Kurtuluş TAYİZ
Irak Kürdistan Bölgesi’nin merkezi kentlerinden Erbil’de yapılması planlanan Kürt konferansı, 25 Kasım’a ertelendi. Resmi açıklamaya göre ertelemenin nedeni Kürdistan Bölgesi’ndeki seçimler. Ancak konferansın ertelenmesinin daha önemli nedenleri var. Bunları üç başlık altında toplayabiliriz. (1) PKK ve KDP arasında Rojava üzerinden yürüyen güç çekişmesi ve Kandil’in Barzani’ye vesayet dayatması (2), Kürt Konferansı’nın yapısıyla ilgili görüş ayrılıkları (3), Kandil’in Türkiye’deki çözüm süreciyle bağlantılı hesapları.
Rojava’daki gelişmeler öncelikli öneme sahip. KDP ve PKK Suriye’deki Kürt bölgesi üzerinde etkinlik kurma mücadelesi yürütüyor. PKK, kendisine yakın PYD sayesinde daha avantajlı durumda ve diğer Kürt partilerine hiç de sıcak bakmıyor. Barzani etkisindeki Kürt partilerini özellikle sınırlamaya ve sindirmeye çalışıyor. Son olarak Rojava’da sivil halka yönelik büyük bir katliam gerçekleştirildiğini iddia ederek muhalefet üzerinde baskıyı artırması bardağı taşıran damla oldu. Barzani, Kürt Konferansı bünyesinde yedi kişilik bir komisyonla Rojava’daki katliam iddialarının araştırılmasını sağladı. Bölgede incelemelerde bulunan heyetin hazırladığı rapora göre katliam iddiaları asılsız. Konferansın ertelenmesinde PKK’yı yalancı çıkaran bu raporun etkili olduğu söyleniyor.
***
Kürt konferansının yapısıyla ilgili görüş ayrılıkları da erteleme nedenlerinden biri. Bu konuya değinmeden önce kafa karışıklığını gidermek amacıyla birkaç hatırlatma yapmak istiyorum. Biliniyor ki Kürt gruplar ilk kez bir konferans gerçekleştirmeyi planlıyorlardı. Ancak amaçları sınırlı bir konferans yapmak değil, konferansa katılacak örgüt ve kurumları “Kürt Ulusal Kongresi” adıyla bir çatı altında toplamayı istiyorlar. Kongrenin yapısı ve yapılacak olan konferansın niteliğiyle ilgili olarak PKK ve Barzani anlaşamadı. Kandil, delegelerin çoğunluğunu kendisi belirlemek istiyor. Barzani bunu PKK’nın vesayet dayatması olarak değerlendiriyor ve buna karşı eşit temsilden yana. Buna örnek olarak da KDP ve Celal Talabani’nin lideri olduğu YNK arasındaki eşit ilişkiyi gösteriyor. PKK’nın önerisi kabul edilirse konferansa örgüt damgasını vuracak ve Barzani Kandil’in yedeğine düşmüş olacak. Bu konuda iki taraf arasında sorunların 25 Kasım’a kadar giderilmesi umuluyor.
***
Diğer önemli bir neden Türkiye’deki çözüm süreci. PKK, Kürt konferansını baştan bu yana Türkiye’ye karşı elinde güçlü bir koz olarak tutmayı tercih etti. Bu konferans örgütün sivil siyasete geçişini simgelediğinden PKK, bu süreci mümkün oldukça uzatmaktan yana. Kürt konferansının Öcalan’ın isteği üzerine gerçekleştiğini hatırlatalım. Öcalan, örgütü silahlı mücadeleden siyasal zemine çekmek için böyle bir konferansa ihtiyaç duydu. Bu konferansla birlikte örgüt, Türkiye’ye karşı yürüttüğü silahlı mücadeleye son noktayı koyacak. Kandil konferansı ertelenmesini sağlayarak, böyle bir taahhütte bulunmayacağı mesajını veriyor. Konferansın ertelenmesi, Kandil’in çözüm sürecini ağırdan alması anlamına da geliyor. Silahlı unsurların sınır dışına çekilmesini durduran Kandil, tehditlerin dozunu da artırdı. Gerilimi böyle yükselten örgütün öbür tarafta konferans yapıp barış mesajı vermesi herhalde beklenemez. Türkiye’deki gelişmeleri ve açıklanması beklenen demokrasi paketini beklemeyi tercih ediyorlar. Demokrasi paketi açıklanmadan Kürt konferansının toplanabilmesi zor görünüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019