şimdi İsrail’in devasa propaganda makinesi, bütün dünyaya Gazzeliler’in ateşkesi reddettiğini çünkü onların doğuştan “terörist” olduğunu, kan dökmeden duramadığını yayıyor.

Esasen, yıllardır zaman zaman yapılan bu ateşkeslerin Filistinliler için ne anlama geldiğini daha iyi anlamak için 2012 ateşkesinin rakamlarına şöyle bir göz atmak yeterli.

2013’ün başlarındaki BM verilerine dayanarak yapılan bir çalışmada, İsrail’in 22 Kasım 2012’de yapılan ateşkes sonrasındaki üç ay içinde yaptığı ateşkes ihlallerinin dökümü veriliyor. Buna göre İsrail ordusu 22 Kasım’la 22 Şubat tarihleri arasındaki üç ay içinde Gazze’ye yönelik 63 silahlı saldırı, 13 kara baskını yapmış. İsrail donanmasının Gazzeli balıkçılara yönelik saldırılarının sayısı da 30’u buluyor. Buna karşılık, Gazze’den İsrail’e yönelik saldırı sayısı sadece 2... Söz konusu dönemde İsrail saldırıları sonucu 3 Filistinli ölmüş, 91 kişi de yaralanmış.
 
“İsrail için konforlu bir statüko”
 
Filistinli yazar Ali Abunimah, Electronic Intifada isimli internet sitesinde Mya Guarnieri’ye atfen, bu düzmece ateşkesin Hamas tarafından niye reddedildiğini şöyle anlatıyor:

“Ateşkes” İsrail için konforlu bir statükoya geri dönmek anlamına geliyor ki bu mevcut halde “İsrail, Gazze’yi zaman zaman vuracak, oradaki ve Batı Şeria’daki Filistinliler’i uluslararası medyanın dolayısıyla uluslar arası toplumun gözünden kaçırarak öldürecek. Statükoya dönüş aynı zamanda, Gazze’den gelen korkunç fotoğraf ve videoların yanı sıra dünyanın dört bir yanında devam eden İsrail karşıtı protestolar sebebiyle İsrail’in imajına vurulan darbenin sonlandırılması anlamına geliyor.” Fakat aynı “ateşkes”, Gazze’de abluka zulmü altında yaşayan 1,8 milyon Filistinli’nin hayatındaki gerçeklikleri hiçbir şekilde değiştirmeyecek. Bu düzmece “ateşkes” girişimi, İsrail’e anında tüm manşetleri kendi lehine dönüştürme imkânı verecek; böylece İsrail dünyaya, Hamas’ın mantıksız ve akıldışı ‘teröristler’den oluştuğunu pazarlayacak. Zaten İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu bu işe çoktan soyundu ve şöyle dedi: “Eğer Hamas ateşkesi reddederse, ihtiyaç duyduğumuz sükûnet ortamını yeniden sağlamak için uluslararası meşruiyete sahip olacağız.”

Tabii bu arada, eline binlerce Mısırlı’nın kanı bulaşmış olan ve Mursi’yi devirir devirmez ilk işi Hamas’ın tedarik kanalları olan tünellerin hemen hepsini kapatmak olan darbeci Sisi’ye“arabuluculuk” rolü vererek uluslararası planda meşruiyet kazandırılması da cabası...

Yazıyı, Gazzeli bir Twitter kullanıcısının 140 karaktere sığdırdığı ateşkes yorumu ile bitirelim:

“Bugünlük bu kadar yeter, haydi ateşkes ilan edelim ki biz sizi 8 yıldır yaptığımız gibi yavaşça öldürmeye devam edebilelim. Sevgilerimizle, İsrail.”