Yalçın AKDOĞAN
Demokratik Açılım ve Oslo süreci yaşanırken gerçekleşen Arap Baharı, PKK'nın kimyasını bozmuş, buna öykünen bir strateji içine girmesine sebep olmuştu. Çözüme ulaşılmasını kendi hesaplarına uygun görmeyen dış güçlerin de yönlendirmesiyle PKK, farklı bir stratejiyi hayata geçirmek için eylemlere başladı ve süreci sabote etti. Silahlı ve toplumsal başkaldırı ile amacına ulaşabileceği yanılgısı, devam eden görüşmelerin akamete uğratılmasına sebep oldu.
Gezi olayları da benzer bir şekilde örgütün kimyasını bozmuşa benziyor. Yine bir kısım dış mihraklar örgütün kulağına farklı şeyler üflüyor, yine örgüt sokak üzerinden daha ileri hedeflere ulaşabileceği yanılgısına sürüklenmek istiyor. BDP'nin sokak gösterilerini sürdürme eğilimi sürece fayda sağlamayan bir gerilim kaynağı oluyor. Kontrol dışı grupların taşkınlıkları ve kimi şiddet olayları siyasi tansiyonu yükseltiyor.
Cizre ve Lice olayları sürecin hiç de hayrına bir görüntü oluşturmadı. BDP'nin savunmakta ve her ayrıntısını açıklamada zorlandığı bu olaylar bir tertibin parçası gibi görünüyor. Buna bölgedeki komutanları taşıyan helikopterin kurşuna tutulması da eklenebilir. Cizre'de kimsenin görmediği bir sokakta beş-on tane gence üniforma giydirip tiyatro oynatmak, bir fotoğraf karesiyle Türkiye'ye farklı bir görüntü vermeye çalışmak açık bir tezgahtır. Gezi Parkında sıkça rastladığımız bu algı yönetimi ve imaj çalışması bu bölgede de aktive olmuş görünüyor.
Açıkçası bu tekil olayların süreci ciddi şekilde etkileyebileceğini düşünmüyorum. Ancak bunların çözüme giden yola döşenen mayınlar olduğu da görülüyor. Bu tür olayların oluşturduğu izlenim, sürecin ve aktörlerin enfekte edilmeye çalışıldığıdır.
Buna karşı başta BDP olmak üzere tüm aktörlerin daha duyarlı hareket etmesi gerekir. Eğer bir el farklı manipülasyonlarda bulunmaya çalışıyorsa çözüme inanan insanların buna dur demesi gerekir. Eğer örgüt daha önce olduğu gibi farklı bir angajmana girmediyse ve farklı bir stratejiye ikna edilmediyse, herkesin üzerine düşen çözüm iradesini korumak ve kırılganlık üreten bu tür olaylara geçit vermemek olmalıdır.
Öcalan'ın Nevruz mesajından sonra Kandil'den gelen açıklamalar sürece yönelik bir inancı ortaya koymuştur. Kalkan'dan Bayık'a, Karasu'dan Karayılan'a kadar ve hatta en şahin Bahoz'a kadar bir çok ismin 'silahlar sussun siyaset konuşsun' fikriyatının geliştiğine dair mesajlar vermesi süreç açısından anlam taşıyordu. Ancak son günlerde yapılan bir kısım açıklamalar ve yeniden sokağı gösteren eğilimler dikkat çekicidir. Süreci enfekte edecek söylem ve eylemler toplumda oluşan umudu kırmakla kalmaz, tarihi bir süreci de olumsuz etkiler.
Bu noktada herkes ve herkesim toplumdaki bu umudu ve beklentiyi doğru okumak, tarihi sorumlulukla hareket etmek durumundadır. Türkiye'ye ve bölge insanına bedel ödettirmek kimsenin hakkı olamaz.
Hükümet sorumlu ve sağduyulu bir şekilde sürecin gereklerini yapmakta, dersine çalışmakta, çözüm iradesini güçlendirecek etkinliklere hız vermektedir. Akil insanlar heyetinin çalışması yeni bitmiştir, Meclis'teki Çözüm komisyonu çalışmalarını hala sürdürmektedir. Çözüme destek yüzdesi her geçen gün artmaktadır.
Sürecin başından itibaren bir çok sabotaj girişimi veya talihsiz olay, milletin büyük umudu ve sağduyusuyla aşılmıştır, bundan sonra da aynı direncin korunacağına inanıyorum.
İşin zor kısmı, bu tür süreçlerin başlamasıdır. Çözüm süreci çok kritik aşamaları aşmış, önemli mesafeler kat etmiştir. Hiçbir provokasyon, manipülasyon ve tertip bu hayırlı gidişatı durduramaz. Yanlış yapan yanlış yaptığıyla kalır.
YASİN DOĞAN
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019