Markar ESAYAN
Farklılıkların bir arada barış ve adil bir düzen içinde yaşaması insanlığın başından beri temel meselesi olmuştur. Söz konusu farklılıkları teke indirmeye çalışan eğilimler, zorbalık/faşizm, farklılıkları tanıyan yaklaşımlar ise demokrasi adını almıştır. Faşizm doğal olmayan bir yöntemi denediği için zora başvurmak zorunda kalır. Demokrasi meselesi ise daha karmaşık süreçleri ima eder. Yani farklılıkların bir arada yaşaması fikrine de kolaylıkla “Bu bizim doğal eğilimimiz, işler oluruna bıraktığında zaten demokrasiye varır” şeklinde yaklaşamıyoruz. Karmaşa da buradan kaynaklanıyor.
Çünkü “işleri oluruna bıraktığınızda, demokrasiye varır” diye bir kaide aslında yok. Toplumun temeli olan birey, karmaşık ve çift taraflı bir doğaya sahip. Bencillik öne çıkabildiği gibi, diğergamlık da etkili olabilir. Ama bu işler şansa bırakılamaz. Dolayısıyla, demokrasinin tüm kesimlerin altına imza atabileceği bir kurumsallığa kavuşması gerekiyor.
Bu yüzden demokrasi narin bir doğaya sahip. Değeri de aslında bu kırılganlığında... Demokrasinin başarılı olması bu sözleşmeye tüm kesimlerin uymasına bağlı. (Demokrasi kültürü). Bir kesim sözleşmeden ayrıldığında ya da dış bir etken bu uyumu bozduğunda çok ağır bedellerin ödendiği süreçler açılabiliyor.
Kant bu yüzden “İnsan kendisini ahlakla sınırladığında insanlaşır” diyor. Dinlerin de, hukukun da söylediği şey aynı aslında. Demokrasi bu açıdan esasen kayıtsız şartsız afaki bir özgürlük ideasının değil, sınırlamaların rejimi. Bir başkasının kolayca öldürülemediği yerde o başkasının hayatı, başkasının mülkiyetine el konamayan yerde de herkesin mülkiyet hakkı korunmuş oluyor. Zaten bazı dillerde anayasa sözcüğü “sınırlama” anlamına denk geliyor.
Ancak işin bu kısmı da kolay değil. Sınırlama ancak adil, kamu yararını gözetecek şekilde ve temel konularda uygulanırsa demokrasiyi koruyabilir. Yoksa bir kesimin lehine çalışan bir zorbalığı üretebilir.
Toplum hayatında birçok aktörün menfaat çatışması yaşaması ve rekabet içinde olması, bu alanın çok adil, demokratik ve açık düzenlenmesi ihtiyacını doğuruyor. Hakem ise, modern zamanlarda devletin kendisi. O yüzden devleti iyi düşünmek ve iyi tasarlamak gerekiyor. Öyle ki, her kesim hukukun koyduğu kurallara sadece korkudan değil, kendi menfaatini orada gördüğü için gönüllülükle uysun.
Menfaatlerin çatışması ve rekabet, ortadan kaldırılması gereken kötü şeyler değil. Bu zaten olası da değil. Esas olan bu rekabetin, düşmanlık hissiyle değil, adil rekabet, eşit deneme şansı kurallarına göre düzenlenmesi. Tabii dezavantajlıların korunması eksiği tamamlayan en önemli unsur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yüzde 50+1 oy kuralı ve diğer özellikleri ile birlikte bize böyle bir düzenlemenin şansını veriyor. Bu reform, kendi başına birden ortaya çıkmış değil; uzun yıllar verilen mücadelelerin ve olgunlaşmanın bir neticesi. Olaya böyle bakılırsa, kimsenin kaybetmediği, herkesin kazanacağı demokratik bir sıçrama sürecinin içinde olduğumuz da anlaşılır.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019