Hüseyin ÇAKIR

Barış demeyelim! Ölümler dursun diyelim
21.03.2013
2811

 Barış olsun diye beyaz kefen giyip, F16’ların menziline gitme çağrısı yapanlardan bazıları; “devrim geldi, geliyor”, "Kürt Baharı AKP’yi sallıyor" diyen Türk solcuları; "Barış"ın ele avuca geldiği bugünde…ama, veya, peki, diye başlayan, “Endişeli Barışçılar,”  Alper Görmüş’ün,  Dücane Cündioğlu’ndan  alıntıladığı,  “Kötümserler", "Karamsarlar", çizgisinde gidip gelmeye başladılar. Bunların barış anlayışıyla, asker ve gerilla anasının; dağda yirmi, otuz yıldır gerilla- gerilla komutanlığı yapmış olanların; yıllardır hapis yatanların "Barış"tan anladıklarının aynı şey olmadığı ortayı çıkıyor. Barış görüşmelerinden, devrim kararları çıkması beklentisi içinde oldukları görülüyor. Neredeyse, bu barış sosyalizm getirmeyecek deme noktasına gelenler oldu. Bu sürecin geri döndürülmesinden tedirginlik duyma hassasiyeti başka bir şey; bu barış sağlanırsa demokrasi gelir mi endişesibambaşka bir şey.  


"Endişeli  zihniyet"le bakanlar:  Ergenekon tutuklamaları başladığında, 12 Eylül anayasa referandumunda, haklı şiddet haksız şiddet tartışmasında böyle düşünmüşlerdi. Demokrasinin derinleştirilmesi ile AKP’ye karşı mücadeleyi aynı şey olarak gören bu sol zihniyettekiler: Bugün, barışın olup olamayacağına da AKP karşıtlığı üstünden bakarak, silahların susmasından, sözün ona, demokrasi adına endişe duyuyorlar.

 

Şöyle şeyler yazılıyor, söyleniyor:  “Barış sınır dışına çıkmaktan ibaret değildir”  veya “Bu devlet ve AKP Kürtleri kandırmış, sabıkalıdır, bu kez de aynı şeyin olmayacağının garantisi var mı? ‘ Silah sizin teminatınızdır’. Ya da, “Barış, Türkiye’nin demokratikleşmesinden ayrı düşünülemez” gibi sözler söyleyen, “Endişeli Barışçı” yazar, aydın ve entelektüellerin, Kürtlerden devrim/ayaklanma ve AKP’yi iktidardan indirme beklentisi içinde oldukları, PKK’nın reformcu yolu seçmesiyle hayal kırıklıklarına uğradıkları görülüyor.

 

Oysa barış, yani ölümlerin durması, yeni bir sürecin başlangıcı. Yeni bir durum.

 

Türkiye derinlikli bir reform süreci içinden geçiyor

 

Adı, “Barış Süreci” olarak tanımlanan 30 yıldır savaş yürüten, PKK gerillalarıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti savaşmaya son vermek için yola çıktılar.  Devlet değişen yeni aklı ile, PKK’nın siyasi yeni aklı “Barış süreç”in de buluştu.  2013 yılında devleti yöneten siyasi irade: Adalet ve Kalkınma Partisi:  Devlet aklı ve PKK aklı ile paralel akıl’la, siyasi sorumluluk (risk) alarak, bugüne kadar hiçbir siyasi iktidarın girmediği dikey ve yatay Kürt sorunun çözüm süreci yoluna girdi. Bu sürece, politik başka bir ad konulması gerekecek ise: Bu sürecin adı,  reform, ya da, Nabi Yağcı’nın yaptığı tanımlamayla “Devrimsi”  durum. Devrim değil, ama radikal değişimlerin yaşandığı reformlar süreci.

 

Türkiye’de PKK’de değişiyor

 

Barış gibi somut bir durumu anlatılırken,  birden çok soru ortaya çıkıyor. “Silahların susması ve sonrası, PKK’nin geleceği, Öcalan’ın durumu,  Kürtlerin kimliği ve statüsü, kolektif siyasi hakları ve Türkiye’nin demokratikleşmesi.”  Bunlar, içine girilen reform sürecinde çözülecek sorunlar.  Bu sorunsallar birbirine içkin ve de tarihsellik ve zamansallık/takvim bakımından birbirine bağlı konular. . Öncelilik ve sonralılık, politik iklime, siyasal çıkarlara ve siyasal amaçlarda tavizler verilerek: Önce, ”kaybet, kaybet, sonrasında  “kazan kazan” uzlaşma zihniyetiyle belirleniyor. Çünkü kaybedilen eksi zihniyet, eski pozisyon, kazanılan yeni durum ve yeni pozisyon. Bu siyasi satrancı, Öcalan ve Devlet (MİT) çok iyi oynuyor. Öcalan, “Hedefimiz Türkiye’ nin demokratikleşmesidir, silah meselesini hızla tek bir can yitirmeden çözmek istiyoruz”    beyanında bulundu. Ve  Kürt sorunun  çözüm yeri,  “Halkın iradesini temsil eden meclis”  tir,  dedi. PKK’’nin temel politik talebi olan;  “Demokratik özerklik ve ana dilde eğitim”  için, Öcalan,  bu talepler  “Süreç içinde gündeme getirilmeli “ diyerek öncelikler sıralaması ortaya koydu.

 

Murat Karayılan, BDP’nin  Newroz kutlamalarında   politik talep olarak  ileri sürdüğü; “ Kürtlere statü, Öcalan’a özgürlük”  belgisinin  bu süreçte doğru olmayacağı uyarısıyla, Öcalan’ın çizdiği Barış süreci politik hattında olduğunu gösterdi.  Kamuoyuna açık yürütülen müzakere sürecindeki verileri: Öcalan’ın,  KCK Başkanı Murat Karayılan’ın ve Avrupa Temsilcisi (kanadı) adına Zübeyir  Aydar’ın  açıklamalarıyla:  PKK’nın, Türkiye’nin demokratikleşmesi  ve Kürt sorunun bu süreç içinde reformlarla  çözüleceği yeni bir evrenin içine girildiğini  beyan ediyorlar.  
Değişen Türkiye’nin bu yeni evresinde,  Kürt siyasal hareketi olarak PKK’de değişerek, yeni sürecin değiştirici aktörü olarak ortaya çıkıyor.

 

 

 

 

 

 

 2013  Newroz bayramı, YENİ GÜN, YENİ DÖNEM  Barışın ilan edildiği bayram

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar