Nadi ÖZTÜFEKÇİ
Şu günlerde yaşadığım köye belediye başkan adayları sık sık uğruyor. Foça’ya bağlı bir köy olduğu için de elbette Foça Belediye Başkanlığı için yarışanlar geliyor. Hemen hepsi de tek tek herkesle el sıkışıp, konuşma eğiliminde. Kimisi de kısa konuşmalar yapıyorlar. Hemen hepsiyle merhabalaşıp, denk geldikçe dinlemeye çalışıyorum. Elbet dünkü kısa yazımda sözünü ettiğim Yerel yönetimlerden beklentilerimle alakası olmayan şeylerden söz ediyorlar. Ayrı uzaylarda olduğum söylenebilir. Ancak ben konuştuğum tüm adaylara kendimce bir fırsatını bulup yöremizde açılmaya çalışılan termik santrallerden, ormanın bağrına dökülen cüruflardan söz etmeye çalışıyorum.
Bu akşam CHP adayı ve şimdiki Foça belediye Başkanı geldi. Kendisiyle yakın zamanda köyümüzde “Çapkınoğlu Meyhanesi” diye anılan, burada bir zamanlar yaşamış Rumlardan kalma, antik meyhanenin açılışında denk gelmiş ve konuşmuştuk. Her fırsatta olduğu gibi sözü yine termik santraller ve İzmir Demir Çelik’in “Gölyüzü” denilen yere cüruflarını depolamasına getirdim. Belediyenin ruhsat verdiği ile ilgili söylentiler vardı. Başkan şiddetle itiraz etti. “Belgeleri toparlıyorum, herkese sunacağım” falan dedi. Bence samimiydi zira bu konulardaki her protesto, mahkeme ve etkinlikte kendisini gördüm. Gerçi bu konuda benden daha fazla söz sahibi olanlar var. Onlar bu mücadelede açıkçası daha aktif ve eskiler. Onların bu konuda söyleyeceklerine öncelik tanıyorum.
Ama benim asıl vurgulamak istediğim şey; antikapitalist bir kavga göze alınamadıktan sonra çevre duyarlılığı ve mücadelesinin gerçek bir zemine oturamayacağı. Yani iş; zaten samimiyetten öte bir yerde düğümleniyor. Bu sadece CHP gibi sosyal demokratlığı henüz bir iddiadan öteye gitmeyen bir parti açısından değil, kendilerini sosyalist görenler açısından da böyle.
Bu akşam yerel seçim çalışmaları nedeniyle köy meydanında toplanan, CHP’yi destekleyen çoğu insanı yörenin çevre sorunlarıyla ilgili mücadelelerde hep görmüştüm. Başkan da Termik santrallerle mücadele edeceğini söylediğinde coşkuyla desteklediler. Ancak çoğu köye sonradan yerleşenlerdi. Anımsıyorum da, sıcak bir yaz günü olan bir mitingde, katılanların çoğunun şortlu ve askılı penyeli kadınlar, uzun saçlı, atkuyruklu, küpeli erkekler olduğunu görmüş; “Keşke şalvarları ve tartımakları (poşunun İzmir köylerindeki adı) ile yörenin yerlileri daha çok olsaydı" diye düşünmüştüm. Acaba bu çevre kavgası gerçek zeminine otursa yani antikapitalist bir zeminde yürüse bu katılım profili nasıl olurdu? Açıkçası henüz benim de bir fikrim yok. Ama şundan eminim; bu kavganın ayaklarının yere basması için antikapitalist çizgide olması şart.
Bu akşam gözlemleyip aklıma gelen birkaç şey daha oldu.
Kozbeyli köyü, belki de sonradan köye yerleşenler sayesinde ağırlıklı CHP’li bir köy diyebiliriz. Köy meydanı oldukça kalabalıktı. Gördüğüm kadarıyla coşkuluydu da. Kalabalığı görünce düşündüm;” Biz sosyalistler ya da Komünistler böylesi coşkulu kalabalıkları bizim köy gibi ufak birimlerde bile toparlayabilir miyiz?” diye… Açıkçası imrendim, keşke toparlayabilsek diye… Ama sonra Foça Belediye Meclisi üyesi aday tanıtımına sıra gelip de o adayların yüzlerindeki ifadeleri görünce, onların hepsinin aday olabilmek, daha doğrusu aday atanabilmek için yaptıkları kulisleri, birilerinin gözüne girebilmek için yaptıklarını düşününce; bunun bizim gibiler için ne kadar zor olabileceğini gördüm. O kitleleri toplayan örgütlülüğün aynı zamanda siyasi ve ticari ikbal beklentisi olduğu çok belliydi. Yani; "bu burjuva parlamentarizminin sağladığı demokratik(!) ortamda biz burjuva partileriyle nasıl yarışacağız? Ya da böylesi bir yarışa girmeli miyiz?" diye düşünmeden edemedim Yanlış anlaşılmasın, bir illegalizm güzellemesi ya da mutlaklaştırması yapmak değil niyetim. Ustaların bu konuda söylediklerini hatırlamakta yarar var. Ama bugünün koşullarında ayrıntılı bir tartışmanın gereğini de inkar edemeyiz.
Ben kendi açımdan kitleler arasında, antikapitalist mücadele ekseninden şaşmadan, onların yaşamsal sorunlarının çözülmesi doğrultusunda örgütlü çalışmaların daha yararlı olacağını düşünüyorum. Elbette bir sınıf partisi öncülüğünde… Böylesi bir partinin legal olması; onun parlamenter bir yarışmaya girebilmesi açısından değil söylemlerinin, analizlerinin yığınlara daha iyi ulaştırabilmesi ve örgütlenmesini daha iyi yapabilmesi açısından bir olanak olarak düşünülmelidir. Seçimlere girmek, mümkünse parlamentoda olmak elbette önemli bir olanaktır. Ama yığınların içinde ve onların yaşamsal sorunların çözülmesi mücadelesini gerçek kurtuluş mücadelesi ile bütünleştirmenin, öncelikle sınıf mücadelesinin temel şartı olduğunu sürekli hatırlamamız gerekiyor. Çünkü kapitalizmin içselleşmesinin getirdiği yıkımın artık çok geniş kitleleri etkilediğini, üstelik bu yıkım sürecinin hızının giderek artacağını düşünüyorum. Yani geniş kitleleri geçinebilmekten öte daha yaşamsal olumsuzluklar bekliyor. Artık sınıf partileri bu yaklaşan yıkım sürecine karşı mücadelesini yığınların bizzat içerisinde ve yepyeni bir anlayışla yapması gerekiyor.
Sendikalar, kooperatifler, meslek oda ve dernekleri zaten doğal çalışma ortamlarıdır. Ancak; mümkün olduğunca yasal zeminde olması kaydıyla, bazı yeni yapılanmaların da artık düşünülmesi gerekir. Antikapitalist mücadele birimleri diye adlandırabileceğimiz bir takım örgütlenmelerden söz ediyorum. Örneğin işsizler sendikalarının, tüketici örgütlenmelerinin, topraksız ve az topraklı köylüler için dayanışma kooperatiflerinin yeni bir anlayışla ele alınması gerekir. Bu yapılanmaların, sınıfsal bir erk mücadelesi ekseninde, ama katılımcılarının kendilerini yeniden üretebileceği kısa erimli çözümleri de gündeme alması gerekir. Hayır amaçlı kurumlardan söz etmiyorum. Katılımcıların egolarının tatmini ya da bireysel veya grup çıkarları ve kalkınmaları için değil, kendi sınıfsal kurtuluşları için mücadele ettiği kolektiviteler yaratılabilir mi?
Bu mücadele örgütlü işçi sınıfı öncülüğünde yürütülebilir mi? Ve bu yapılanmaların kapitalist yozlaşma içersine düşmesi engellenebilir mi? Ve bu nasıl başarılır?
En azından üzerinde düşünülmesi gerekir diye düşünüyorum.
Antikapitalist mücadelenin, sınıf kavgasının ısrarla ve sofistike algı operasyonlarıyla ötelendiği günümüzde; bu mücadelenin aksine geliştirilmesi yaratıcı mücadele araçlarının geliştirilmesi gerektiğine dair (inanç kelimesini kullanmak istemiyorum) "derin kanaatim" var.
Sınıf sendikacılığına yapılan sistemli ve bilinçli saldırıların giderek artması, iş güvencesinin giderek azalması, yoksul kesimlere sürekli bireysel çözüm alternatiflerinin dayatılması sonucunda örgütsüz çaresiz kalan kitlelerin egemenler tarafından ne kadar kolay kontrol altına alınabileceğini unutmayalım.
.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2018
18.04.2018
7.02.2018
9.02.2017
15.02.2017
27.01.2017
22.01.2017
4.02.2016
11.03.2016
20.11.2015