Mehmet Ocaktan
Anayasal teamülleri arkadan dolaşarak İrfan Fidan’ın jet hızıyla Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandığı bir Türkiye’de hala reformdan bahsetmenin bir anlamı var mı bilemiyorum ama, iktidarın şiddetle reforma ihtiyacı olduğu kesin.
İhtiyacı var çünkü, adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen garip rejim yüzünden Türkiye yönetilemez bir noktada ve memleketin neresine dokunsanız elinizde kalacak bir görüntü sergiliyor. Ekonomik olarak kelimenin tam anlamıyla duvara dayanmış durumdayız, pandemi dolayısıyla iş yerleri, dükkanları kapalı olan esnaflar, çalışan işçiler çok zor günler yaşıyorlar ama devletin bu insanlara tek kuruşluk yardım yapmaya parası da, mecali de yok. Daha da vahim olanı, Kovid-19 belasına karşı iktidar henüz halkına yetebilecek düzeyde aşı bile bulabilmiş değil.
Halkının problemlerini çözmekte çaresiz ama, her geçen gün yasakların sınırlarını genişletmekte, özgürlüklerin alanını daraltmakta, hiçbir kanıt ve belge olmadan uzun tutukluluklar icat etmekte son derece başarılı... Buna gazetecilerin, siyasetçilerin her gün sokakta saldırıya uğradığı bir Türkiye fotoğrafı da eklendiğinde, memleketin ne halde olduğu eminim daha iyi anlaşılacaktır.
Biliyorum ki bu kadar yasakların ve hukuksuzlukların yaşandığı bir tabloda, iktidarın reform vaadinde bulunması oldukça absürt bir durum. İnanması gerçekten zor ama, reform konusunda çok sayıda alametlerin belirdiği de bir gerçek.
Mesela Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var” dediği Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a geçtiğimiz günlerde gönderdiği mektupta “Sevgili Emmanuel” hitabını kullanmış ve ikili ilişkileri geliştirmek istediğini yazmış. Macron ise Erdoğan’a cevaben yazdığı mektupta “Değerli Tayyip” ifadelerini kullanmıştı. Yine Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen hafta Avrupa Parlamentosu Başkanı ile görüşerek, AP’nin Türkiye’yle ilişkilerin geliştirilmesinde yapıcı rol oynaması gerektiğini söyledi.
Bu arada AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, yargı reformu üzerinde çalıştıklarını ve belli bir noktaya geldiklerini açıkladı.
Biliyoruz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık iki aydır neredeyse bütün konuşmalarında “Avrupa Birliği Türkiye’nin gündeminde öncelikli konu”, “geleceğimizi Avrupa’da görüyoruz ve bunu birlikte inşa etmek istiyoruz”, “Avrupa Birliği ile yeni sayfa açmak istiyoruz” mesajları vermeye devam ediyor.
Örneklerde de görüldüğü gibi iktidar bir taraftan Avrupa’ya sıcak mesajlar gönderiyor, reform hazırlığı yaptığını ilan ediyor, bir taraftan da küçük ortağı ile birlikte ülkenin yarısını “terörist” ilan ederek otokratik bir fotoğraf vermekten çekinmiyor.
Daha geçtiğimiz hafta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında Osman Kavala’nın da bulunduğu 9 sanık hakkında verilen beraat kararlarına ilişkin hükmün bozulmasına karar verdi.
Hal böyleyken gerek kendi insanlarımızı, gerekse “bizi görün” diye beklediğimiz Avrupa’yı, yaşanan bu sahnelerden sonra gerçekten reform yapacağımıza ikna edebileceğimizden endişeliyim.
Öyle anlaşılıyor ki göstermelik de olsa bir reform yapılacak ama Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın, haklarındaki AİHM kararları gereği derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalarını isteyen Avrupa Parlamentosu’nun çağrısı dikkate alınmadan tutuklulukları devam edecek. Yani Türkiye “reform yaparız ama Kavala ve Demirtaş’ı asla bırakmayız” havasında...
Şundan eminim ki iktidar da hukukun üstünlüğünün dikkate alınmadığı bu tür uygulamalarla gerçek anlamda bir reformun yapılamayacağını çok iyi bilmektedir. Muhtemelen rahip Brunson örneğinde olduğu gibi bazı isimlerin tutukluğunu masada tutarak, Avrupa ile ilişkilerde bir kapı aralamayı düşünüyor olabilir. Ama unutulan bir nokta var; artık demokratik dünyada Trump yok... Dolayısıyla evdeki hesap çarşıya uymayabilir, bunu da unutmamak lazım.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025