Yıldıray OĞUR
Hemen sorunun cevabını verelim: Bir conta yüzünden.
Zamanının en ileri teknolojisiyle koca bir uzay mekiği yap, bütün dünyanın hayran bakışları altında uzaya doğru fırlat ama basit bir conta yüzünden bütün dünyanın gözü önünde havada parçalansın. İtibarın yerle bir olsun.
Tam olarak bizdeki o meşhur deyişi hatırlatan bir hikaye:
Bir mıh (çivi) bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir eri, bir er bir cengi, bir cenk bir vatanı kurtarır.
Fakat bu hikayeden çıkarılacak ders sadece bu değil.
Challenger derken tam olarak neden bahsettiğimizi herkes hatırlamayabilir.
Oysa çocukluğu ve gençliği 80’li yıllara denk gelenlerin hafızalarından çıkmayan bir görüntüydü.
28 Ocak 1986 günü büyük bir heyecanla uzaya fırlatılan Challenger uzay mekiği, atmosferden uzaklaşırken yakıt tankının ayrılacağı sırada bir anda infilak etmişti.
İçinde az önce gülümseyerek ve el sallayarak mekiğin dar kapısından içeriye girişlerini izlediğimiz ikisi kadın 7 astronotla birlikte...
34 yıl önceki o günle ilgili hafızalarımızda patlama sonrası gökyüzünde oluşan ördeğe ya da leyleğe benzeyen buluttan fazla bir şey kalmadı.
Ama Netflix’te gösterime giren dört bölümlük Challenger: Son Yolculuk belgeseli, Challenger faciasından hatırlanacak ve öğrenilecek çok şey olduğunu büyük bir maharetle gösteriyor.
Öncelikle patlamada ölen yedi kişilik mürettebatın hepsi astronot değildi.
Sharon McAuliffe, 38 yaşında bir öğretmendi.
Aslında onun o mekikte olması, patlamanın da arkasındaki sebeplerden biriydi.
Hikayenin başı 1969 yılına kadar gidiyor.
ABD’de 1969’da Ay’a çıktıktan sonra uzay çalışmalarında ne yapılacağı konusunda kafalar karışmıştı.
Sovyetler ile girilen yarışta en zoru başarılmıştı. NASA, bütün enerjisini, birikimini Ay misyonu için seferber etmişti.
Peki şimdi ne yapılacaktı?
İşte uzay mekikleri bu sorunun cevabı olarak ortaya çıktı.
Apollo 11’den sonra da Ay’a ve uzaya insanlı insansız roketler gönderilmişti. Fakat büyük masraflar edilerek uzaya gönderilen roketlerden geriye dünyaya içindeki astronotlarla denize düşen küçük kapsüllerden başka bir şey kalmıyordu.
Büyük masraflarla yapılan roketler sadece bir kullanımlıktı.
NASA’nın yeni hedefi uzaya gidip geri gelebilen uçakvari bir taşıt tasarlamak oldu. Hatta belki de böylece uzayı artık bir uçuş destinasyonuna çevirmek, maliyetleri düşürüp, ticari uzay uçuşlarına başlamak...
Bunun ilk kısmını yapmayı başardılar. 1977’de geliştirilen Enterprise uzak mekiğiyle yapılan denemelerden sonra ilk uzay aracı Colombia iki astronotla 1981’de uzaya gönderildi ve içindekilerle birlikte tek parça olarak geri döndü.
Bu ABD ve NASA için 1969’daki Ay misyonundan bu yana elde edilmiş en büyük başarıydı yeniden bütün dünyada büyük bir sükse yapmışlardı.
Tabii pek çok kişinin boşa giden paralar olarak baktığı Kongre’den alacakları bütçeyi de arıtacak bir motivasyondu bu.
İzleyen yıllarda her yıl sayısı artarak mekikler uzaya gönderildi.
Neredeyse her ay bir uzay mekiği fırlatılınca artık uzaya tarifeli uçuşlarla gidilebileceği de konuşulmaya başlandı.
Tabii bu hiçbir zaman mümkün olmadı. Çünkü herhangi bir şekilde ticari olarak böyle bir uçuşun masrafları karşılanamazdı.
Peki bu uçuşların masraflarını kim karşılıyordu?
Tabii ki ABD devleti. Kongre’deki komite her yıl NASA’nın bütçesini onaylıyordu.
Fakat uçuşlar arttıkça, neredeyse her ay uzaya bir mekik fırlatılmaya başlanınca uzay seyahatleri haberleri gazetelerin manşetlerinden, iç sayfalarına doğru düşmeye başlamıştı.
Amerikalılar Ay’a gitmekten sonra uzaya gitmekten de sıkılmışlardı.
Halbuki bu işi Kongre’nin finanse etmesinin esas motivasyonu içerideki bu büyük ilgi, dünyada yaptığı sükseydi.
NASA telaşlanmaya başlamıştı. Hatta bu yüzden bütçelerine karar veren Kongre’deki komite üyesi iki senatörü uzaya götürdüler.
Ama yeniden toplumun heyecanını artırmak için acilen bir şeyler yapılmalıydı.
Bu sırada halkla ilişkiler uzmanlarının aklına bir fikir geldi.
Neden uzay seyahatine sivil bir ABD vatandaşı da götürülmesin?
Bu karar açıklanır açıklanmaz bir anda bütün ilgi tekrar uzay çalışmalarına döndü.
Sanatçılar, yazarlar, siyasetçiler gönüllü olarak ortaya atıldılar.
Peki yüzbinlerce gönüllü arasından bu şanslı uzay yolcusu nasıl seçilecekti?
Başkan Reagan çıkıp, bu ismin öğretmenler arasından seçileceğini açıkladı.
Amaç bu uzay yolculuğunu çocuklar ve gençler için bir derse çevirmekti.
10 bin öğretmen gönüllü olarak başvurdu. Mülakatlar ve elemeler sonunda geriye 10 öğretmen kaldı.
Bu 10 öğretmen NASA’da testlerden geçti, eğitimler aldı.
Nihayet seçilen kişiyi, güzellik yarışması sonucu açıklar gibi 10 adayın önünde başkan yardımcısı Bush açıkladı: 38 yaşındaki iki çocuk annesi idealist, sempatik öğretmen Sharon McAuliffe.
Onun görevi uzaydan bütün Amerikalı öğrencilerin izleyeceği dersler yapmak, uzayda ders videoları çekmekti.
Hazırlıklar başladı. Uzay yolculuğu için kendi alanlarında tecrübeli, aileleri ve çocukları olan 6 astronot daha seçildi.
Uzaya gönderilen mekik sayısı da hızla artıyordu.
1985 yılında 9 mekik uzaya gönderilmişti. 1986 yılının hedefi 16’ydı.
Kongre’den bütçe bu rakamlar vaat edilerek alınmıştı. Plandan sapılamazdı.
Challenger’ınki uzay mekiğiyle yapılan 25’inci yolculuk olacaktı.
Fakat 1981’de itibaren sayısı artan bu uçuşlar sırasında, dünyaya düşen kendilerinin imal ettiği katı yakıtlı roket hızlandırıcılarını denizden çıkarıp inceleyen Morton Thiokol şirketinin mühendisleri ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldılar.
Hızlandırıcının parçalarını birbirine mühürleyen halka contalardan biri yanıyor, güvenlik için konan yedeği de deforme oluyordu. 1981’deki ilk uçuştan itibaren çeşitli uçuşlardan dünyaya düşen hızlandırıcılarda benzer bir sorun tespit edilmişti.
Bu iki contanın yanması roket motoru sızıntısına neden olabilir ve mekiği havaya uçurabilirdi. Bunun çözülmesi gerekiyordu.
Fakat sorunun neden kaynaklandığı anlaşılamıyordu. Şirketin mühendisleri sorunu anlamaya çalışırken, bu ciddi güvenlik sorunundan başından beri haberdar olan NASA ise uzay seyahatlerini tüm hızıyla sürdürmeye devam ediyordu.
Şirketteki mühendisler artık bu fırlatışları her seferinde kalp çarpıntıları içinde izlemeye başlamışlardı. Felaket kaçınılmazdı. Fakat hiçbir adım atılmıyordu.
Morton Thiokol firmasının yetkilisi uzay mekiklerini üreten firmaya “yardım edin, bu bir kırmızı alarmdır” diye biten bir uyarı mektubu dahi göndermişti.
Ama NASA, Kongre’ye verdiği uçuş sayısı sözünü tutturmanın derdindeydi ve bu arızanın uçuşları durduracak kadar ciddi bir problem olmadığına karar verilmişti.
Nihayet sorunun hava durumuyla ilgili olabileceği keşfedildi. Uzay mekiklerinin fırlatıldığı gün hava soğuksa contalar deforme oluyordu.
Ve nihayet Challenger’in uçacağı gün geldi çattı. Ocak ayının son günleriydi.
Ama fırlatmanın yapılacağı Pazar günü hava tahminlerinde Florida’daki Cape Canaveral üssü civarında şiddetli yağmur ve yıldırım görünüyordu, bu yüzden iptal edildi.
Yağmur ve fırtına planlanan saatten önce çoktan dinmiş hava uçuşa uygun hale gelmişti ama bir kere iptal kararı verilmişti.
Ertesi gün 7 mürettebat tekrar mekiğe girdiler, hava şartları uygun görünüyordu. Ama bu sefer de uzay mekiğinin kapısı tam kapanmadı. Canlı yayında mühendisler gelip, yakıt tankerleri olduğu için sadece pille çalışan aletlerle saatlerce sorunu çözmeye çalıştılar. Nihayet son teknoloji bir aletle sorun çözüldü; testere ile.
Dünyanın en ileri teknolojisiyle yapılmış mekiğin kapısında kalan aralık canlı yayında testereyle kesilerek giderildi. Ama geçirilen saatlerde hava yeniden bozmuştu, rüzgar sertleşmişti. Uçuş bir kere daha iptal edildi.
Uçuşun ertelendiği 28 Ocak salı gününe gelindiğinde ise Florida tarihindeki en soğuk günlerden biri yaşanıyordu. Dereceler eksi altıya kadar düşmüştü. Portakal tarlaları donmuştu. Herkes bir kere daha iptal kararı geleceğine emindi.
Fırlatma gününün gecesinde Morton Thiokol şirketinin mühendis ve yöneticileri ile NASA yöneticileri arasında telefon bağlantısıyla bir acil durum toplantısı yapıldı. Karar verilecek olan uçuşun bir kere daha iptal edilip edilmeyeceğiydi.
Toplantıda Thiokol’deki mühendisler hava soğudukça contaların deforme olduğunu ve şu ana kadarki en soğuk havaya denk gelen uçuşun mutlaka iptal edilmesi için bastırdı.
NASA yöneticileri ise bu riskin alınabileceğini söylüyordu, hatta bir NASA yetkilisi “ne yapalım yani önümüzdeki Nisan’ı mı bekleyelim” diye onlara çıkışmıştı.
Nihayetinde mühendislerin dediği değil, şirket yöneticilerinin isteği oldu ve hızlandırıcıyı yapan şirketin yetkilisi uçuşun yapılabileceğiyle ilgili bir muvaffakatname imzalamak zorunda kaldı. Uçuş günü mekiğin etrafındaki buz sarkıtları bile NASA’yı durdurmadı.
Ve fırlatmanın 73’üncü saniyesinde mekik yerden 15 kilometre yukarıya çıkmışken bütün dünyanın, Amerika’daki bütün okullarda canlı izleyen çocukların, üste toplanmış ailelerin ve Sharon McAuliffe’in öğrencilerinin gözleri önünde mekik havada infilak etti. Herkes ne olduğunu başta anlayamadı. Sonra mekiğin patladığı ve yedi mürettebatın da kurtulamadığı anons edildi.
Peki ne olmuştu da 25’inci uçuşta bu yaşanmıştı?
NASA gerçek sebebi bilmesine rağmen bütçesini ve imajını düşünerek önce sessiz kaldı. Sonra ortaya patlama anının görüntüleri çıktı. Görüntülerde patlamadan önce hızlandırıcı tanklarında bir alev görünüyordu.
Ama NASA sözcüsü basının karşısında çıktı ve ısrarla buna alev değil, “sıradışı hüzme” dedi. Sorulara rağmen sözcü ezberlediği metnin dışına çıkmadı.
Bu arada kazayı araştırmak üzere Başkan Reagan, dış politika konusunda uzman olan, uzay çalışmaları hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmayan tecrübeli kongre üyesi Bill Roger başkanlığında bir soruşturma komitesi kurdu.
Reagan’ın Roger’a daha sonra ortaya çıkan talimatı şöyleydi: “Ne olmuş olursa olsun NASA’nın yüzünü kızartma, onlar yine uzaya gidecek.”
Dünyanın her yerindeki devletin itibarını önceleyen refleks devredeydi.
Soruşturma komisyonunda ayda ilk yürüyen insan Neil Armstrong, uzaya çıkan ilk kadın astronot Sally Raid ile birlikte Pentagon’dan yetkililer, mühendisler, uzay bilimciler vardı.
Komisyona alınan bir üye ise devletin bu komisyondan beklentilerine çok da uygun olmayan bir isimdi: Nobel fizik ödüllü, atom bombasını yapan isimlerden anarşist, çılgın profesör Richard Feynman.
Komisyonun ilk sorgularında başkan Roger aldığı talimata uygun olarak NASA yetkililerinin hırpalanmasına, sıkıştırılmasına izin vermedi.
Ama canlı yayınlanan sorgularda NASA yetkilisi contalardaki sorunla ilgili bir soruya cevap verirken açıkça yalan söyleyince, NASA mühendislerinden Richard Cook artık isyan etmişti.
Başka bir adla New York Times’ın NASA muhabiri Phillip Boffey’i aradı. Elinde patlamayla ilgili belgeler olduğunu söyledi.
Boffey NASA çalışanları telefon rehberine baktı. Bu adla kimse yok, gerçek adınız ne diye sordu. Gerçek adını söylemek zorunda kaldı.
İkisi buluştu conta meselesiyle ilgili belgeler ikna ediciydi ama haberin güvenilir olması için Cook’un adıyla olmasa da en azından unvanıyla konuşması gerekiyordu.
Haber “bir NASA mühendisi”ne dayandırılarak yayınlandı. NASA’nın yıllar önce hızlandırıcıların contalarında bir sorun tespit ettiği ve patlamanın da bu yüzden meydana geldiği haberi şok etkisi yarattı.
O ana kadar gerçekleri örtmek üzerine kurulu komisyon bir sonraki toplantısını NASA yetkilileriyle gizli yapmaya karar verdi. NASA yöneticisi Larry Mulloy’a yüklenci şirketin soğuk hava yüzünden fırlatışın iptal edilmesini isteyip istemediği soruldu, hatırlayamadığını söyledi.
Bu açık bir yalandı. Bizzat kendisi o geceki toplantıda uyarılara rağmen bu kararı veren NASA yöneticiydi.
Ama salonda o gece toplantıda olan Thiokol’dan mühendis Allan McDonald da vardı. Aniden ayağa kalktı, elini havaya kaldırdı ve titreyen bir sesle “Soğuk havadan endişe ettiğimiz için fırlatmanın ertelenmesini istedik” dedi.
Salon buz kesmişti.
Bu arada soğuk havayla contaların aşınması arasındaki ilişkiye dair belge komisyon üyesi olan ilk kadın astronot Sally Raid’in eline geçmişti. Ama onun bunu açıklaması başını belaya sokabilirdi.
Belgeyi gizlice komisyondaki Pentagon yetkilisine verdi.
Pentagon subayı da devlete zarar verecek bu bilgiyi doğrudan açıklamazdı. Bunu duyurması için en uygun isim olan Nobelli fizikçi Profesör Feynman’ı seçti. Ama belgeyi direkt olarak ona vermesi de suç olurdu.
Bir çözüm buldu. Onu yemeğe çağırdı. Sonra garajdaki klasik arabasının yanına götürdü. Halka contaları çıkardı, “Arabamdaki halka contalar soğukta sızma yapıyorlar” dedi. Profesör mesajı almıştı.
Ertesi gün kamuya açık olan komisyon toplantısına Profesör Feynman contalar ve bir bardak soğuk suyla geldi.
Herkesin gözü önünde halka contaları soğuk suya batırıp, soğuk suyla contaların deforme olduğunu gösterdi. Bir Nobelli profesörün bunu söylemesi herkesi etkilemişti.
Nihayet gerçek ortaya çıktı. NASA yetkilileri bu konuda uyarıldıklarını kabul etmek zorunda kaldılar.
Gerçeği örtmek için yola çıkmış Roger komisyonu raporunda NASA patlamadan sorumlu tutuldu.
NASA’nın yöneticileri emekliye ayrıldılar. Uzay mekiği çalışmaları durduruldu.
ABD prestij için büyük paralar harcadığı NASA’nın ve uzay çalışmalarının itibarını kendi eliyle yerle bir etmişti.
Ama o itibarı yeniden toparlamak da bu hesaplaşma sayesinde oldu.
Hızlandırıcılardaki conta aşınması sorunun çözülmesi için Morton Thiokol başkanlığında, NASA’nın da altında çalışacağı yeni bir ekip kuruldu.
Peki ekibin başına kim getirildi?
Komisyon toplantısında ayağa kalkarak NASA yöneticisinin yalan söylediğini açıklayan Thiokol’dan mühendis Allan McDonald. Onun kurduğu ekip halka conta sorununu çözdü.
NASA yeniden uzay mekiği çalışmalarına döndü, 2011 yılında program bitirilene kadar da uzaya mekik göndermeye devam etti.
Devletler, resmi kurumlar hata yaparlar ve bunu örtmek isterler. Bu dünyanın en ileri uzay teknolojisi ve uzmanlarıyla çalışan NASA bile olsa böyledir.
Devletler böyle stratejik kurumlarını, çalışmalarını korumak isterler, onların zarar görmemesini tercih ederler. Bu yüzden hataları örtbas etmeyi denerler.
Eğer karşılarında buna meydan okuyacak, bunu denetleyecek bir güç ve irade yoksa başarılı da olurlar.
İşte açık toplumların ve demokrasilerin farkı burada ortaya çıkar.
Devlet her yerdeki devlete benzer reflekslere sahiptir ama eğer kamusal alanda açık ve özgür bir tartışma alanı, hesap sorma imkanları, özgür bir medya varsa bu örtbası yapmak kolay olmaz.
Tek başına bir mühendis çıkar işini kaybetmeyi göze alır ve gazetelere konuşur. Bir başka mühendis Kongre’deki toplantıda elini kaldırıp bütün kariyerinin bağlı olduğu NASA yöneticisini yalanlar.
İnsanları bu riski almaya teşvik eden ifade hürriyeti, özgür medya, hesap verme ve hesap sorma kanallarını açık olmasıdır
Yani iyi bir demokrasi insanları devletin karşısında cesur ve şahsiyetli yapar, ahlaklı olmayı teşvik eder, bu ahlaklı tavrın riskli olsa da ödüllendirilebileceğini vaad eder.
Sistemin içinde basit bir halka conta zarar gördüğünde bile dünyanın en ileri teknolojisinin eseri olan bir uzay mekiği patlayabilir.
Ama eğer güçlü bir demokrasi, özgür bir medya, yerleşmiş bir hesap verme ve hesap sorma sistemi varsa o contanın neden yandığı da ortaya çıkarılabilir.
İyi sistemler kendi kendilerini tamir edebilenlerdir. İtibar örtbasta değil, kendi hatasını düzeltmekte aranır.
Böylece geriye saklanmış hatalar üzerine kurulu çürüyen bir sistem değil, sürekli bazen yıkım pahasına kendini yenileyen dinamik bir yapı kalır. Kurumsal kibir, resmi itibar kaygısı karşısında ahlaklı, şahsiyetli insanlar bulur ve onlardan korkmaya başlar.
Sonra yıllar sonra da olsa bu hikayenin bir de belgeseli yapılır, bütün tanıklar, aktörler çıkıp konuşur, ifşa, şeffaflık bir kere daha ödüllendirilir. Örtbas anlayışı bir kere daha mahkum edilir. İtibarın hakikat ve insan hayatı karşısında tasarruf edilmesi gereken bir şey olduğu gösterilir.
Challenger’da hayatını kaybeden öğretmen Sharon McAuliffe uzaydan öğrencilere ders veremedi ama bu belgesel vesilesiyle 34 yıl sonra bütün bunlara çok ihtiyacı olan bize verdiği ders bu olsun.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025