Cafer Solgun
Hukuki mecrada yaşanan bir gelişmenin, kuşkusuz ki, aynı zeminde ve hukukun kavramlarıyla tartışılması gerekir. Ama bizde öyle olmuyor. Yargının siyasallaşması, ideolojik davranması ve tabii ki yargı bağımsızlığı ülkemizde hep tartışılan bir sorun olagelmiştir. Son “tahliye” olayı ile ortaya çıkan tablo ise, “kimsenin yargıya güveni kalmadı” gerçeğinin hukuk öğrencilerine ders olarak okutmak gereken önemde son halkası oldu. Rahatlıkla “rezaletin son perdesi” de diyebilirsiniz.
Şaşırmadık; haklarında aylardır iddianame bile düzenlenmeyen “cadı avı” mağduru insanların tahliyesiyle ilgili 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin “üst mahkeme” yetkisiyle verdiği karar, “yandaş” koro tarafından hemen “darbe girişimi” olarak yaftalandı. İktidar partisi devreye girdi, devlet “seferber” oldu ve “darbe” bastırıldı! Yani, mahkeme kararı “işimizden oluruz” kaygısı içindeki savcılar tarafından uygulanmadı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “geç kaldınız” eleştirisine “özür dileriz” şeklinde karşılık veren HSYK kararlarının arkasında duran yargıçları görevden aldı, haklarında soruşturma başlatıldı…
Mahkeme kararı uygulansa, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve tutuklu polisler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılsa, ne olacaktı? Haklarında yürütülen kampanyalara rağmen bir yere kaçmamış, çağrıldıklarında gidip teslim olmuş, ifadelerini vermiş bu insanlar kaldıkları yerden yarım kalmış “darbe” işlerine devam mı edeceklerdi? Kargalar bile bu pespayeliğe acı acı güler…
Son “tahliye” olayı ile ortaya çıkan tablo, “kimsenin yargıya güveni kalmadı” gerçeğinin hukuk öğrencilerine ders olarak okutmak gereken önemde son halkası oldu. Rahatlıkla “rezaletin son perdesi” de diyebilirsiniz. |
Tutukluluk, artık herkes ezberlemiş olmalı, zanlının hakkındaki iddialara konu olan delil ve kanıtları “karartma” ihtimaline karşı başvurulan “önleyici” bir tedbirdir. “Senaryodan” tutuklu Hidayet Karaca hangi delili karartmak isteyebilir? Mesleklerinden atılmış polis şefleri hangi dosyaları ele geçirebilir, ne tür “tahrifatlar” yapabilir? Açık ki bu insanlar “sizi cezaevine atan irade intikam hislerini tatmin ediyor” durumunda bulunmaktadırlar.
HSYK, adı üzerinde, hakim ve savcıların ne denli “hassas” olduğu malum işlerini herhangi bir baskı ve etki altında kalmadan yapabilmeleri için vardır. Yargıyı en çok da siyasi iktidarın baskı ve etkileme çabasına karşı korumakla yükümlüdür. Oysa uzun süredir yargının tepesinde iktidar partisinin sallandırdığı Demokles’in Kılıcı haline getirildiğine tanıklık ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan HSYK’nın ne tür bir karar vermesi gerektiğini bile neredeyse açık açık söyledi, “geç kaldılar” demeyi de ihmal etmeden. Başbakan Davutoğlu “kayıtları elimizde, tahliye için emir aldılar” diyerek yargıçların mesleki ve kişilik haklarını hedef aldı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “hakim kılığına girmişler” diyerek alenen hakareti sürdürdü. Ve bir başka Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da, “yılanın başını ezmek lazım” diyerek mevzuya yeni bir boyut getirdi.
Yargı üzerinde iktidar baskısı, ancak darbe dönemleriyle kıyaslanabilecek bir realite haline gelmiştir. Bunun içindir ki “tahliye” olayını hukuki kavramlarla değerlendirmek mümkün olamamaktadır.
Bugünün sözü Eflatun’dan: Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025